"Almanya Sınıfta Kalmıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’da darbeyle başa gelen Sisi’yi ağırlayan Almanya'yı eleştirdi, “Enteresan, Siemens 8 veya 9 milyar avroluk iş bağlamış'. Batı gibi Almanya da bu sınavda sınıfta kalmıştır" dedi.

Erdoğan, A Haber ve ATV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. 

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında idam kararı verildiği hatırlatılarak, idam cezasının uygulanıp uygulanmayacağına yönelik bir soru üzerine Erdoğan, ertelemenin idamın olmayacağı anlamına gelmediğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim beklentim yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına bu atılan iftiraların onun için böyle bir idam yolunu açmasını kabullenmek mümkün değil. Çünkü biz Mursi'yi öyle veya böyle iyi tanıyoruz. Şimdi mesele Mursi'nin böyle bir kararla şu andaki süreçte tutulması Mısır'ın bana göre iç huzurunu bozmaya yönelik bir adımdır ve alınan karar Mısır'ın iç huzurunu tehdittir. Bizim Mısır halkıyla Türkiye halkı olarak hiçbir sorunumuz yoktur" diye konuştu.

Mısır'la mevcut sorunun yönetimle ilgili olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biz darbeci yönetimlere karşıyız. Bir darbeyle gelmiştir, demokratik yollarla seçilmiş bir insanı, üstelik de kabinesinde Milli Savunma Bakanı olduğu halde bu yolla devirmiştir. Bunu hazmetmek demokrasiye inanmış olan insanlar için yenilir yutulur bir iş değildir" diye konuştu.

Davaya ilişkin Müftülüğün vereceği bir karar olduğunu anımsatan Erdoğan, "Müftülüğün vereceği karar tavsiye kararıdır. Buradaki nihai karar başkanın kendisindedir" dedi.

"Almanya da bu sınavda sınıfta kalmıştır"

Verilen kararın yanlış olduğuna ilişkin dünyanın "soyut da olsa bir şey" söylediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat en büyük yanlış Almanya'da. Bakın şu anda Almanya'da Merkel'le görüşmesi olmuş, Gauck ile görüşmesi vesaire. Resmi kabul görmüş ama Meclis Başkanı kabul etmemiş, diğer siyasi partiler aynı şekilde hepsi olumsuz bir yaklaşım ortaya koymuşlar. Fakat enteresan 'Siemens 8 milyar avroluk veya dolarlık veya 9 milyar avroluk iş bağlamış', bu bir defa Batı'nın sınıfta kaldığı gibi Almanya'da bu sınavda maalesef çok olumsuz bir neticeyle o da sınıfta kalmıştır.  Demek ki bunlar demokrasiyi böyle tanımlıyorlar, böyle anlıyorlar. Böyle bir yaklaşım, böyle bir anlayış olamaz. Dolayısıyla bizim de, bu yaklaşımlar karşısında hakikaten şaşırıyoruz. Samimi, dürüst olmak lazım. Böyle ufak tefek, 'Siemens şu kadar iş yapacak, şu kadar mal satacak, silah satacak' falan bundan dolayı bir darbeciyi siz ağırlama durumunda kalacaksanız kusura bakmayın saygınızı yitirirsiniz dünyada o kadar." 

'Siemens anlaşması önemli bir faktör'

Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Olaf Boethke, Siemens anlaşmasının Sisi’ye giden davette en önemli faktör olduğunu savunmuş, “Sisi Mısır’da iktidarı ele aldıktan sonra İsrail’in en önemli müttefiki oldu – ki bence bu da Almanya için çok önemli bir unsur. Bence Almanya Mısır’ı Ortadoğu’daki müttefiklerinden ve çıkar ortaklarından biri olmaya doğru yönlendiriyor” demişti

