Yüz bini aşkın kişi, milyonlarca yabancının ülkeden sürülmesine ilişkin planları ve İslam karşıtı olan aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) Partisini protesto etmek amacıyla başkent Berlin'deki Federal Meclis binası Reichstag'ın önündeki alanda toplandı.
Ülkede faaliyet gösteren 1500'ü aşkın oluşum ve derneğin desteklediği "El ele" inisiyatifi "Biz yangın duvarıyız" sloganıyla düzenlediği protestoya katılımın fazla olması nedeniyle çevredeki caddeler ve başka alanlar, protestocuların kullanımına açıldı.
Göstericiler "Tüm Berlin AfD'den nefret ediyor" ve "Hep birlikte faşizme karşı" sloganları atarak "Bir daha asla, şimdi", "AfD alternatif değildir", "Nazilere yer yok", "Nasyonal sosyalizmde özgürlük yoktur", AfD yasağı şimdi" ve "Naziler dışarı" yazılı dövizler taşıdı.
Gösteri sırasında yapılan konuşmalarda AfD'ye ve aşırı sağa karşı toplumun her kesimi tarafından mücadele edilmesi istenirken Alman hükümetinin göçmen ve mülteci politikası eleştirildi.
Eyleme katılanlar gösteri sırasında el ele tutuşarak birlikte demokrasiyi ve meclisi savunacakları mesajı verirken bir grup Filistin yanlısı gösterici, "Filistin’e özgürlük" ve “Ateşkes şimdi" sloganları attı.
Berlin polisi, eyleme 150 binin üzerinde kişinin katıldığını belirtirken gösteriyi organize edenler, bu sayının 300 bin olduğunu savundu.
Katılımcılar gösterilerin etkili olduğu görüşünde
Gösteriye katılan Sarah Meusel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır AfD'nin nasıl güç kazandığını takip ettiğini belirterek "Her seçimde daha da korkuyorum. (AfD'nin) oyları düştüğü göründüğü için şimdi umutluyum ve insanlar sonunda bu partinin gerçekte ne anlama geldiğini anladılar." dedi.
Meusel, bu gösterilerin etkisini gösterdiğini belirterek "Bu tek katıldığım ilk gösteri. Beş yıldır ilk gösteri. Giderek daha fazla kişi buraya gelmeye başladı. Gördüğünüz gibi (gösterilerin) etkisi var." ifadelerini kullandı.
Soy ismini vermek istemeyen Renate de faşizme karşı olduğu için eyleme katıldığını ifade ederek "Aşırı sağa karşı olduğumuz için buradayız. AfD'nin yok olmasını sağlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Nijerya kökenli Viktoria Ihona da Almanya'ya ait olduğunu belirterek "Buraya, bir yabancı olarak insanlara benim buraya ait olduğumu ve sınır dışı edilemeyeceğimi anlamaları için katılıyorum." dedi.
Ihona, bu tür gösterilerin etkili olduğunu söyleyerek "Ne kadar insanın AfD'ye karşı olduğu görülüyor. Bunu iyi buluyorum. Daha fazla insanın sokaklara çıkması, seslerini yükseltmeleri ve daha çok şey söylemleri lazım. Birisi insanlara ırkçı veya ayrımcı bir şey söylediğinde sadece kafalarını sallamasınlar." diye konuştu.
Ailesinin Nijerya'dan Almanya geldiği için son zamanlarda endişeli olduğunu aktaran Ihona, şöyle devam etti:
"Buraya taşındık ve burada büyüdüğüm için ayrılmak istemiyorum. Burası benim evim. Nijerya'dan geliyorum ve orada kimseyi tanımıyorum. Dilini de bilmiyorum. Bu yüzden (gönderilmekten) biraz korkuyorum."
Öte yandan ülkenin diğer şehirlerinde de aşırı sağ karşıtı gösteriler düzenlendi.
Potsdam kentinde 3 bin kişinin aşırı sağa karşı düzenlenen protestoya katıldığı ifade edilirken Freiburg'da 30 bin, Augsburg'da 25 bin, Krefeld'de 10 bin, Schwerin'de 2 bin 500 ve Hannover'de 7 bin kişi gösterilerde yer aldı. Ülkede 3 haftadan beri aşırı sağa karşı gösteriler düzenleniyor.
Başbakan Scholz'dan gösterilere destek
Almanya Başbakanı Olaf Scholz sosyal medyadan yaptığı açıklamada gösterilere destek vererek "Ülke genelinde küçük ve büyük şehirlerde çok sayıda vatandaş bu hafta sonu da nefrete ve kışkırtmaya karşı gösteri yapmak için bir araya geliyor. Bu demokrasimiz ve Anayasamız için güçlü bir sinyaldir." ifadelerini kullandı.
Almanya'nın Postdam şehrinde Kasım 2023'te AfD politikacılarının ve bazı Hristiyan Demokrat Partisi üyelerinin, milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan zorla sınır dışı edilmesini öngören plan üzerine gizlice görüştükleri ortaya çıkmıştı.
Avusturya'daki aşırı sağcı "Kimlikçi Hareketi"nin eski lideri Martin Sellner'in de katıldığı toplantıda, sığınmacıların, ülkede kalma hakkı bulunan yabancıların ve Avrupa kültürünü benimsemeyen Alman vatandaşlarının sınır dışı edilmesini öngören bir planın görüşüldüğü belirtilmişti.
Gizli görüşmenin ortaya çıkması üzerine ülkede AfD'nin kapatılmasına ilişkin tartışmalar başlamış, halk da son dönemde aşırı sağa ve AfD'ye tepki için göstermek için sokaklara çıkmıştı.