Özgür-Der Akhisar Temsilciliğince bayanlara yönelik olarak düzenlenen seminer programlarının bu ayki konusu olan "İnsanın sapma nedenleri" başlığını taşıyan seminer, İzmir Özgür-Der şubesinden Behice Özarpacı'nın sunumuyla gerçekleştirildi.
"İnsan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir. İmtihanı kazananlar sonsuz bir mükafatla mükafatlandırılacaklar, kaybedenler ise sonsuz bir cezayla cezalandırılacaklar. Merhametli olan Allah, insana akıl vermiş, onlara Kitap ve Peygamber göndermek suretiyle imtihanı nasıl kazanacaklarını göstermiştir.Kitabında insanları kendi yolundan sapmalara karşı uyarmış ve Tevhid'den sapmaları bağışlamayacağını açık bir şekilde belirtmiştir."sözleriyle konuya giriş yapan Özarpacı,daha sonra sunumunda özetle şunları anlattı :
"Sapma, hidayetin karşıtıdır. Bu kelimeyi ifade için kullanılan 'dalalet' sözcüğü lügatte 'doğru yoldan sapma' olarak belirtiliyor. Dalalet, Kur'an'da vahiyden habersiz yaşadığı için küfür isnadı yapılamayana (3/164,93/7), bilmeyene(2/282), şaşana (12/95), kaybolana (6/24), boşa gidene(18/104), isyan edene (33/3) ve küfredene/gerçeği inkar etmek suretiyle örtene (2/108)kullanılır. İnsanlar arasında sapma kelimesi kullanıldığında genelde 'doğru yoldan yanlış bir yola sapma 'kasdedilir.
İnsan Niçin Sapar?
Hidayete eren de sapan da insanın kendisidir. Kur'an'ı Kerim'e göre insanın sapma sebepleri şöyledir:
1- Aklı kullanmamak:"Rabbin isteseydi yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın. Allah'ın izni olmadan kimse inanmaz ve O pisliği akıllarını kullanmayanlara verir."(10/99-100)
"Şeytan sizden bir çok nesli saptırdı. Aklınızı kullanmıyor musunuz ?"(36/62)
2-Vahyi unutmak ve terketmek:"Hesap günü, zulme sapan, ellerini ısırarak şöyle der:'Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım. Vah yazıklar bana,ne olurdu da filanı dost edinmeseydim.Çünkü o,gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur'an'dan)saptırmış oldu.Şeytan da insanı yapayalnız ve yardımsız bırakandır.
Ve elçi dedi ki:'Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur.'an'ı terketti."(25/27-30)
3-Hevaya uymak:"Ey Davud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, istek ve tutkularına (hevaya) uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Şüphesiz Allah.2ın yolundan sapanlar, hesap gününü unutmalarından dolayı onlar için şiddetli bir azap vardır."(38/26)
4-Zanna uymak :"Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler'"(6/116)
5-Kendini yeterli görmek(istiğna): "Hayır, gerçekten insan kendini yeterli gördüğünden azar." (96/6-7)
6-Tepeden bakmak (istikbar):"Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun."(39/59)
7-Haset:"Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek apaçık belli olduktan sonra, nefislerini kuşatan kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular."(2/109)
8-Şımarmak-refah içinde olmak:"Gerçek şu ki, Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz,ona öyle hazineler vermiştik ki, onun anahtarları birlikte taşımaya davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki 'Şımararak sevinme, çünkü Allah, şımararak sevince kapılanları sevmez." (28/76)
9-Beylere ve büyüklere körü körüne bağlanmak:"Onların yüzlerinin ateşte evirilip çevrileceği gün, derler ki:'Eyvahlar bize, keşke Allah'a itaat etseydik ve elçiye itaat etseydik. Ve dediler ki:'Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular. Rabbimiz onlara azabtan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et."(33/66)
10-Toplumsal değer yargılarının yönlendiriciliği, etkileme gücü, yaygın kanaat veya çoğunluklu düşünce: "Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve ancak zan ve tahminle yalan söylerler." (6/116)
11-Mevcut din ve gidişatı koruma (Atalar dini):Geleneğin dokularına örülen her bilgiyi sağlam olarak görmek de sapma sebeplerindendir. Mevcudun korunmasında ısrar eden anlayış, "Allah'ın indirdiğine uyun" çağrısına karşılık, "Atalar dininin izleyicileri" olduklarını öne sürmektedirler.
