Alman Medyasındaki Mevcut Türkiye Algısı Neleri Etkiliyor Olabilir?

Son zamanlarda Almanya ile Türkiye arasında meydana gelen yakınlaşmaları değerlendirdiği bugünkü yazısında Mikdat Karaalioğlu, Alman medyasında gerçeklerle örtüşmeyen bir Türkiye algısı olduğunu ve bunun birçok şeyi kötü etkilediğini söylüyor.

Bugün Karar gazetesinde “Sıra algıya geldi mi?” başlığıyla yayımlanan Mikdat Karaalioğlu imzalı yazıyı ilgilerinize sunuyoruz:

Almanya, Türkiye ile olan ilişkilerini düzeltmek için iki önemli adım attı. Türkiye’ye yönelik ekonomik bir yaptırım olarak Hermes garantilerine (Alman hükümetinin, Alman yatırımcı ve kredi kuruluşlarına sunduğu garanti) 2017’de konulan üst sınırı kaldırdı. Ayrıca Türkiye’de tatilini geçirmek isteyen Almanlara yönelik seyahat uyarılarının şiddetini düşürdü. Bunlar seçim öncesi başlayan yumuşamanın ilk somut sonuçları.

Bu gelişme Alman medyasında, bir iki cümlelik eleştirel ilaveler hariç sadece bir haber olarak verildi. Siyaset, karşılıklı menfaatler söz konusu olduğunda yapıcı adımlar atabiliyor. İlişkilerin önünde zannedildiği gibi büyük bir engel teşkil etmiyor. İlişkilerin önündeki en büyük engel aslında Alman kamuoyundaki Türkiye algısı. Daha açık ifade etmek gerekirse Alman medyasındaki hayatın gerçekleri ile bağdaşmayan Türkiye algısı.

Sadece Almanca sitelere Türkiye ismi vererek bir arama yaptığınızda ortaya korkunç ve gerçeklerle örtüşmeyen bir resimle karşılaşıyoruz. Hiçbir doğruluk payı olmayan şeyler yazılıyor değil iddiam. Sadece zihinlerde oluşturulan Türkiye algısının ikili ilişkileri nerdeyse imkansız hale getiren aşağılayıcı, dışlayıcı ve fevkalade yüzeysel üslup ve içeriği.

***

Alman medyası Türkiye konusunda 1980’li yıllardan kalma algısını hala değiştiremedi. O yıllarda kullanılan kavram ve klişelerle hala bugünün Türkiye’si anlaşılmaya çalışılıyor. Almanya’nın Türkiye uzmanları da Türkiye’de yaşayan siyasi ve toplumsal değişimi, ya işlerine gelmediği için ya da kavrayamadıkları için kamuoyuna nesnel olarak aktaramıyor.

İlişkilerin günün birinde görece sağlıklı bir noktaya gelmesi mevcut algı ile mümkün değil. Türkiye tartışmaları, vasatını Türkiye’deki terör örgütlerinin söylemlerinden alan bir zeminde yapılıyor. Özellikle FETÖ’nün iştiraki ile daha da güçlenen Türkiye karşıtı algı çalışmaları, sadece iki ülke arasındaki siyasi ilişkileri değil, Almanya’da yaşayan Türklerin günlük yaşamlarını da etkiliyor.

Geçmişe yönelik nelerin doğru nelerin yanlış yapıldığını tartışmak bu noktada fazla anlamlı değil. Ancak başta Almanya olmak üzere Avrupa kamuoyuna yönelik yeni bir atak geliştirmek, Türkiye’yi konuşurken nesnel bir zemin oluşturmak, ortaya daha gerçekçi bir Türkiye resmi koymak artık ihmal edilemeyecek bir sorumluluk. Bu sadece bir imaj çalışması değil, sürekli talep ettiğimiz aynı göz hizasında diyaloğu gerçekleştirmek için temel bir adım.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!