HAKSÖZ HABER
Alman devlet televizyonu ARD'de Tagesthemen (Gündem) adlı haber bültenine Türkçe konuşarak açan Pınar Atalay, aşırı sağın hedefi haline geldi. Irkçı gruplar vergileriyle işletilen devlet kanalında böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini ifade ederek “vergimizi geri verin!” şeklinde olaya tepki gösterdiler. Belki birilerine tanıdık gelmiştir…
Türkçe açılış konuşmasından sonra programa Almanca devam eden Pınar Atalay’a destek verenlerin sayısı da azımsanamayacak oranda. Devlet televizyonu olması sebebiyle konu iyice hassas bir noktaya çevrildi. Ancak Alman Devleti, Pınar Atalay hakkında herhangi bir işlem başlatmayarak ırkçı tepkileri olgunlukla karşıladı.
Türkiye’de ise olayın ele alınış tarzı oldukça ilginç. “Almanları çıldırtan 8 saniye: Türk spiker Pınar Atalay'ı hazmedemediler”, “Almanya'da Türkçe hazımsızlığı: Türk spiker Pınar Atalay'ı hedef aldılar...”, “Almanya'da Türk spikere karalama kampanyası” başlıklarıyla olayı ele alan acar medyamız asıl tenakuzu ise görmezden geldi.
TRT 1’de bir spiker Arapça veya Kürtçe açılış yapsa ‘bizim’ ırkçılar da vergilerinin peşine düşmez miydi? Bırakın açılış yapmayı, sosyal medyada Suriyelileri ‘ırkçılığıyla’ gurur duyduğunu söyleyerek hedef gösteren tipler Arap veya Kürt bir spikerin haber bülteni sunmasına dahi tepki gösterirlerdi.
Bu olaydan bağımsız olarak geçtiğimiz günlerde ayrımcılık konusunda konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel oldukça önemli şeyler söylüyor. “Ülkedeki ırkçı saldırıları düşündüğümde, örneğin Türk kökenli birinin Almanya’da hüsnükabul gördüğüne ve eşit fırsatlara sahip olduğuna inanması kolay değil.” diyen Merkel sözlerini ırkçılıkla mücadele yolunda atılması gereken çok adım olduğunu söyleyerek sürdürüyor.
Türkçe konuşan spikere ırkçılar tepki gösterdiği için Türk milliyetçilerinin yaşadıkları katarsis hali saçma ve tutarsız bir zeminden besleniyor! Ama en azından Almanya’da devlet başkanı problemin farkında. Türkiye’deki siyasiler için aynısını söylemek ne kadar mümkün?