Alkolü övüp sarhoşluğu normalleştirenler toplumu ifsad ediyor!

Ali Osman Aydın, alkollü sürücülerin sebep oldukları dehşete dikkat çekerken alkolle mücadelenin zaruretine vurgu yapıyor.

Ali Osman Aydın / Yeni Akit

Alkollü sürücü dehşeti!

Akşam karanlığı... Sakin ve ıssız bir yol... Aracınızla ilerliyorsunuz... Bütün aileniz arabada... Radyoda usuldan bir şarkı çalıyor: “Bütün dünya buna inansa, biiir inansa...” 

Çocuklar sohbet ediyorlar. Küçük oğlunuz, elindeki oyuncak arabadan kafasını kaldırarak, herkesin duyacağı şekilde, büyüyünce, tıpkı böyle bir araba alıp sizi gezdireceğim diyor. Rengi de siyah olacakmış... Kızınız, kahverengi saçlarını kulaklarının arkası atarak, “kırmızı olsun” diyor... Dikiz aynasından onlara bakıyorsunuz... Gülüşüyorsunuz... Keyfiniz yerinde....  Az sonra başınıza geleceklerden habersiz, hız kurallarına uygun bir şekilde, huzur içinde şeridinizde ilerliyorsunuz...  

Bu huzurlu anları büyük bir süratle gelip arkanızdan çarpan bir araç bozuyor. Öyle sert bir çarpma ki bu, takla atıyorsunuz. Çarpan araç, olanca hızıyla sizi önüne katarak tam 240 metre sürüklüyor. Yoldan çıkıp bir okulun bahçesine girerek durmak zorunda kalmasanız, öyle gideceksiniz!  

Radyatör ile koltuk arasına sıkışmış kaval kemiğiniz yerinden fırlamış, göz çukurlarınız yarılan alnınızdan akan kanla dolmuş ama şükür, yine de hayattasınız. Airbaglere ve takla attığınız için artık altınızda olan tavana vücudunuzdan akan kan bulaşmış.  

Sadece onu hareket ettirebildiğiniz için sol kolunuzla gözlerinizi silip ne durumdalar diye ailenize bakıyorsunuz. Arka lastiğin ve iç içe geçmiş tavan ile kapının arasında piknik sepeti kadar kalmış arka koltuğu göremiyorsunuz bile. Ve karanlık sessizliğin içinde şarkı hala çalıyor: “Bütün dünya buna inansa...”  

Görüş mesafenizde bir nesne var. Galiba, oğlunuzun oyuncak arabası. Kızınız haklıymış, akan kanlarla araba şimdiden kırmızıya boyanmış. Hareketsizlik ve sessizlikten acı bir biçimde anlıyorsunuz ki, o arabada yaşayan tek kişi sizsiniz... 

**** 

Nasıl bir dehşet değil mi?  

Tıpkı bir korku filmi gibi.  

Korku filmlerinde böyle bir şeyi yapan genelde psikopat bir katil ya da sizden intikam isteyen biri olur.  

Fakat siz, size çarpıp sürükleyen kişiyi tanımıyorsunuz bile.  

O ne bir psikopat ne intikam almak isteyen biri.  

O da sizi tanımıyor.  

Sizi ve ailenizi korkunç bir şekilde öldürmek gibi bir hedefi yok.  

Rastgele ölüyorsunuz yani...  

Öylesine...  

Tombaladan siz çıkıyorsunuz, tabiri caizse.  

Sırf o saatte, orada olduğunuz için ölüyorsunuz.  

O adam sizi öldürmeseydi, aynı şekilde başka bir aileyi öldürecekti. Belki de birkaç aileyi.  

Yine rastgele... 

Yine tombaladan çekercesine... 

Öylesine yani...  

Canı öyle istediği, paşa keyfi öyle emrettiği için...  

‘Schindler’in Listesi’ filminde psikopat Nazi Subayı Amon, sabah evinin balkonunu çıkıyor, toplama kampına bakan balkonundan rastgele ateş ederek esirleri öldürüyordu.  

Bu tür filmlerdeki katilin bir amacı olur öldürmek için. Herhangi birini değil, sizi öldürmeyi hedefler.  

Alkollü kişi ise daha gaddar, kişi seçmiyor. Kim olduğu fark etmiyor. Bir bebek ya da ihtiyar. Bir hayvan ya da insan. Bir kişi ya da on kişi... Önüne kim çıkarsa... Son sürat çarpıp öldürüyor, yok ediyor. Daha da kötüsü, öldürdüğünü bile bilmeyerek öldürüyor.  

Sabah olacak ve o alkollü sürücü gaza neden bastığını, sizin aracınıza neden çarptığını, neden sürüklediğini bile hatırlamayacak... 

Yani kim vurduya gittiniz! Pisi pisine... 

Geleceğiniz, hayalleriniz ve çocuklarınızın geleceği, hepsi kim vurduya gitti.  

Çünkü ne siz ve ne çocuklarınız ne de onların siyah arabaları, alkollü araç kullananların umurunda.  

Çünkü burası özgür bir ülkeymiş, parasını o vermiyor muymuş, istediği gibi içebilirmiş, içinden geldiği gibi sarhoş olabilirmiş, dilediğini yapmakta özgürmüş, yavşak!    

**** 

Yukarıdaki kaza 19 Mayıs 2023’te gerçekleşti.  

4 Kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı. Alkollü bir sürücü bir aileyi yok etti.  

İnternetten girip, 1 Ocak 2023’ten itibaren alkollü sürücülerin neden olduğu kazaların istatistiklerine bakabilirsiniz.  

Ya da, o kadar uzağa gitmeyin. Son bir haftaya bakın. Yığınla kaza göreceksiniz. Hurdaya dönen araçlar, kırılan kemikler, yaralı kurtarılanlar ve ölenler... Maktüllerin veya kazaya maruz kalanların ailelerinin yaşadıklarını düşünün...  

Alkollü sürücülerin neden olduğu kazalar hızla artıyor, çünkü alkol tüketimi artıyor. Bu tür kazalarda ölüm oranı da diğer kazalara göre oransal olarak yüksek.  

Alkol tüketimi artıyor çünkü alkol hala içene prestij katan bir şey gibi sunuluyor seküler çevreler tarafından. Dinozorun biri köşesinde hala “Atamızın rakı sofrası” diye ballandıra balandıra alkolü metheden yazılar yazıyor. Levent Kırca, alkol almamasına rağmen, yıllarca yaptığı sarhoş tiplemesiyle sarhoşluğa sempatiyle yaklaşılmasına hizmet etmişti. Sarhoş tiplemesini gidin 19 yaşındaki pırıl pırıl oğlunu sarhoş sürücüye kurban veren Umut’un anne babasına yapın bakalım sempatik bulacaklar mı?   

Alkolü öven, sarhoşluğu sempatikleştirmeye çalışan bu bağnaz kafayla mücadele etmemiz gerekiyor. Kimse insan sağlığına ve toplum güvenliğine zararlı bir şeyi böyle alenen övememeli. O sarhoş az sonra birisini ezebilir, bir çocuğu öldürebilir ve bunu umursamıyor bile, nesini övüyorsun! O çocuk senin çocuğun olduğunda mı övmeyi keseceksin!   

Bütün duyuru mecralarını kullanarak insanlara bıkmadan, usanmadan alkolün kötülüklerini anlatmak gerekiyor. Alkolün aldığı canları okullarda ders olarak ilkokul çocuklarına okutmak gerekiyor. Alkollü araba kullananlara, ölümlü bir kazaya karışmasalar bile arabalarına el koymak ve ağır para cezaları da dahil caydırıcı yaptırımlar uygulamak gerekiyor.   

Problem alkol değil, alkollüyken araba kullanmak diyenler olacaktır. Bunu diyenler şunu unutuyorlar. Ayık birine istediğiniz kadar alkollüyken araç kullanmaması gerektiğini anlatın. Zaten mesele sarhoşun bilişsel yeteneklerinin zayıflaması... Yani kişi alkollü olduğunda özgüven patlaması yaşayıp normalde yapmayacağı şeyleri yapıyor, kuralları, sınırları ihlal ediyor. Yapma denilenleri yapmaya çalışıyor!   

Alkol tüketimi arttıkça, yol güvenliğimiz, can güvenliğimiz azalıyor. İstediğiniz kadar kurallara uyun. Etrafınızda alkollü sürücü olduğu sürece başınıza nerede ne geleceğini bilemezsiniz. Alkollü sürücünün sizi bulması için illa yolda araba kullanıyor olmanız gerekmiyor. Bakın, Merve Onaycı 33 yaşındaydı ve herkes gibi kaldırımda yürüyordu. Alkollü sürücü onu kaldırımda yakaladı ve öldürdü. İngilizce öğretmeni 53 yaşındaki Cem Savacı yol kenarına çekmiş Kaş’ın manzarasını izliyordu. Park ettiği arabasına alkollü bir sürücü çarptı ve Cem Bey hayatını kaybetti. İlknur Hanım çöp atmak için sokağa çıkar çıkmaz, alkollü ve çok süratli bir sürücünün kurbanı oldu. İlknur Hanım 42 yaşında ve iki çocuk annesiydi.  

Şunu unutmayalım! Birileri alkol tükettikçe hiçbirimiz güvende olmayacağız. Ezilme, parçalanma tehlikesi olmadan yaşayabileceğimiz temiz ve güvenli bir toplum istiyorsak alkole karşı toplumsal bir bilinç geliştirmemiz gerekiyor. Duyarlı herkesin bu meseleye omuz vermesi lazım ki bizim de evimize ateş düşmesin!

Yorum Analiz Haberleri

Spiegel: “İsrail'in üst düzey siyasetçilerini ‘korumanın’ Almanya'nın ‘varlık sebebi’ olduğu düşüncesi feci bir hatadır”
UCM'nin tutuklama kararları Siyonist çete İsrail'i yalnızlaştırıyor
Daha çok konuşun da hanginize daha çok güvenemeyeceğimizi bilelim
Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü