"Amerikalılar, 'Filistinli Müslümanların direnişini anlamak için' Kur'an okumaya başladılar..."

Alaina Demopoulos, Batı'da uzun süredir kötülenen bir din için “empati geliştirmeye” çalışan okuyucuların Filistin sayesinde merak ettikleri Kur'an-ı Kerim'i okurken kendi değerleriyle uyumlu temalar bulduklarını aktarıyor.

Alaina Demopoulos / The Guardian

"Amerikalılar, 'Filistinli Müslümanların direnişini anlamak için' Kur'an okumaya başladılar..."

Megan B. Rice okumayı seviyor. Anlık mesajlaşma platformu Discord’da bir aşk romanı kulübü kurdu ve kitap eleştirilerini TikTok üzerinden yayınlıyor. Chicago'da yaşayan 34 yaşındaki Rice geçtiğimiz ay sosyal medya hesaplarından Gazze’deki insani krize dair paylaşımlar yaparak sesini yükseltmişti.

Bir röportajında, "Filistin halkının inancının ne kadar güçlü olduğundan ve her şeyleri ellerinden alınmış olsa bile hâlâ Tanrı’ya şükretmeyi öncelik haline getirdiklerinden bahsetmek istedim" dedi.

Bazı Müslüman takipçileri ona İslam dininin temel metni olan Kur’an’ı okumasını tavsiye ettiler. Böylece Müslümanların inancıyla ilgili daha geniş bir bağlama ulaşabilecekti.

Bunun üzerine dindar olarak büyümemiş olan Rice, Discord’ta her kökenden insanın kendisiyle birlikte Kur’an üzerine çalışabileceği bir “Dünya Dinleri Kitap Kulübü” kurdu.

Rice ne kadar çok okursa metnin içeriği de onun temel inanç sistemiyle o kadar uyumlu hale geliyordu. Okudukça Kur'an’ın tüketim karşıtı, baskı karşıtı olduğunu düşünüyordu. Rice bir ay içinde İslam’ın resmi inanç beyanı olan şehadetini kabul etti, başörtüsüne büründü ve Müslüman oldu.

Rice, Kur'an’ı okuyup anlamak isteyen tek kişi değil. TikTok’ta gençler, Batı medyasının uzun süredir karaladığı bir dini daha iyi anlamak ve Gazze'deki birçok Müslümanla dayanışma içinde olmak adına Kur’an’ı okuyor. Uygulamada 1,9 milyon kez izlenen “quranbookclub” hashtag’i altındaki videolar, kullanıcıların yeni satın aldıkları Kur’an’ları ellerinde tutarak ilk kez ayetleri okuduklarını gösteriyor. Diğerleri ise internetten ücretsiz versiyonlar buluyor ya da işe giderken internetten başkalarının okuduğu ayetleri dinliyor. TikTok’ta Kur’an okuyanların hepsi kadın değil ancak ilgi çoğunlukla kadın kullanıcıların kitapları tartışmak için bir araya geldiği bir alt topluluk olan #BookTok alanıyla örtüşüyor.

Zareena Grewal, Yale Üniversitesi’nde doçent olarak Amerikan kültüründe İslami metinler ve dini hoşgörü hakkında bir kitap üzerinde çalışmaktadır. Grewal’a göre bu TikTok ilgisi şimdiye kadar karşılaşılmamış bir şey değil.

11 Eylül’den sonra Kur’an anında en çok satanlar listesine girmişti. Ancak o zamanlar pek çok Amerikalı, İslam’ın kendi doğası gereği şiddet içeren bir din olduğuna dair önyargılarını doğrulamak için onu satın almıştı. Grewal, "Fark şu ki, insanlar şu anda Hamas'ın 7 Ekim saldırısını anlamak için Kur’an’a bakmıyorlar. Filistinli Müslümanlarda gördükleri inanılmaz dayanıklılığı, inancı, ahlakî gücü ve karakteri anlamak için Kur’an'a yöneliyorlar." dedi.

Tampa, Florida'dan 35 yaşındaki Nefertari Moonn’u kocasının Kur’an’ını almaya iten şey de buydu. Moonn kendisini dindar değil maneviyat sahibi olarak görüyordu ve kocasını ibadet etmeyen bir Müslüman olarak tanımlıyordu. "İnsanların ölümün yüzüne baktığında Allah'a yakarmasının sebebinin ne olduğunu görmek istedim. Ardı ardına bu sahneleri görmek bende bir yankı uyandırdı. Onunla çok duygusal bir bağ kurmaya başladım.” dedi.

Bu nedenle Moonn da şehadet getirmeye karar verdi ve Müslümanlığa döndü (Muslim revert: Dine dönmüş anlamında, bazı Müslümanların dine girmek için tercih ettiği bir terim).

“Bunun nasıl bir şey olduğunu açıklayamam ama Kur’an okumanın getirdiği bir huzur var.” dedi. "Kendimi çok hafif hissediyorum, sanki her daim orada olan ve ona geri dönmemi bekleyen bir şeye geri dönmüşüm gibi..”

