HAKSÖZ-HABER
ARD muhabirinin kampta yaşayanlarla yaptığı röportaja göre insanlar IŞİD’den değil Maliki ordusundan kaçarak bu kampa geliyor ve IŞİD ele geçirdiği bölgelerde insanlara kötü davranmıyor. Elektrik, yiyecek, su gibi ihtiyaçların da IŞİD tarafından temin edildiğini belirten kamp sakinleri ile röportaj yapan muhabir durumun IŞİD’in işgali olarak nitelendirilmek yerine Maliki’ye karşı yapılan bir devrim olarak anılmasının doğru olacağını söylüyor.
İşte o diyalog:
Birkaç önce İŞİD’in ele geçirdiği Musul’a yakın bir yerdesiniz, şu an durum nasıl?
- Şu an Musul’a 35-40 km kadar uzaklıkta bulunan Hazel kampındayız. Burada çoğu Musul’dan gelen 400 kadar insan var. Gördüğüm kadarı ile buraya kaçan insanlar İŞİD’ten değil, Irak ordusunun bölgeyi bombalama korkusundan kaçmışlar. İŞİD üyesi İslamcılar hakkında burada duyduklarımız çelişkili bilgiler içeriyor. Musul’da akrabaları ile görüşen mültecilerin aktardığı bilgilere göre Musul’da sükunet hakimmiş. İŞİD askerleri halka düzgün bir şekilde davranıyormuş. Hatta yemek ve su verdikleri iddia ediliyor. Ve bütün gün elektriklerin kesilmediğini aktarıyorlar. Başka bir kamp sakini de bize İslamcıların Maliki rejiminden daha iyi olduğunu aktardı.
Nasıl oldu da İŞİD bu kadar hızlı bir şekilde her yeri ele geçirebiliyor?
- Şunu söyleyebilirim ki bu sadece İŞİD’in işgali ile olmuyor, Maliki’ye karşı yapılan bir devrimden bahsetmemiz lazım. Sadece burada İslamcılar yok, aynı zamanda Eski Baasçılar yani Saddamcılar da Bağdat’a karşı hareket ediyorlar diyebiliriz. Sünni bölgelerinde İŞİD destek buluyor. İnsanların bir diğer rahatsız olduğu konu Maliki zamanında birkaç yüz metrede bir oluşturulan kontrol noktaları. Şiiler tarafından kontrol edilen bu noktalar IŞİD tarafından kaldırılmış durumda. Halkın teröristlerden bu kadar memnun olması burayı çabuk ele geçirmelerin nedeni olabilir.
Bundan sonra ne olacak, ne senaryosu yazılıyor?
- Tüm opsiyonlar açık, ABD vurma ihtimalini tartışıyor. İran devrim muhafızlarını göndermek istiyor. Ve son olarak ülkenin ikiye bölünmesi de bir ihtimal olarak duruyor. Bir tarafta Sünni bölge ve diğer tarafta Şii bölgesi. Aslında bu sınırlar olmadan da zihinler bölünmüş zaten.
Almancadan Çeviren: Murat Kurt / Haksöz-Haber