Almanya'da “Cahili Ortamlarda Vahye Şahidlik” Konuşuldu

Hamza Türkmen, Almanya'nın Wiesbaden şehrindeki Kur'an Mektebi Derneği’nin düzenlediği “Cahili Ortamlarda Vahye Tanıklık” başlıklı bir konuşma yaptı.

Wiesbaden 1870-71'de Fransız işgalinden halk ayaklanmasıyla kurtulmuş olan Almanya'nın Ren Nehri kıyısında Frankfurt'a yakın 300 bin kişilik tarihi bir şehir.

Program Doğan Çakır'ın sunumuyla ve Ömer Ülker'in müşriklere karşı merhaleci sorumluluklarımızı hatırlatan bazı ayetleri okuması ve Kur'an'da cahiliyye kavramının ne manaya geldiğini açıklamasıyla başladı.

Hamza Türkmen de Kur'an’da dört farklı alana vurgu yapılarak kullanılan cahiliyye kavramının ve toplumunun Siret-i Resul'deki konumuyla ve günümüz pratiğinde Müslüman coğrafyadaki ulus sistem ve toplumlarla, Avrupa toplumuyla irtibatını örneklerle açıklayarak konuşmasına başladı.

Kur'an'ın inzal amacının insan ve toplum doğasını örtüp kirleten her türlü karanlığa karşı yeni bir adalet, barış, özgürlük, tevhid toplumu oluşturmak olduğunu belirten Türkmen, bu amaca Resul ve Resulle birlikte olanların vahyi talim ederek ve tertilen Kur'an okuyarak karanlığa Hayır diyen bir pratikle ve hayatın içinde başladıklarını ayetler ışığında açıkladı.

Vahyin yönlendirdiği Resul'ün Kur'an'daki ilk vasfınının şahid olduğu, bunun da özü-sözü bir olarak vahyi doğruları tebliğ etmek ve hayatta vahyi ölçülerle tanıklık yapmak olduğu anlatıldı. Rabbimizin cahiliyye karşısında Hak'ka şüheda olmamızı istediği belirtilip, şüheda kavramının şehidin çoğulu olduğu, şahid kavramıyla aynı köke dayandığı, tanıklığı bir ahlak ve sürekli bir yaşam tarzı kılmak anlamına geldiği belirtildi. Bakara suresinde şühedaya Resulullah'ında üsvetul hasene olarak şehidlik yaptığı açıklandı.

Siret-i Resul döneminde de bugünkü vahye aykırı modern cahili ortamlarda da cahili kirlerden arınarak bir adalet toplumuna ulaşabileceğimizi belirten Türkmen, Resulullah'ın hayatı içinde bir Kur'an toplumunun, yani Kur'an ümmetinin kurumlaştığını belirtip ümmet kavramının farklı anlamları üzerinde durdu. Ancak tarihi süreç içinde Muhammed Ümmeti diriliğinden uzaklaştığını Enfal suresindeki nimeti kaybetme halinin sonuçlarına dikkat çekerek durumumuzu örnekleriyle anlattı.

Bugün modernitenin bize biçtiği seküler ulus toplumlara bölündüğümüzü veya modernitenin hakim olduğu sistemlerde yaşamaya tutsak düştüğümüz belirtti. Bu cahili kuşatılmadan kurtulmanın veya kimliğimizi ifade eden elbisemizi temizlemenin ve cahiliyyeyi aşmanın önceliği yaşadığımız bölgelerde devrimci ya da demokratik yolla iktidar olmak mıdır; yoksa Mekke Dönemi gibi ve sünnetullah süreci doğrultusunda ilkin vahyi bilgiyle elbisemize bulaşan farklı kimliklerden arınarak bir sabikun, şüheda veya içinde yaşadığımız toplumları gereği gibi vahiyle uyarıp tanıştıracak hayatın ve mücadelenin içinde bir Kur'an nesli oluşturmak mıdır sorularının cevaplarıyla konuşma sona erdi.

Soru cevap bölümünde de cahili ortamlarda İslam'ın sabitelerini esas alarak ilmihalimizi yenilemek konusu üzerinde örnekler vererek duruldu.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Gazze dayanışması sürüyor: Direnen Gazze kazanacak!
Özgür-Der, Gazze’de yemek dağıtımını sürdürüyor
Mücadelede süreklilik ve Gazze’nin öğrettikleri
Sağlık çalışanları Gazze'deki soykırımı Antalya'da protesto etti
Kahramanmaraş'ta Şehitler Gecesi düzenlendi