Kur’an’ın ilerici yorumları üzerine çalışan Pakistanlı Amerikan yazar ve podcast sunucusu Misha Euceph, 2020’den bu yana kendi Kur’an Kitap Kulübü Instagram serisini düzenliyor. Kur’an’daki bazı temaların genç, sol görüşe meyilli Amerikalıların değerleriyle uyumlu olduğunu söylüyor.

Euceph, “Kur’an doğa metaforlarıyla doludur ve sizi çevreci olmaya teşvik eder," diyor. “Kur’an’da aynı zamanda tüketim karşıtı bir tutum da var; hepimizin dünyanın hizmetkârları olduğumuz anlayışı hakim, buna anlayışa göre dünyayla ya da diğer insanlarla sömürücü bir ilişki kurmamamız gerekiyor."

Kuran'da erkekler ve kadınlar Tanrı’nın gözünde eşittirler. Rice ve TikTok’taki diğer din değiştiren kişiler, metinle ilgili yorumlarının kendi feminist ilkelerini desteklediğini söylüyorlar. Ayrıca büyük patlama ve diğer teorileri de kapsayan Kuran ayetleri ile yaratılışla ilgili bilimsel açıklamalara da yer verilmektedir.

Rice, "Genellikle dini topluluğun bilimle mücadele etmesine çok alışığız. Şimdi ise bir dinin bilimi kucakladığını ve onu desteklemek için kendi kutsal metinlerini kullandığını görüyorum." dedi.

Sylvia Chan-Malik, 11 Eylül’den sonra Müslümanlara yönelik nefret suçlarının ve medyada kullanılan yabancı düşmanı dilin arttığı bir dönemde yüksek lisans yapıyordu. "Olan  bitenleri Pearl Harbor’dan sonraki Japon/Amerikalıların tarihiyle karşılaştırdığımda bu çok ilgimi çekti" dedi. "Bu konuyu kendi başıma araştırmaya başladım, gerçek Müslümanlarla tanıştım ve İslam dini üzerine olan ödevimi yaparken şaşkına döndüm."

Bu yolda yürürken Chan-Malik İslam’a geçti. Kendisi şu anda Rutgers Üniversitesi’nde doçent olarak görev yapıyor ve araştırmaları ABD’deki İslamofobi ve İslam Tarihi konuları üzerine yoğunlaşıyor. "Şu sıralar TikTok’ta olanlara çok benzer bir deneyim yaşadım." dedi. “O zamanlar tanıştığım Müslümanların neden  haberlerde duyduklarımdan bu kadar farklı insanlar olduğunu merak ediyordum. Daha önce popüler algı ile gerçek arasında hiç bu kadar büyük bir kopukluk tecrübe etmemiştim.”

Yale Üniversitesi profesörü Grewal, insanların çoğunlukla halihazırda sahip oldukları dünya görüşünü destekleme umuduyla metinleri okumaya başladıklarına inanıyor. “Tıpkı ırkçı insanların ırksal önyargılarını doğrulamak için ayetler araması gibi, sol taraftaki insanlar da ilerlemeci mesajları doğrulamak için bu kitaba bakıyor,” dedi. "Her kutsal metin karmaşıktır ve birden fazla okumaya davet eder," ve TikTok kullanıcıları "bulmayı umdukları şeyi aramak için bu metne geliyorlar".

11 Eylül’ün gölgesinde büyüyen Rice, İslamofobiyi ve Müslüman Amerikalıları hedef hâline getiren ayrımcılığı reddettiğini söyledi. “Siyahî bir kadın olarak, Amerikan hükümetinin benim topluluğum dışındaki insanların hakkımda yanlış anlamalara yol açan, zararlı basmakalıp fikirleri yaymasına alışkınım,” dedi. “11 Eylül sonrası Müslüman toplumu hakkında yayılan stereotiplere hiçbir zaman inanmadım; ancak Kur’an okumaya başlayıncaya kadar benim de bu yanılgıları bir nevi içselleştirdiğimi fark etmedim, çünkü İslam’ın çok ciddi veya katı bir din olduğuna inanıyordum.”

Rice’ın Kur'an okuması Gazze’de kapana kısılmış Filistinlilere empati göstermesinin bir yolu olarak başladı, şimdi ise hayatının önemli bir unsuru hâline geldi. Rice "Dini geçmişinizin ne olduğunun hiçbir önemi olmadığını söyleyebilirim," dedikten sonra ekliyor:

 “Bir insanın en mahrem taraflarını öğrenerek ona karşı empatinizi geliştirebilirsiniz, buna inançları da dahildir.”


The Guardian'dan Haksöz Haber için çeviren: Sinem Turan

Çeviri Haberleri

Suriye devrimi en çok Siyonistleri ve Sisi'yi korkuttu!
Batılı ülkeler Suriye'de esas gücün kim olduğunu sonunda kabul etti!
Batı, Rusya, İran ve Arap diktatörlükleri Suriye devrimiyle boylarının ölçüsünü aldılar!
Biden ABD’nin hayali demokrasisini ayakta tutan sapkın bir yalanın vücut bulmuş halidir
Mücahitlerin şahin insansız hava araçları: Suriye semalarındaki yeni silah