Allah Resulü'nün (sav) sohbetinde kadınlar

Melike Kabay, Allah Resulü'nün (sav) kendisine dinlemeye gelen kadın sahabelerle ilişkisine ve onların mesciddeki konumuna değiniyor.

Melike Kabay / Zafer Dergisi

Allah Resulü'nün (sav) sohbetinde kadınlar

İslâm dininde ilim öğrenmeye büyük önem verilmekte,1 kadın ile erkek, ibadette olduğu gibi, eğitim konusunda da eşit kabul edilmektedir.2

Hz. Peygamber (asm), kendisine vahyedilen Kuran ayetlerini, kadın erkek ayrımı gözetmeksizin, herkese ulaştırmakla görevli bir peygamber olduğunu sözleri ve uygulamaları ile göstermiştir.

Hz. Peygamberin mescidinde kadınların yeri

Hz. Peygamber (asm), kendisine gelen ayetleri camide toplanan erkeklere ve kadınlara okuyordu.3

Kadınlar, Onun hutbelerini, değişik konularda açıklamalarını dinliyor, merak ettikleri pek çok konuyu sorarak bizzat onun dilinden öğreniyorlardı.4

Medine Mescidinde haftanın bir günü, Hz. Peygamber tarafından sadece kadınların eğitimine tahsis ediliyordu.5 Bu durum, Ebu Said el-Hudri’den gelen şu rivayetten de anlaşılmaktadır: “(Bir gün) Kadınlar “Ey Allah’ın Resûlü, erkeklerden bize meydan kalmıyor, bize özel bir gün ayırır mısınız?” dediler. Rasûlûllah onlara bir gün belirledi. Kadınlar o günde Rasûlûllah’ın huzuruna gelir, O da onlara sohbet ederdi.” (Buhari, İlim 36)

Konuyla ilgili Abdullah b. Mesud’un; “Rasûlûllah (asm) mescide girdi; orada Ensar kadınlarından bir grup vardı ve onlara vaaz etti…” dediği rivayet edilmektedir.

Bu konuda Cabir b. Abdillah’dan da şu sözler nakledilmektedir:

“Ben Rasûlûllah ile birlikte bayram namazında bulundum. Hutbeden önce ezan ve kamet okunmadan namaza başladı. Sonra Bilal’e dayanarak ayakta durdu ve Allah’tan korkmayı, Ona itaat etmeyi emretti. Ardından cemaate vaaz ve nasihat etti. Daha sonra da yürüyüp kadınların yanlarına gitti ve onlara vaaz etti.”6

Hz. Peygamber’in burada zikredilen eğitim uygulaması, cemaate katılan kadınlar içindir. Bunun dışında kadınlar münferit olarak da Rasulullah’a (asm) gelir, Ona sorular sorup bilgi alırlardı.7

Kadınların camide oturma düzenleri

Hz. Peygamber döneminde kadınlarla erkekler camide ayrı ayrı yerlerde oturuyorlardı. Kadınlara camiin arka kısmında özel bir bölüm ayrılmıştı. Bu uygulama, Enes b. Malik tarafından rivayet edilen şu sözlerden de anlaşılmaktadır:

“Biz mescidin suffa kısmında Rasûlûllah’ın yanındaydık. Muhacirlerden bir kadınla buluğa ermiş oğlu geldi. Kadın bayanlara ayrılan kısma geçti, çocuk da bizim yanımıza geldi.”8

Mescid-i Nebevi’nin kadınlara tahsis edilen kısmının günümüzdeki gibi, erkeklerin namaz kıldıkları yerden duvar ya da perdeyle ayrıldığı konusunda herhangi bir rivayete rastlanılmamıştır. Yani kadınların, kendilerine ayrılan ancak arada herhangi bir engel bulunmayan bölümde namaz kıldıkları, hutbe, vaaz ve sohbetleri rahatlıkla dinleyip eğitim öğretim etkinliklerine katıldıkları anlaşılmaktadır.

Bayanların rahatı için düzenleme

Hz. Peygamber (asm), camide kadınlara özel bir bölüm ayırmanın yanında, onların camide rahat edebilmeleri için bazı tedbirler de almıştır. Namazdan sonra kadınların camiden ayrılmaları bir düzen ve intizam dahilinde olurdu. İbadet bittiğinde camiden önce kadınlar, sonra Hz. Peygamber ve daha sonra da erkek cemaat ayrılırdı. Konuyla ilgili Ümmü Seleme’nin şu açıklamayı yaptığı rivayet edilmektedir:

“Rasûlûllah (asm) selam verip namazı bitirir bitirmez kadınlar hemen kalkarlar, Rasûlûllah ise yerinde oturarak onların dışarı çıkmalarını beklerdi.”9

O dönemde Medine Mescidinin üç kapısı vardı. Başlangıçta kapılardan herhangi biri kadınlara tahsis edilmemişti. Ancak camiye devam eden kadınların sayısında artış görülmesi üzerine Hz. Peygamber, “Keşke şu kapıyı kadınlara ayırsaydık” buyurarak, kapılardan birinin onlara tahsis edilmesinin daha uygun olacağını belirtmiştir. Ve Onun bu isteği yerine getirilmiş ve kapılardan biri kadınlara tahsis edilmiştir.10

Hz. Peygamber (asm), camiye gelen kadınların durumunu dikkate alarak, onların sıkıntıya düşmemelerine özen gösterirdi. Namaz sırasında bir çocuğun ağladığını duyduğunda, anneyi düşünerek namazda kıraati kısa tutardı.11

Cami adabı nasıl olmalı?

Cami adabıyla ilgili bazı ahlaki öğütlerde bulunan Hz. Peygamber, camiye gelen kadın ve erkeklerin davranışlarına dikkat etmelerini, karşı cinsin dikkatini çekecek tutum ve davranışlardan kaçınmalarını, giyim kuşamda ölçülü olmalarını, akşam namazına gelen kadınların güzel koku sürünmemelerini söylerdi.12

Yine camide kadınlar erkeklerin arkasında namaza durdukları için, erkeklerin avret yerlerinin gözükme ihtimaline karşı, onlar secdeden kalkıp doğruluncaya kadar kadınların secdeden kalkmamalarını tavsiye ederdi.13

Allah Resulü kadın öğretmenler görevlendirdi

Camide kız çocuklarının ve kadınların eğitimiyle Hz. Peygamber sadece kendisi ilgilenmez, özel kadın öğretmenler de görevlendirirdi. Özellikle kendi hanımları, kız çocuklarının ve kadınların eğitimiyle yakından ilgilenir, evlerine gelenlere bildiklerini öğretirlerdi.14

Kadınlar camide aktif katılımcıydılar

Camide yapılan sohbetlerde kadınlar sadece dinleyici değillerdi; bazen soru sorarlar, bazen iyi anlayamadıkları konunun açıklığa kavuşturulmasını isterler ve böylece cami sohbetlerine aktif olarak katılırlardı.

Sonuç olarak, o dönemde tartışabilen, eleştirebilen, kendilerine danışılıp istişare edilen ve insanlara yol gösteren kadın alimler yetişmiştir.

Sahabe içerisinde yirmi kadar kadın fıkıh bilgininin yetişmesi, Hz. Peygamber döneminde kadınların cami eğitiminden ne ölçüde yararlandıklarını göstermektedir.15

Ayrıca bayanların eğitimleri sadece dini bilgiler edinmekle sınırlı değildi. Onlar, hayatla ilgili pek çok konuyu da camide öğrenme imkanı bulmuşlardı. Bazı kadınlar şiir, tıp ve hayvancılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi olmuşlardı.


Kaynaklar:

1. Alak Suresi, 96/1-5.

2. İbn Mace, Mukaddime 81.

3. İbn İshak, Es-Sîre, 1981:128.

4. Ali Özek, Hadis Ricali, İstanbul: Fatih Matbaası, 1967, 113-115.

5. Buhari, İlim 15, 35.

6. Muslim, İdeyn, 4.

7. Tayyip Okic, İslâm’da Kadın Eğitimi, Ankara: Diyanet Yayınları, 1978:40.

8. İbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye. Beyrut, 1997:VI, 154.

9. Buhari, Ezan 164.

10. Ebu Davud, Salat 17.

11. Tirmizi, Salat 267.

12. Vahidi, Esbabu’n-nüzûl, Kahire, 1968:186; Buhari, Meğazi 537; İbn Hanbel, 1992:IV, 363.

13. Buhari, Salat 6; Ebu Davud, Salat 54.

14. Özek, 1967: 113.

15. Hamidullah M., İslâm Peygamberi (çev: S. Tuğ). Ankara, 2003, II/79.

16. Sibai, İslâm’a ve garplılara göre kadın (çev: İ. Toksarı). İstanbul, 1969: 80; Hüseyin Yılmaz, Camilerin Eğitim Fonksiyonu, DEM Yayınları, İstanbul 2005)

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı