Almanya’da Suriyeliler de seçime dahil olmak istiyor

Suriye’de Esed Rejimi’ne uzun bir süre destek veren Avrupa ülkeleri, Suriyeli mülteciler konusunda da oldukça çıkarcı davrandı. Alanında uzman olduğunu bildiği kişileri kabul etmek için yarışırken, vasıfsız ve yük olarak düşündüklerini ise hiç umursamadı.

Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Türkiye’de mülteci karşıtlığı ve düşmanlığı yükselirken Avrupa’da işler biraz daha farklı ilerleyebiliyor. Avrupa neredeyse her konuda ne kadar ikiyüzlü tavırlar sergilese de bazı konuları aşmak veya farklı yollardan çözmekte daha mahir.

Suriye’de Esed Rejimi’ne uzun bir süre destek veren Avrupa ülkeleri, Suriyeli mülteciler konusunda da oldukça çıkarcı davrandı. Alanında uzman olduğunu bildiği ve düşündüğü kişiler için özel statüler oluşturarak on binlerce mülteciye bir yandan kapılarını açarken insaniyet duygusunu bir kenara bırakmayı normal gördü.

Yine aynı Avrupa, yüzbinlerce göçmen denizlerde boğulurken kılını kıpırdatmadığı gibi köstek olmaya çalıştı. Kameraların önünde onlara çelme taktı. Kimi göçmenler bütün bu engellere rağmen daha iyi yaşam şartlarına sahip olmak için ve en önemlisi hayatta kalmak için bu engelleri aşmak zorundaydı.

Almanya’da veya diğer Avrupa ülkelerinde bireylerin ve toplulukların kendilerini temsil etme hakları ve talepleri belirli oranlarda karşılanabiliyor. Türkiye milyonlarca göçmene ev sahipliği yaparken hala göçmenlerin yaşam standartları ve Türkiye’ye adaptasyon sürecini ‘devlet merkezli’ olarak gerçekleştiremiyor. Türkiye’de kemikleşmiş durumda olan yüzbinlerce ırkçı ve milliyetçi asabiyeye sahip kişi, göçmenlerin lehine olabilecek her durumu yok etmeye kararlı bir şekilde devam ediyor.

Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde de ırkçı ve faşist kesimler Tarık Alaows gibi mültecilere zorluk çıkarmaya devam ediyor. Tarık Alaows, altı yıl önce Ege'yi lastik bir botla geçerek Atina’ya ulaştı. Atina'dan Viyana'ya uzanan yolun büyük bir bölümünü ise yürüyerek aştı. Tarık, Suriye’de Esed Rejimi’nin saflarında savaştırılmak istenen yüzbinlerce Suriyeli erkekten sadece birisi. Reuters'in haberine göre, Tarık şuanda Almanya parlamentosunda bir sandalye kazanmaya çalışıyor.

Tarık Alaows, 2015 yılında Şansölye Angela Merkel'in, “Orta Doğu ve ötesindeki savaşlardan ve yoksulluklardan kaçan mültecilere sınırları açmasının” ardından Almanya'ya giren yüz binlerce göçmenden sadece birisi.

Almanya’daki seçimlere kadar Tarık’ın Alman vatandaşlığı başvurusunun onaylanması bekleniyor. Almanya’da 26 Eylül'de yapılacak ulusal seçimlerde Suriyeli Tarık, Batı Almanya'nın eski bir kömür madenciliği bölgesinde Yeşiller Partisi için yarışmayı planlıyor. Yeşiller Partisi de Tarık’ın seçilmesi durumunda, federal parlamentoya seçilen ilk mülteci olacağını söylüyor.

Tarık Alaows, 2015'te Almanya'ya ilk kez geldiğinde; yıllar sonra kendisini ilk kez güvende hissetmiş. Ancak kendisini bekleyenler karşısında da şok olmuş. 60 mülteci ile beraber bir spor salonunda kalırken kendisine sadece bir yatak verilmiş. Almanya’da çalışması yasaklanmış. Almanca dersi de verilmeyen Tarık’ın akıbeti muallakta bırakılmak istenmiş.

Hukuk mezunu Tarık Reuters'e neredeyse mükemmel bir Almanca ile "Tüm bunlardan etkilenen biri olarak bakış açımın siyasette yansıtılmadığını fark ettim. Kimse beni temsil etmiyordu." dedi. Almancayı, cep telefonundan Google Translate aracılığı ile öğrenen Tarık Alman kanunlarını ezberlemeye başlamış.

Göçmenlere iltica konusunda tavsiyelerde bulunan Alaows, "2015'ten önce bile Almanya'da mülteciler vardı. Daha uzun bir süredir buradaydılar. İşleyen bir demokraside toplumun bir parçası olan bu insanların siyasette söz sahibi olmalarının da tam zamanı." diyerek ekliyor, "Mülteciler bu toplumda sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor. Irkçılıktan, iltica ve ikamet yasalarından etkileniyor. Bunlar mültecilerin paylaştığı deneyimler. Ben bu alanlarda değişiklikler yapabilmek için çalışmak istiyorum."

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?