Akhisar'da İsrail Protestosu

Akhisar Özgür-Der'in çağrısıyla Yeni Camii önünde Cuma namazı sonrası toplanan Akhisarlı Müslümanlar Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarını protesto etmek için bir eylem gerçekleştirdi.

Eyleme Akhisar Ensar vakfı ve EğitimBirSen destek verdi. Eylemi yöneten Hüsamettin Yılmaz ilk önce Akhisar Özgür-Der adına Ahmet Düzgün'e söz verdi. Filistinli Müslümanların yalnız olmadığını göstermek için bu meydanda bulunduğumuzu söyleyen Düzgün, gösterilen duyarlılığa teşekkür etti. Basın açıklamasını Enes Kobak okudu. Daha sonra EğitimBirSen başkanı Süleyman Erdem tarafından dua edildi. Hep bir ağızdan duaya eşlik eden Müslümanlar eylem bitimiyle dağıldı. Eylem boyunca topluluk ''Şehitlerin kanı zalimleri boğacak!", "Kahrolsun İsrail Kahrolsun ABD!", "Akhisar’dan Gazze’ye direnişe bin selam!", "Müslüman zulme boyun eğmez!", "Filistin halkı yalnız değildir!" sloganları atıldı.

Eylemde "Yaşasın İslami Direnişimiz!”, “Müslüman Zulme Boyun Eğemez!”, “Katil İsrail Filistin’den, Katil Esed Suriye’den, Katil Maliki Irak’ta Defol!”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir!”, “Katil İsrail Hesap Verecek!”, “Katliamları Lanetliyoruz!”, “Emperyalizm Yenilecek! İslami Direniş Kazanacak!” gibi pankart ve dövizler açıldı.

Basın Açıklaması Tam Metni:

1918 yılına kadar Osmanlının bir parçası, tamamen bir İslam yurdu olan ve Yahudilerin ancak % 10’lar civarında küçük bir azınlık olarak bulunduğu Filistin toprakları, geçen 100 yıllık süreç içinde başta İngiltere ve ardından ABD’nin şartsız ve kayıtsız destekleriyle şu anda bir Yahudi yurdu haline getirilmiş bulunmakta.

1918’de Filistin topraklarının % 10’una sahip olan Yahudiler, şu anda bu toprakların % 90’ını ele geçirmiş durumdalar ve hedefleri tüm Filistin’i tamamen ele geçirmek ve Müslümanları tamamen Filistin’den sürmek suretiyle, sadece Yahudilerden oluşacak bir Yahudi devlet kurmak.

Bunu sağlamak amacıyla, şu anda Batı Şeria ve Gazze olarak iki küçük parçaya sığınmış bulunan Filistinli Müslümanları her bahaneyle sıkıştırmaya, taciz etmeye, katliama uğratmaya devam ediyorlar. Yaklaşık 100 yıldır sürdürdükleri işgal politikaları hız kesmeden devam ediyor ve bundan vaz geçmeye asla niyetleri yok.

Başta ABD olmak üzere tüm batının direk, batı yanlısı rejimlerin ve kesimlerin dolaylı desteğini almış durumda bulunan İsrail yöneticileri ve halkından kimse hesap sormadığı gibi, her daim haklı görülüyorlar. Suçu işleyen Yahudiler iken, suçlu olarak yurtlarını ve onurlarını savunmaya çalışan Filistinliler gösteriliyor hep.

Bu durumu Filistin de son günlerde gelişen olaylar ve akabinde İsrail’in yeni katliam ve saldırılarında yeniden ve yakından müşahede ediyoruz. Geçen hafta kaçırılan İsrailli 3 illegal yerleşimci gencin faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi ardan İsrail işgal rejimi, boş bir alanda bulunan cesetlerin sorumluluğunu alelacele Gazze Hükümetini oluşturan Hamas’a  atarak Filistin halkının üzerine bomba yağdırmaya başladı.

HAMAS yönetimi bu olayla hiçbir şekilde alakası olmadığını ifade ettiği ve hiçbir Filistin grup bu saldırıyı üstlenmediği halde, İsrail işgal rejimi olayları saptırarak bildik katliam politikasına başladı.  

