Mahkemenin verdiği kararda, Müslüman kadınların kullandığı başörtüsünün anaokulunda bir eğitmen tarafından takılmasının "yeterli somut tehlike" oluşturmadığı belirtilerek, bu şekilde başörtüsü takılmasında misyonerlik yapma etkisinin de bulunmadığı ifade edildi.
Kararda, başörtüsünün Almanya'da nadir görülen bir şey olmadığına işaret edilerek, aksine bunun çoğu zaman toplumun günlük yaşamını yansıttığı kaydedildi.
Almanya'da 2008'de Stuttgart İş Mahkemesi, 2009'da Baden-Württemberg Eyalet İş Mahkemesi ve 2010'da Federal İş Mahkemesi tarafından söz konusu kadın aleyhine verilen kararların din özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince iptal edildiği bildirilen kararda, dosyanın yeniden değerlendirilmek üzere Baden-Württemberg Eyalet İş Mahkemesine gönderildiği aktarıldı.
Başvuru sahibi eğitmene başörtüsü takmasından dolayı işveren tarafından ihtarname verildiği, bunu kabul etmeyen kadının dava açtığı ifade edildi. Bu süreçte iş mahkemelerinin aleyhinde karar vermesinden dolayı kadın eğitmenin Anayasa Mahkemesine kadar gittiği belirtildi.
Anayasa Mahkemesi 2015 yılında da iki kadın öğretmenin derslerinde başörtülü olabileceğine onay vermiş, bu kararda da "soyut bir tehlikeden" dolayı din özgürlüğünün kısıtlanamayacağına ancak okul huzurunun bozulmasında "yeterli somut tehlike" görülmesi durumunda başörtüsü yasağının getirilebileceğine hükmetmişti.
Karar kısa sürede sosyal medyada dünya ülkelerine yayıldı. Mahkeme kararı baöşrütüsü zaferi yorumları yapıldı. Dünya ülkelerinde benzer sorunlardan dolayı başörtüsü sıkıntısı yaşayan müslüman kadınlar için Alman mahkemesinin aldığı karar emsal denildi...