12-Ayrıca insana özgü olumsuzluklar da sapmalara sebebiyet verebilir: İnsan cedelcidir. (18/54), cahildir(33/72), acelecidir(49/6), bilgisi olmadığı şeyleri konuşur (3/66,17736), anlamadan bir şeyi yalanlar (27/84).
Korunan Kur'an'a Rağmen Sapma Nedenleri:
1-Kur'an'ı Kerim'in Anlaşılmadığının Telkin Edilmesi:
Ümmetin vahiy dışı ideolojilere karşı İslami sürekliliği sağladığı üç hususu vardır. Allah'ı birlemek, Kur'an'ın O'nun kelamı olarak bütününe inanmak ve Hz.Muhammed'in O'nun son peygamberi olduğunu kabullenmek. Ama maalesef müslümanların diliyle gelişen vahdet-i vücud fikri tevhidi, marifet fikri vahyi, Nur'u Muhammed fikri de son peygamber inancını hedef almış görünmektedir. Hind, Yunan ve İran felsefeleriyle temastan sonra İslam dünyasına İşrakilikle giren marifet fikri, Kur'an'ı Kerim dışında bir vahy türü icad etmiş, Kur'an'ı geri plana iterek anlaşılmayan ilahi bir kutsal yapıp rafa kaldırmıştır.
2-Teczii Tefsir de Sapma Sebeplerindendir:
Kur'an'a zindanlarıyla yaklaşarak, atomcu zihniyetle anlamaya çalışmak da onu anlamadan okumanın başka bir yoludur. Oysa, parça ancak bütünde tam olarak bilinebilir.
3-Bilimsel Tefsir :
Deyim yerindeyse, bugün bir bilimsel tefsir salgını var. Böyle bir eğilimin sebebi elbette ümmeti keyifsiz ve kırık yapan sekülerizme karşı din ile labaratuvarı birleştirme kompleksidir. Halbuki insanın elinin altındaki tecrübi gelişmeler, Kur'an'ın bahis alanı değildir. Ve aslında bu tür yaklaşımlar, onun sapıklıktan kurtuluşa merkezli mucizeliğini unutup, daha önceki peygamberlere verilen hissi mucizeler gibi algılanmak istendiği imajını vermektedir.
4-Mezheb Taassubu:
Fetvayı verdikten sonra, ona uygun mesned arama, nassı o fetvaya uydurma çabaları.
5-Alışkanlıklar, çevre zindanı ve siyaset de sapma nedenlerindendir:
İslam tarihinde görülen ilk sapmalar, Kur'an lafızlarının farklı ya da yanlış anlaşılmasından değildir. Aksine Kur'an'ın kavramları, temeli siyasi ayrılıklara dayanan görüşlerle doldurulmuştur.
6-Peygamber ve sözleri hususunda ifrat ve tefrit:
Peygamberin İbnullah (Allahın oğlu),sözlerinin de Kelamullah (Allahın kelamı) mevkiine yükseltilmesi. Hristiyanca bir sapma...
Kur'an'ı Kerim'de, Hz.Peygamber'in beşer üstü bir hayatından özellikle söz edilmemesine rağmen,onun siyeri abartılarla doldurulmuş,sonra da her sözünün Kur'an' eşit olduğuna, hatta onu neshedebileceğine inanılmıştır.
7-Ehl-i Kitab'ın Sapması:
Yahudiler, inandıkları halde; Allah'ı insan suretine indirip peygamberlere düşman oldular, öldürdüler. Hristiyanlar ise; peygamberi yücelterek, insanı ilahlaştırdılar. Yahudiler, dünyayı ahirete tercih ettikleri halde, Hristiyanlar "ruhbanlık" icad ederek, din-dünya dengesini bozdular.
Bu sapmalar, Fatiha'daki ifadeyle (mağdubu aleyhim) ve (Dallin)dir. Bilip yapmayanlar ve cehlen yapanlar. Fasık alimler ve cahil zahidler. Amelsiz müslümanlar ve imansız abidler. İşte böyle sapmayalım diye namazda dua ederiz, hedefi tayin eden Fatiha ile dua ederiz. Kur'an,sonra diğer ayetlerle sapma noktalarını tafsil ve ıslah eder."
Seminer programı soru-cevap bölümünden ve dinleyenlerin katkılarından sonra sona erdi.