Amasya’da "Suriye ve Irak'ta Neler Oluyor" Konulu Panel Yapıldı

Özgür-Der Amasya Temsilciliği ile Amasya İHH Derneğinin ortaklaşa düzenlemiş olduğu panele konuşmacı olarak Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan KAYA ve İHH Suriye Yardımları Koordinatörü Muhammed YORGANCIOĞLU katıldı.

Panele Amasya Merkezin yanı sıra, Çorum ve Tokat İlleri ile Havza, Erbaa, Merzifon ilçelerinden dinleyiciler katıldı.

Fatih AKGÜL’ün Kuran-ı Kerim ve meali okumasının ardından Özgür-Der Amasya Temsilcisi ve Amasya İHH Derneği Başkanı Serdal BENLİ dernek faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

İlk konuşmayı Muhammed Yorgancıoğlu yaptı.

Yorgancıoğlu'nun konuşmasının satırbaşları:

Suriye’de bu gün ne olduğunu anlamak için tarihini iyi bilmek gerekmektedir. Suriye 50 yıla aşkın baba Hafız ve oğlu Beşer Esed tarafından laik Arap Ulusçusu Baas rejiminin demir yumruk politikası ile yönetildi.

Baas rejimi yönetime gelirken İsrail’e teminat vererek başa geldiği gibi, Sünni ve Şii kutbun bulunduğu bir coğrafyada vukuu bulan bir süreç içinde İran ve Rusya’ya garantörlük vermiştir. Ayrıca Suriye’den çıkan kaliteli petrolün Banyas’a taşıyarak oradan Çin’e götüren Çin devletine de bir teminatı vardı. Bu devletlere verilen sözleri yerine getirmek için halkı susturmak gerektiğinden, 50 yıldır halka çok katı politikalar uygulanmıştır. Bu baskılara dayanamayan halk 1980’lerde Hama’da ayaklandı ise de, Hafız ESED 50 bin civarında kişiyi katlederek ayaklanmayı bastırmıştır.

Aralık 2010’da Tunus’ta başlayan Ortadoğu intifadasının acaba Suriye’ye de sirayet eder mi sorusu gündeme geldiğinde, halk üzerindeki aşırı baskıdan dolayı herkes böyle bir halk intifadasının Suriye’de olamayacağını düşünüyordu.

Dera’da duvarlara yazı yazan çocuklara işkence yapılmasıyla Mart 2011’de başlayan Suriye intifadası, rejimin ıslahı talebiyle 6-7 ay silahsız ve sadece gösteriler şeklinde devam etti. Barışçıl gösterilerin katliamlarla bastırılmaya çalışılması karşısında halk artık rejimin tamamen değişmesi gerektiğini söylemeye başladı ve mecburen silahlı direniş başladı.

Direnişin ilk aylarında direnişçiler çok ciddi başarılar kazandılar ve herkes rejimin her an düşeceği beklentisini girdi. İran ve Baas yönetimi bu direnişi kırmak için, direnişin arkasında ABD ve İsrail’in olduğu iftirasına başvurarak direnişi kırmaya çalıştılar. Bu arada batı Suriye’deki direnişçilerin terörist olduğu iddiasını dillendirerek meşruiyetini yıkmaya çalıştı. 

Direnişin başlangıcında kimden yana tavır koyacağını kestiremeyen batılılar, gelinen noktada Esed’in ardından İslamcıların geleceğini görünce Esed’i ıskartaya çıkarmaktan vaz geçmiş durumdadır.

Suriye halkının direnişi tamamıyla meşru bir direniş olup, yardımlarımız, eylem ve bu tür programlarımız ve dualarımızla bu direnişi desteklemek üzerimize olmazsa olmaz bir kulluk görevidir.

Panelde ikinci konuşmacı olan Rıdvan Kaya konu hakkında şunları aktardı:

Suriye ve Irak’ta IŞİD denen yapının yanlışlarını elbette görelim, ama önce daha kötü olan ve IŞİD’in ortaya çıkmasına zemin hazırlayan Irak ve Suriye rejimlerinin zulümlerini görmemiz, fotoğrafın tamamına bakmamız gerekir.

2003’te Irak’ı işgalle altüst eden ABD bu gün Irak’a kurtarıcı olarak gösteriliyor. Müslümanlarında burada uyanık olması lazım. IŞİD’i eleştirenler, Mısırda hiçbir suçu olmadığı halde Mursi’ye diktatör diyerek yapılan darbeyi de desteklediler.

Dünya ve Türkiye’de Müslümanlara karşı algı operasyonu yapılıyor. Filistin’de  3 Siyonist’in  El-Halil de kaçırılıp öldürülmesini sorgulayanlar, 3 Siyonistin El-Halil’de ne işi vardı diye sormuyorlar.

ABD’nın asla dost olmayacağını Müslümanların görmesi gerekir. Ümmet perspektifini öne çıkarmak zorundayız. Zihinlerimizdeki sınırları kaldırmalı, her şeyin arkasında batı ve ABD’nin oyunlarını arayan, batı ve ABD’yi adeta Allah gibi mutlak kadir görme anlamına gelen komplocu mantığı terk etmeliyiz.

Gerek Irak ve Suriye ve gerekse tüm dünyada Müslümanların başına gelen acılara uzaktan seyirci olarak değil, kendi başımıza geliyormuşçasına bakmamız gerekmektedir.

Sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. Gezide çıkan olaylarda ölen Berkin ELVAN için yapılan gösterilerin onda birini kurban eti dağıtırken şehid edilen Yasin BÖRÜ için gösteremedik, bu çok zelil bir durum.

Asla zalimleri destekleyemeyiz. İran Esed’i destekleyerek sadece zulüm kazanıyor, bizler zulmü kim yaparsa yapsın karşısında olmak zorundayız. Tüm Müslümanlara ve mazlumlara karşı sorumlu ve merhametli olmalı, zulümler karşısında kenetlenmeliyiz.

Sorulara-cevap kısmıyla panel sona erdikten sonra, çevre İl ve İlçelerden gelen misafirlerle Özgür-Der Amasya Temsilciliğine geçilerek, konu ile ilgili konuşma devam etti.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi