Amasyada Siyer Konusu İşlendi

Amasya Özgür-Der temsilciliğinde Ömer İslam'ın sunumuyla "Siyer Bilgisinin Önemi" konuşuldu.

 

Özgür Der Amasya Temsilciliğinin hafta sonu seminerlerinin bu haftaki konusu “SİYER BİLGİSİNİN ÖNEMİ” idi. Dernek Temsilciliğinde, 14 Nisan Cumartesi günü saat 19.30’da, Özgür-Der Çorum Temsilciliğinden Ömer İSLAM tarafından verilen seminerde siyer okumalarıyla ilgili olarak önemli vurgular yer aldı.

Siyerin önemi

 “610 yılının Ramazan ayında Yüce Allah, Arabistan yarımadasının batısında Mekke şehrinde, insanlığa son kez hidayet ederek yol göstericilik yaptı.

Kırk yaşlarında, çevresinde “Emin” olarak tanınan, kendi halinde yaşayan, ümmi bir kişiyi “Resul” olarak seçti. O’na, insanlığın kurtuluşu için gerekli olan bilgiler olan “ayet” lerini vahyetmeye başladı.

O tarihten sonra seçilen şahsın, içinde yaşadığı toplumun ve dünyanın hal ve gidişatı tamamen değişti.

Resul olarak seçilen Muhammed (s) dünya tarihinde eşine az rastlanır bir şahsiyete dönüştü. Zaten var olan güzel ahlakının üzerine çok daha güzel hasletler eklendi.

O tarihten sonra bir kişi ile başlayan devrim, bu davaya ve bu şahsiyete inanan bir grup insanı değiştirdi ve yetiştirdi. Resulün önderliğinde ve örnekliğinde, hayat görüşü ve yaşama tarzı tamamen değişen bu insanlar tarihte “Sahabe” olarak anıldılar.

Yine o tarihten sonra dünyanın gidişatı da tamamen değişti. İnanmış ve donanımlı bir kişinin başlattığı hareket, 13. yılında devlet haline geldi. 23. yılında tüm Arabistan yarımadasına yayıldı. 33. yılında bilinen dünyanın süper gücü olan Sasani imparatorluğunu yıktı. Dönemin diğer süper gücü olan Bizans’tan Suriye ve Mısır’ı aldı. 70. yılında sınırları batıda Fas ve İspanya’ya, doğuda Hindistan’a, kuzeyde Kafkaslara, güneyde ise Yemen’e kadar uzanan tüm toprakların hâkimiyeti Müslümanların eline geçti. 

Burada asıl dikkat çekmek istediğimiz; kişide, toplumda ve dünyada meydana gelen köklü değişiklerin, Allah’ın değiştirici ve dönüştürücü özelliğe sahip ayetleri sayesinde gerçekleştiğidir. 

Allah’ın kelamı yani sözleri olan Kuran; kendisini okuyan, anlayan, üzerinde düşünen ve hayatına uygulayan kişi ve toplumları arındırıp temizledi ve yüceltti, değer kattı. 

İşte SİYER, bize Kuran’ın hayata müdahalesinin ipuçlarını sunar. Kuran’ın ayetlerini nüzul sırasına göre, Resulullah’ın hayatı ile paralel olarak okuduğumuzda onun değiştiren gücünü hissederiz.

Böyle bir bilgilenme bize, okunup anlaşılabilir bir kılavuz olan Kuran’ı ve örnek alınabilir bir Resul’ü doğru tanımamızı sağlar.

Sahih ve abartısız siyer bilgileri mevcut mu?

İlk siyer müellifi olan İbni İshak’ın ölüm tarihi hicri 151.  Bu şu anlama geliyor: Resulullah’ın hayatına dair bilgiler, ilk defa vefatından tam 140 yıl sonra yazılmış. 140 yıl zaman süresince bu bilgiler nasıl muhafaza edilmiş? Sonraki nesillere nasıl aktarılmış? Tabi ki şifahi. Yani aynı hadisler gibi sözle, anlatılarak aktarılmış.

Tüm tarihi anlatımlar için geçerli olan zannilik, tartışılabilirlik, yorum mahsulü olma , abartı, tarafgirlilik ihtimali gibi sebepler Siyer bilgileri içinde geçerlidir.

Sahih bir siyer anlatımı için bir metot belirlenmesi gerekir. Bu konuda en belirgin ve iddialı çalışma İzzet Derveze tarafından yapılmıştır. Derveze,  1947 yılında yapmış olduğu Kurana göre Hz. Muhammed’in Hayatı isimli çalışmasında tüm siyer bilgilerini Kuran süzgecinden geçirmiştir.

Rasulullah’ın hayatı konusunda Kuran’da ayrıntılı bir bilgi bulamazsak ta mevcut siyer anlatımlarının Kuran ile çelişip çelişmediği kontrol edebiliriz. Bunun yanında bu siyer anlatımlarının Resululah’ın yaşadığı yıllarda Mekke, Medine ve çevresinin siyasi, kültürel, ekonomik şartları ile kıyaslaması da yapılabilir. Son zamanlarda özellikle ilahiyat fakültelerinde bu alanda aydınlatıcı araştırmalar yapılmaktadır.

Allah Resulü’nün hayatını bir de bu gözle okuduğumuzda; her şeyden önce Resulullah’ın örnek alınabilirliği öne çıkacaktır.  Kuran-ı Kerim’in değiştirici dönüştürücü, arındırıcı yönünü keşfetmemizi sağlayacaktır.

Siyer, Kuran’ı anlamada yardımcıdır

Kur’an-ı Kerim, belirli bir zaman diliminde (610 yılında) ve seçilen bir topluluğa (Araplar) sözlü hitap (Kelam),  olarak nazil olduğu için; o dönemin dil, kültür özelliklerini taşır. Çünkü indiği anda en öncelikli hedefi; muhatabı olan topluma kendini anlatmaktır. Bu yüzden o dönem Araplarının bilmediği, anlamayacağı hiç bir şeyden bahsetmedi. O dönem de kullanılan deyimleri, benzetmeleri, hikâyeleri, kavramları kullandı.

Kur’an, Allah’ın 610 yılında Mekke’de yaşayan Araplara içlerinden seçtiği elçisi aracılığı ile konuşmasıdır. O yüzden Kuran,  yaşananlara müdahale etti, tehdit etti, teşvik etti, itiraz etti, soru sordu, cevap verdi, isim zikretti… Kısacası Allah’ın sözü, Mekke - Medine sokaklarında yankılandı.

Dolayısıyla, Kuran’da geçen olay, tartışma, cevap, soru ve kavramları sağlıklı bir siyer bilgisi olmadan kavramamız imkânsızdır.        

Siyer Kuran’ı hayata uygulamada en önemli yardımcıdır

*Resulullah, bizim  için en güzel örnektir.  Kitabı veya Allah’ı örnek alamayız. Ancak bizim gibi bir insanı örnek alabiliriz. Bu yüzden Yüce Allah, her topluma mesajını gönderirken içlerinden birisini elçi olarak görevlendirdi. Bu elçilerin görevi,  sadece Yüce Rabbin sözlerini toplumlarına iletmek değildi.

Yüce Allah’ın sunduğu hayat programını ilk önce kendi hayatına geçirerek toplumlarına örnek olmaktı. Son Resul olan Muhammed (s) de bu örnekliği en mükemmel bir şekilde yerine getirdi, Mü’minlere her ortamda Rabbe teslim olmanın nasıl olacağını en güzel şekilde gösterdi. Kur’an’ı en güzel ve doğru Resulullah anladı  ve en güzel ve en doğru  O yaşadı.

Resulullah’ın hayatını Kuranı Kerim ile paralel okuduğumuzda Allah’ın razı olduğu bir kul nasıl olunur? Bunu öğrenmiş oluruz. Ahlaklı, ilkeli bir insan, koruyucu bir erkek, şefkatli bir baba, anlayışlı bir eş, sadık bir arkadaş, güven veren bir lider, cesur bir komutan, ne yaptığını bilen bir yönetici, anlayışlı bir komşu, bilge bir öğretmen nasıl olunur müşahede ederiz.

*Siyer bilgileri Resulullah’ın sünnetini tespit etmede bize Kuran’dan sonra bize bilgi kaynağı olarak hadislerden daha sağlıklı bilgiler sunar.

Çünkü, hadislerde Resulün o sözleri ne zaman, nerede, hangi olay üzerine, kimlere, ne maksatla söylediğine (sebeb-i vürud) dair bilgiler hiç yoktur.  Ama siyer bilgilerinde bu bilgilerin çoğu mevcuttur. Ayıklanmış ve Kuran ile sağlaması yapılmış bir siyer bilgisi bizlere Resulullah’ın söz, tavır ve davranışlarını tahlil edip günümüzde de bizlere yol gösterici esaslar olacak Yaşayan Sünneti tespit etmemizde yardımcı olabilir.

Kuran ile sağlaması yapılarak ayıklanmış bir siyer okuması bizlere; kendisi ile empati kurulabilen, beşer olan, ulaşılabilen, aramızda yaşasa arkadaşlığından büyük huzur duyacağımız, bizden biri olan; bir Resulü örnek almamızı sağlar”

Program katılımcılardan gelen soruların değerlendirilmesi ve tartışılması sonrasında sona erdi.

Haksöz Haber

 

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi