Bugünlerde ‘osmanlıca’ denilen bir yazı üzerinde tartışılıyor, ülkede..
Japonların alfabesinde 400’den fazla harf veya şekil vardı.. Bunları şimdi 100’den aşağılara çekmişler, biraz azaltmışlar.. Yine de, alel-acele dikilen gecekondu barakalarını andıran o acaib şekillerin altına, üstüne, yan taraflarına, içindeki boşluklara atılan bir çentik veya çiziklerle yığınla mânâ değişiklikleri oluyormuş.. Bir de o şekilleri japon gazetelerinde yanyana değil de, yukarıdan aşağıya dizilmiş olarak görünce, dışardan bakanlar için daha bir zor gözükür.
Çin’deki 1,5 milyara yakın insanın kullandığı ‘mandarin’ dili alfabesi de ondan farklı değil.. Kezâ, Kore dillerinin alfabeleri de..
Hindistan’da onlarca etnik unsurdan oluşan bir milyardan fazla insanın kullandığı alfabede de harfler, kasab çengeline asılmış etleri andırır.. O şekillere de atılan bir-iki çizikle bambaşka mânâlar ortaya çıkar.
43 yıl öncelerde (coğrafî olarak zâten 2 bin km. batıdaki Pencab vadisinde bulunan Batı Pakistan’dan ayrı olan Bengal Körgezi’ndeki Doğu Pakistan’da) korkunç bir iç savaşla kopup, Bangladeş adıyla kurulan yeni ülkedeki, nüfusu 200 milyona yaklaşan Bangladeş müslümanları da ‘bengali’ dilini Hind alfabesindeki benzer harflerle yazıyorlar.
Seylan adasında 50 yıl öncelerde adanın ismiyle anılan şimdiki Srilanka ülkesinde kullanılan alfabenin harfleri ise, daha bir ilginç.. ‘Uğur böcekleri’ni andıran yuvarlak şekiller üzerinde bir takım çentik veya çiziklerle yazılan bir dil..
Tailand’da da, thai dili, Srilanka alfabesindekine biraz benzeyen bir alfabeyle yazılır.
Rusça başta olmak üzere, slav kavimlerinin dillerinin yazılmasında genelde kullanılan ‘kril’ denilen alfabenin harfleri de bazan latin alfabesindekilere benzese bile, onlara benzemeyen başka harfler olduğu gibi, benzeyenlere de farklı sesler yüklenmiştir. Sözgelimi, P harfi ‘re’ sesi için kullanılır; N, H ve sola dönük olarak ters R gibi yazılan (я) harfi de daha başka sesler için.. Bir ‘ı’ sesi için iki harf, bir ‘i’ sesi için, N ile H arası değişik bir harf şekli.. Daha ismini ve sesini bilmediğim başka harfler de..
Bir de bu harflerin türk dilinin farklı lehçelerini konuşan Orta Asya ve Kafkas halklarına birbirinin yazılarını okuyup anlayamıyacak şekildeki ses yüklemeleriyle dayatıldığını düşünelim. (Farsça ve türkçe yazdığı şiirleriyle İran edebiyatında fevkalade bir yeri olan merhûm şair Şehriyâr, 40 sene öncelerde, sadece Anadolu, Kafkas ve İran coğrafyasındaki türkçe konuşan halkların durumuna bakıp, Kafkas’lardakilerin kril alfabesiyle, Anadolu’dakilerin latin alfabesiyle, İran’dakilerin arab alfabesiyle yazdıklarına işaretle, halkın kendi inancıyla zıdlık arzeden kril ve latin alfabesinin şeytan alfabeleri olarak nitelerdi.)
*
Emperyalist oyunlar elbette köklere darbe vurucu derinlikte olacaktı..
Sovyetler Birliği dağıldığında, Kafkas ve Orta Asya müslümanlarının, 75 yıldır sandıklarda gizledikleri arab harflerinin kurşun kalıplarını çıkarıp, dergilerini, gazetelerini o harflerle yazmaya başlamalarını hatırlayalım. Hatırlıyorum, o komunist imparatorluğunun çöküşü sırasında, 25 sene öncelerde, Özbekistan müslümanları, ‘Mavera-un’nehr Muselmanlarının Sadâsı’ adıyla bir gazete çıkarmaya başlamışlardı, arab harfleriyle.. Müslümanlar, kendi kültürlerine tekrar döneceklerinin heyecanını yaşıyorlardı.