Amerikan medyasında seçim darbeleri

Abdullah Muradoğlu, Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki başkanlık yarışında, medya sektörünün sonuçlara etkisini sorguluyor.

Abdullah Muradoğlu/Yeni Şafak

Amerikan medyasında seçim darbeleri!

ABD’de Başkanlık seçimlerine on gün kaldı. Başkan adayları Kamala Harris ve Donald Trump kazanmak için son hamlelerini yapıyorlar. Ancak Amerikan seçimlerini etkileyebilecek bir hamle ABD dışından, İsrail’den geldi. İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılar seçimden önce beklenen “Ekim Süprizi” oldu. ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris için bu, ‘kötü haber’

Daha önce kaleme aldığım bir yazımda Biden’ın Kamala Harris lehine Başkan adaylığından el çektirilmesini içine sindiremediğinden söz etmiştim. Biden’ın Harris’e puan kazandıracak bir hamlede bulunmayabileceğinden de bahsetmiştim. Harris’e puan kazandıracak dış politika hamleleri arasındaysa Gazze’de ateşkes, yanı sıra İsrail’in seçimden önce İran’a saldırıda bulunmamasını sağlamak başta geliyordu. “Önce İsrail” havasında olan Biden her ikisini de yapmadı. Netanyahu ise bütün hamlelerini Trump’ın işine yarayacak şekilde tezgâhladı.

Sürpriz sayılacaksa, diğer bir hamle içeriden geldi. Önce “Los Angeles Times”, ardından “Washington Post” gazetesi Demokrat Başkan adayı Harris’i desteklemekten vazgeçti. ABD’nin en etkili haber kuruluşları arasında yer alan iki gazetenin verdikleri bu kararlar Demokratlar’ı sarstı. Los Angeles Times 2008’den bu yana Demokrat Başkan adaylarını destekledi. Post ise 1976’dan bu yana Demokratlar’ı destekleyen gazete olarak öne çıktı.

Los Angeles Times ve Washington Post’un Kamala Harris’i desteklemeyi bırakarak ‘tarafsız’ kalacaklarını beyan etmeleri iki aday arasında büyük oy kaymalarına yol açmayacak olsa bile “Trump cephesi”ne psikolojik üstünlük kazandıracak. Tarafsızlık beyanları yayın kurullarının aldığı kararlara dayanmıyor. İki müdahale de gazetelerin milyarder patronlarından geldi.

Hem Los Angeles Times, hem de Washington Post seçimden birkaç gün önce yayınlanmak üzere Kamala Harris’e desteklenmesine ilişkin “başyazı” metni hazırlamıştılar. Bu iki Başyazı da patronların müdahalesiyle akamete uğratıldı. Los Angeles Times’da en üst düzey yazı işleri editörü ve yazı işleri kurulunun iki üyesi ‘tarafsızlık’ kararını protesto amacıyla istifa etti.

Los Angeles Times’in patronu “Biyo-teknoloji kralı” olarak anılan milyarder iş adamı Patrick Soon-Shiong. Washington Post’un patronuysa “Amazon”un da sahibi olan, dünyanın en zengin ikinci kişisi Jeff Bezos. 2019’da Bezos ABD Başkanı Trump’ı Amazon’un Pentagon ile 10 milyar dolarlık bir sözleşme yapmasını engellemekle suçlamıştı. Trump Başkanlığından bu yana, defalarca Washington Post’u doğrudan hedef alan çok sert açıklamalarda bulunmuştu.

Times ve Post’un sürpriz kararlarının Trump’ın Başkanlık seçimlerini kazanma ihtimalinin güçlendiği yönünde sinyal verdiği düşünülüyor. Sinyallerin özel çıkarları gereğince siyasi iktidar değişikliklerine son derece duyarlı iş çevrelerinden gelmesi önemli tabii. “Demokrat cephe”den gelen tepkilere göreyse Times ve Post’un patronları kendilerini Trump’ın Başkanlığına hazırlıyorlar. Post’un tarafsızlık kararı aldığı günün ertesinde Trump’ın Bezos’un havacılık şirketi “Blue Origin”in yöneticileriyle Teksas’da bir araya gelmesi de dikkat çekiciydi.

“Neoconlar” Trump’ın 2016’daki Başkan adaylığına şiddetle tepki göstermiştiler. ABD’nin en ünlü Neoconlarından tarihçi ve dış politika yazarı Robert Kagan, Trump’ın Başkan adaylığına tepki olarak Cumhuriyetçi Parti’den istifa ederek Hillary Clinton’u desteklemişti. Post’un serbest genel editörü ve yazarı olan Kagan 2016’dan bu yana Trump’ı hedef alan çok sert yazılar yayınladı. Kagan, Washington Post’ta Trump’ın en şiddetli muhalifi olarak öne çıktı.

George W. Bush döneminde Başkan Yardımcılığı yapan Dick Cheney ve Cumhuriyetçiler’in ABD Kongresi’ndeki eski liderlerinden kızı Liz Cheney de Robert Kagan gibi Kamala Harris’i destekliyor. Yeminli Trump muhalifi olan Liz Cheney hem liderlikten uzaklaştırılmış, hem de 2022’deki Kongre seçimleri öncesinde Trumpçı rakibi tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Jeff Bezos’un tarafsızlık kararı alması üzerine Robert Kagan da Post’taki görevinden istifa etti.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar seçim tarihinde örneği görülmemiş ölçekte büyük paralar harcıyorlar. İş, finans ve medya çevreleri de savaşta yerlerini aldılar. “Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi(AIPAC)” başta gelmek üzere “İsrail Lobisi”yse ön seçimler dahil seçimlere daha fazla para yatırdı. “İsrail Lobisi”ni diğerlerinden ayıran fark, iki tarafa birden oynaması.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!