Sisi’nin Berlin çıkarması Alman toplumu ve medyası için de oldukça tartışmalı geçmişti. Güçlü Der Spiegel dergisinin yazarı Raniah Salloum, “Berlin en güçlü diplomatik enstrümanlarından birini kârlı bir çıkar anlaşması için feda ediyor” sözleriyle Sisi’nin ziyaretini eleştimişti. Mursi’nin idam kararına Avrupa’da en güçlü eleştiriyi getirmiş olan Alman Parlamento Başkanı Norbert Lammert de ziyarete karşı çıkıp Sisi’yle görüşecek ‘bir şeyinin olmadığını, Sisi’nin Mısır’ın demokratikleşmesine ve iç huzuruna hiçbir katkısı olmadığı’nı söylemişti. Lammert, “Mısır’dan uzun süredir beklenen parlamento seçimlerini yapmasını bekliyorken, toplu tutuklamalar, uzun hapis cezaları, muhalefetin hapsedilmesi ve inanılmaz sayıda idam cezalarına tanık oluyoruz” eleştirisini getirmişti.

Tır meselesi

"Adana'da durdurulan tır meselesinin yeniden gündeme gelmesiyle beraber, paralel yapı ile mücadelede gündemde üst sıralara tırmandı. Paralel yapı ile mücadelede gelinen nokta nedir, siz bu noktayı tatminkâr buluyor musunuz'' sorusu üzerine Erdoğan, bunun matematiksel bir olay olmadığını, böyle olmadığı için de ''şuraya gelindi'' denilemeyeceğini bildirdi.

Bunun sosyal, siyasi ve hukuki bir süreç olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu anda da bunların işlediğini kaydetti. Erdoğan, "Ama bizim burada bir hedefimiz var. O da, 'adalet gelip yerini bulacak'. Hukuk içinde, yasalar ne emrediyorsa, bunun gereği ne ise bu olacak" dedi.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada casusluk var, ajanlık var, ne ararsanız bu işin içinde var. Çünkü bu tırlar MİT tırlarıdır. Sen MİT tırlarını arayamazsın. Böyle bir yetkin yok. Müsaadeyi alacaksın. Böyle bir şeyin hiçbirisi yapılamadı. Bu tırlar nereye gidiyor? Bayır Bucak Türkmenlerine gidiyor. Bunlar kim? Bunlar benim soydaşım. Biz bunlara yardımı götürmeyeceğiz de nereye götüreceğiz. Biz bunlara lojistik yardımı da, insani yardımı da, hepsini de götürürüz. Şu anda komuta kademesinde olan insanlar konuşuyor. Onlarla söyleşiler yapılmış A Haber'de. Sağ olsunlar, bize dualarını dile getiriyorlar. 'Erdoğan olmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti olmasaydı, biz bu işi bu noktaya getiremezdik; yüz binlerce kayıp verirdik'. Bu işin canlı şahidi MHP'de üst düzey yöneticiliklere gelmiş olan Sayın Şandır'dır. Bizzat bana teşekkürü vardır. Çünkü o da orayla çok ilgilenen bir insandı, Bayır Bucak Türkmenleri ile. Bize de bu ilgi sebebiyle teşekkür etmiştir. Bunu yapmak durumundayız, bizim insani ve vicdani görevimizdir. Onun için bunu yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz."

"Türkiye'yi karalama var"

"Bir gazetede tırların içeriğine yönelik fotoğraflar yayımlandı. Bunu 'vatana ihanet' olarak değerlendirdiniz, kimileri de 'gazetecilik' dedi. Ne dersiniz?" sorusuna Erdoğan, "Burada Türkiye'yi karalama var. Bunların bütün dertleri, 'Türkiye'yi biz nasıl uluslararası mahkemelere götürebiliriz?' Bu kişiyi tanıyorsunuz. O kişiyi benim konuşmama gerek yok. Bundan sonrası yargıda" diye yanıt verdi. 

Kendisinin de dava açtığını anımsatan Erdoğan, suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Çünkü ilk kirli algı operasyonunu bunlar, paralel yapıyla beraber yürütüyorlar. Yapılan iş belli. Çünkü paralel yapı aynı şeyleri daha önce yayımladı. Bu şimdi aynı şeyleri karıştırıyor. 'Oralardan bir şey çıkar mı çıkmaz mı?' Yaptığı iş bu" diye konuştu.

Kaynak: ATV ve A haber

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı