Muhammed Mursi'nin şehadet haberini aldığında sarsıldığını dile getiren Ali Emre, “Adeta kalbime bir çivi çakılmış gibi hissettim. Gözyaşı döktüm, çok üzüldüm. Süreç içerisinde duygu yoğunluğuyla ne yapabilirim, neye tanıklıkta bulunabilirim diye bir şeyler karalamaya çalıştım. Bu şiir ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.
Demokrasi, hak ve özgürlüklerden dem vuran dünyanın yaşananlara sağır, dilsiz ve kör kaldığını aktaran Emre, Batı'yla yatıp kalkan, gözünü kulağını sadece o dünyaya çeviren fakat İslam coğrafyasındaki eziyetlere, zulümlere sessiz kalan, kulak vermeyen çevrelerin de olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Düzenbazların, zalimlerin öldürmeye çalıştığı Mısır ikindisindeki bu yiğit adamı, bile bile ölüme terk edilen, ilaçları verilmeyen bu kahraman insanı, dizeler, şiirler ve müzik eşliğinde yaşatmaya, gençlerimize ve çocuklarımıza tanıtmaya, diri tutmaya gayret edeceğiz.”