Yeşiller Eş Başkanı Ricarda Lang, koalisyon ortaklarını (Başbakan Scholz’un liderliğindeki sosyal demokrat partisi SDP ve klasik liberal FDP), Almanya’da kalmak için savaş bölgelerinden kaçmak gibi geçerli sebepleri olmayan sığınmacıları sınır dışı etme konusundaki pasiflikleri nedeniyle eleştirdi. Bu açıklama, göç konusunda genellikle daha yumuşak bir tutum sergileyen Yeşiller Partisi için ciddi bir söylem değişikliği anlamına geliyor.
Yeşiller’den gelen bu alışılmadık açıklamalar, FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner tarafından desteklenen ve sığınmacılara yönelik sosyal desteği azaltmayı amaçlayan pozisyon belgesinin yayınlanmasının hemen ardından yapıldı. FDP ayrıca Fas, Tunus ve Cezayir’i “güvenli” menşe ülkeler olarak tanımlayarak bu ülkelerden gelen sığınmacıların geri gönderilmesini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Sadece Ağustos ayında, Temmuz ayına kıyasla yüzde 40’lık bir artışla yaklaşık 15.100 yasadışı sınır geçişi kaydedildi. Göçmen sayısındaki bu artış eğilimi daha fazla Almanın AfD’ye yönelmesine neden oluyor. AfD’nin yükselişi, enflasyon, yüksek enerji fiyatları ve hükümetin 2024 yılından itibaren petrol ve gazla çalışan ısıtma sistemlerinin çoğunun yasaklanacağını açıklaması faktörlere dayandırılabilir. Ancak, artan sığınmacı akını, bu yükselişin başlıca sebebi olmaya devam ediyor.
Ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz, AfD’nin bu sorunların çözümsüz bırakılmasıyla güç kazandığını öne sürüyor. Merz, Alman şehirlerinin artan sığınmacı sayısı karşısında “umutsuzluğa kapıldığını” da sözlerine ekledi.
Eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da hükümeti eleştirerek daha radikal çözümler konusunda çağrıda bulundu. Şimdiye kadar alınan önlemlerin göç konusundaki kontrol kaybını gidermek için yetersiz olduğunu savunan Gauck, sığınmacı sayısını azaltmak için “bir sınırlama stratejisi” üzerine çalışma önerisinde bulundu.