Yahudi yerleşimcilerin 17 yaşındaki Muhammed Ebu Hudyar’ı kaçırıp benzin içirdikten sonra diri diri yakmalarını unutturmaya çalışan Siyonistler, bölgedeki gerilimi kendileri için avantaja dönüştürmeye çabalıyor. İşgal rejiminin en bildik taktiği ise, dikkatleri başka yöne çekip olayları “terör” meselesi haline getirmek ve yaptığı katliamları terörle mücadele adına yaptığı yalanını uydurmak.

Gazze hali hazırda uzun zamandır dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumunda. Son zamanlarda ise Mısır’da meydana gelen askeri darbenin ardından Gazze’nin dünyaya açılan kapısı olan tünellerinin büyük bir kısmı kapatıldı. Gazze iyice bir çıkmazın içerisine girdi. Bunun üstüne bir de İsrail işgal rejiminin Gazze’ye yönelik askeri operasyona başlaması zaten büyük bir dramın yaşandığı Gazze’yi Ramazan ayı içerisinde daha da zor şartlara sevk etti.

Operasyonun ilk günlerinde askeri alanları vuran İsrail işgal güçleri son birkaç gündür sivil hedefleri, evleri ve camileri de vurmaya başladı. Yapılan bombalamalarda şu ana kadar aralarında çocuk ve kadınlarında bulunan en az 260 kişinin şehit olduğu bildirilirken, yüzlerce yaralının olduğu aktarılıyor.

Tüm bunlar yaşanırken ambargo altındaki Gazze’de, sadece zorunlu insani ihtiyaç maddeleri değil aynı zamanda ilaç sıkıntısı da tekrardan baş gösterdi.  İnsanlar açlık ile mücadeleye etmeye çalışıyor. Gazze halkı iftar ve sahurda yiyecek yemek bulmanın derdine düşmüş durumda.

Kendisine hiçbir yaptırım uygulanamayan, dünyanın şımarık çocuğu İsrail dünyanın bu sessizliğinden de güç alarak, Filistin’i tamamen işgal etme ve Müslümanlardan ve İslami eserlerden temizleme amaçlı planlarının bir neticesi olarak, mübarek Ramazan ayı içerisinde bir yanda Gazze halkına bombalar yağdırıyor, öbür yanda Kudüs’teki imha operasyonlarına devam ediyor.

Bizler Akhisar'lı Müslümanlar olarak İsrail denen haydutlar çetesinin varlığını kabul etmediğimiz gibi, sadece kendileri için değil, tüm Ümmetin ortak değeri olan Kudüs ve Filistini canları ve malları pahasına savunmaya çalışan onurlu ve yiğit Filistinli Müslümanların mücadelelerinin sonuna kadar yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

Biz biliyoruz ki, Filistinli Müslümanlar sadece yurtlarını savunmuyorlar. Aynı zamanda Ümmetin en önemli beldelerinden olan Filistin’i ve ilk kıblemiz olan Kudüs’ü savunuyorlar tüm imkansızlıkları, zayıflıkları ve kayıplarına rağmen. Filistinli Müslümanlar bir direniş destanı yazıyor yıllardır. Osmanlı’nın 1. Dünya savaşı sonrası terk etmek zorunda kaldığı Kudüs ve Filistini bizim adımıza, ümmet adına savunuyorlar.

Bu nedenle Filistin’e ve Filistinli Müslümanlara borcumuz çok. Onları bu haklı mücadelede bir an bile yalnız bırakmamalıyız. Maddi ve manevi, her yönden ve tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak zafere değin desteklemeliyiz onları.

Terörist İsrail’in Filistinlilere karşı başlattığı bu yok etme, sindirme ve sürme amaçlı orantısız vahşi saldırıları karşısında, elbette İsrail’in hamisi olan batılı devletlerden ve İslam düşmanlarından bir beklentimiz yok.

Lakin başta Osmanlının varisi olduğundan dolayı Filistinli Müslümanlara borcu olan Türkiye olmak üzere, Filistin’i ve Kudüs’ü vazgeçilmez gördüğünü iddia eden tüm İslam dünyasını harekete geçmeye çağırıyor ve saldırıların durdurulması konusunda uluslar arası bir baskı oluşturulmasını talep ediyoruz. 

Akhisar Özgür-Der

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi