Ala Abdurrauf Yazdı:
Yüksek tarzdan bir Filistinli. Vatanına kök salmış bir direnişçi. İşgalci İsrail’İn kıramadığı sağlam bir iradeye sahip bir Filistinli. Defalarca Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırma cezası almış, tutuklanmış ve seyahat yasağı getirilmiş. İsrail, onu Mescid-i Aksa’daki ribattan ve nefret edenlere kaşrı dik durmaktan vazgeçirememiş. Kudüslü bir anne olan Hatice Huvays’tan bahsediyoruz.
Beş çocuk annesi Hatice Huvays, Kudüs’ün doğusunda yer alan ve Mescid-i Aksa’ya bakan Tur beldesinde yaşıyor. Çocuklarını İslam ahlakı üzere yetiştirmeye çalışmış. İsrail’in verdiği cezalar, onu çocuklarına ehemmiyet vermekten alıkoyamamış. Huvays, Mescid-i Aksa’daki ribat ile çocuklarını terbiye etme arasında bir denge kurmuş. Sabah saatlerinden öğlen vaktine kadar murabıtlık yaparken öğleden sonra çocuklarını yetiştirmek, Kur’an öğretmek ve ezberletmek ve dini ilimleri öğretmek işi için evine dönüyor. Huvaysi, çocuklarını İsrail’in şantajlarına karşı kendisine destek verecek şekilde yetiştirmiş. Çocukları, sürekli olarak annelerine destek vermişler. Hatta oğlu Safa, kendisiyle birlikte tutuklanmış. Diğer taraftan ailesi, sağlık sigortasının kesilmesi ve diğer haklarından men edilmesi gibi durumları onunla beraber göğüslemiş.
Hatice Huvays, ilim ve zikir meclisleriyle Mescid-i Aksa’yı zenginleştirmek ve imar etmek için murabıt olmayı adet haline getirmiş. Bu da İsrail’in Mescid-i Aksa’yı boşaltma planını akim bırakıyor. Huvays, ayrıca Aksa’ya baskın yapan yerleşimcilere diğer kardeşleriyle birlikte kaşır duruyor. Bunlar, gördükleri baskınları karşı tekbirlerle direniyorlar. Bu ise baskın yapan yerleşimcileri ve beraberindeki askerleri çok etkiliyor.
Huvays ve arkadaşları, yapabildikleri zaman Mescid-i Aksa’ı bekliyorlar. İlim haklarında öğretmenlik yaparak büyük bir rol oynadı. Bu halkalarda murabıtlara fıkıh ve tefsir dersleri verdi, çocuklara okumayı öğretti. Fakat bununla birlikte bu faaliyetlerin sonuçlarını da yaşadı. Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırıldı. Uzaklaştırma cezası, onu Aksa’nın kapılarına gelmekten alıkoymadı. Huvays, çoğunlukla Silsile kapısına gelerek Aksa’dan çıkan yerleşimcileri protesto etmeye başladı. Yerleşimcilerin Aksa baskını, Meğaribe kapısında başlayıp Silsile kapısında sona eriyor.
Huvays ve “Altın Liste”de yer alan onlarca murabıt kadın, bunun yanında bu kapılardan da uzaklaştırma cezası aldılar.
Aksa’daki bir günlük ribat
Hatice Huvays’ın Aksa’daki ribatı saat yedide başlıyor. O ve arkadaşları, ilim halkası için bir araya geliyorlar ve baskın yapan yerleşimciler için hazırlanıyorlar. Yerlcşimciler, tekbirlerle protesto ediliyor ve oradaki Filistinlilerin varlığını vurguluyorlar. Bu da özellikle İsrail’in Aksa’yı zaman ve mekan açısından bölme girişimlerinin olduğu zamanlarda artıyor. İsrail, bu noktada yerleşimcilere sabahleyin baskın izni verirken öğle vaktinde sadece Müslümanlara namaz için izin veriyor. Öğleden sonra ise yeniden baskınlara izin veriliyor. Fakat murabıtların sürekli olarak orada bulunmaları, bu planı akim bırakıyor.
Aksa’dan uzaklaştırma cezası alanların durumu
Hatice Huvays, uzaklaştırma cezası aldığı zamanlarda Aksa’nın kapılarında yabancı turistlere bu durumu ve kadınların sıkıntılarını anlatıyor. Murabıtlar, İngilizce ve Arapça olarak işgalci İsrail’in yaptıklarını ve ihlallerini ifşa ediyorlar.
Tutuklama ve uzaklaştırmaya rağmen murabıt
Hatice Huvays ve arkadaşları, İsrail’in boğazında bir kılçık mesabesinde olduğu için İsrail’in kinini üzerlerine çekiyorlar. Huvays, sekiz defa uzaklaştırma cezası almış. İlk uzaklaştırma cezası 15 gün ile başlamış. Son olarak 6 ay ceza almış. Son uzaklaştırma cezası, sadece Aksa ve kapılarını değil, bütün eski şehri kapsıyor. Bu ise Huvays’ı bu kadar süre eski şehirden uzaklaştırma cezası alan ilk kadın yapıyor.
Huvays, bir sene içinde art arda altı defa uzaklaştırma cezası alarak toplamda 240 gün boyunca Aksa’ya girememiş.
İşgalci İsrail makamları, başta tekbir getirmek olmak üzere Huvays’a birçok suç isnat etmişler. Bunun dışında yerleşimcilerin yüzlerine karşı durmak, baskınları engellemek, kadınları ve çocukları meydan okumak için organize etmek gibi suçlarla suçlanmış.
Hatice Huvays, bu sıkıntıların yanında İsrail’in şantajlarına da maruz kalmış. Örneğin bazı İsrail subayları, onu ve bütün ailesini tutuklamakla tehdit etmişler. Gerçekten de bir kızı tutuklanmış ve sorgulanmış. Bunun yanında ailesinin sağlık sigorta iptal edilmiş.
Tutuklama, göz altılara ve bu sırada gördüğü gayrı insani muamelelere, para cezalarına, haksız hükümlere, ev hapislerine rağmen Hatice Huvays, Mescid-i Aksa’daki ribatına devam etmiş.
Yeniden uzaklaştırma cezası
Hatice Huvays, 13 haziranda tutuklandı. 23 hazirana kadar tutuklu kaldı. İsrail makamları, onu yasadışı örgüte (murabıtlar) üye olmakla suçladılar. Bunun yanında 15 yaşındaki kızı Safa da tutuklandı. Diğer taraftan Huvays’ın anne-babası da evlerinden alınarak göz altına alındı ve aynı gün serbest bırakıldı. Daha öncesinde de Huvays’ın kocası Dr. İbrahim Ebu Galiye tutuklanmış ve Batı Şeria’ya gönderilmişti.
İsrail Sulh Mahkemesi, iki hafta devam tutukluğunun ardından bazı şartlar ile Huvays’ı serbest bıraktı. Huvays’a 10 günlük ev hapsi ve Aksa’dan 60 günlük uzaklaştırma cezası verildi. Bunun yanında kocasının evi hariç olmak üzere 180 gün boyunca Batı Şeria’ya girmesine yasak getirildi. Mahkeme aynı zamanda Huvays’a 200 şekel para cezası verdi ve 10 bin şekel kefalet ücreti belirledi.
Bu kadar zulüm ve baskının yanında İsrail makamları, Huvays’ı 11 temmuz pazartesi günü ifade vermeye çağırdı.
Huvays, Kudüslü murabıt kadınların eşsiz bir örneği. Aynı zamanda Aksa’dan uzaklaştırılmalarına rağmen bir adım bile olsun geri adım atmayan kadınların çektiği sıkıntıların çok önemli misalidir. Yakın-uzak herkesin ihanet ve güçsüzlükleri karşısında onlar, Aksa’yı şenlendirmekten ve yerleşimcilerin karşısında durmaktan vazgeçmediler.
Kaynak: alquds-online.org / Çeviren: Palestine Scene