Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yanı sıra ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Almanya ve Fransa dışişleri bakanları ile Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) temsilcilerinin katıldığı, Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan Suriye Halkının Dostları Grubu Toplantısı'nın ardından sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, Suriye krizine ilişkin siyasi çözüm arayışlarının yanı sıra, ülkedeki şiddet olaylarının, yabancı unsurların da katılmasıyla giderek genişlemesinden duyulan endişe dile getirildi.
Suriye Halkının Dostları Grubu'nun 28 Şubat 2013 tarihli Roma ve 20 Nisan tarihli İstanbul toplantısının ve bildirgesinin devamı niteliğinde olduğuna işaret edilerek, Suriye'de rejimin sivil halka yönelik saldırıları sert ifadelerle eleştirildi.
Geçici yönetim
Suriye krizine siyasi çözümün temel taşı olarak karşılıklı mutabakat çerçevesinde ve yine üzerinde anlaşılan bir takvim doğrultusunda geçici yönetim oluşturulması istenen bildirgede, tüm icra gücünün yanı sıra silahlı kuvvetler ve istihbarat mekanizmaları üzerindeki kontrol de dâhil olmak üzere Başkanlık yetkilerinin tamamının bu yönetime devredilmesi gerektiği belirtildi.
Bildirgede, söz konusu geçiş döneminin nihai hedefinin, bütün vatandaşların haklarının güvenceye alındığı yeni Suriye anayasasının kabulünü de içermesi gerektiği bildirildi.
Esed'e yer yok
"Suriye halkının beklentilerine karşılık verecek siyasi çözüm, 13 Mayıs tarihli Abu Dabi toplantısında beyan edildiği haliyle, Esed ve elleri kana bulaşmış yakın çevresinin, Suriye'nin geleceğinde bir rol oynayamayacağı anlamına gelmektedir" denilen açıklamada, SMDK'ya verilen destek de yinelendi.
Toplantıya katılan bakanların, SMDK'nın, temsil gücünü, Suriye toplumunun bütün kesimlerini içerecek şekilde genişletme çabalarının takdirle karşılandığı ifade edilen bildirgede, Suriye konusunda planlanan uluslararası konferansta da SMDK'nın "merkezi ve lider" bir konumda olacağına vurgu yapıldı.
Hizbullah'a "Suriye'den çık"
Bildirgede, yabancı terör unsurlarının Suriye'deki varlığından duyulan endişe de dile getirilirken, bu çerçevede özellikle Hizbullah üyelerinin Suriye'de rejim adına çatışmalara müdahil olmasının, Suriye'nin egemenliğinin açık bir ihlali olduğu ve bu durumun bölge istikrarına da tehdit teşkil ettiği hatırlatıldı.
Hizbullah'ın Kusayr ve diğer bölgelerdeki operasyonlarına işaret edilerek, Hizbullah üyeleri, İran'dan gelen militanlar ve rejim yanlısı diğer güçlerin derhal Suriye topraklarından çıkmaları çağrısında bulunuldu.
BM araştırsın
Bildirgede ayrıca Suriye rejiminin muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığına ilişkin giderek artan haberler ve "güçlü emarelerden" de derin kaygı duyulduğu ifade edildi.
Birleşmiş Milletler'in (BM) konuyla ilgili kapsamlı bir soruşturma yapması istenen bildirgede, iddiaların doğrulanması halinde bu durumun ciddi sonuçları olacağı uyarısında bulunuldu.
Toplantıya katılan bakanlar, siyasi çözüm bulunmaması durumunda muhalefete verilen desteğin artırılacağı ve gereken bütün adımların atılacağı da kaydedildi.