Akaryakıttaki Fahiş Fiyat Artışını Görmek Yerine Boş Laflarla Avunmak

Rasim Bolbol, benzin fiyatının 6 liraya dayandığına dikkat çektiği yazısında bazılarının bunu görmek yerine “5 yıl önce yaklaşık 2.5 dolar olan benzinin litre fiyatı son 2 yıldır adeta 1.5 dolarda sabitlenmiş durumda” avuntusuna sarılmasını eleştiriyor.

Rasim Bolbol’un bugünkü (29 Mart 2018) Yeni Akit’te yayınlanan konuyla alakalı yazısı şöyle:

Benzin Fiyatı 1.5 Dolarda Sabit de Dolar Sabit mi?

Herhalde duymayan kalmadı. Benzine bir hafta içinde 27 kuruş birden zam geldi. 15 kuruşluk ilk zammın ardından, bu hafta başındaki 12 kuruşluk artışla birlikte, benzin fiyatları da 6 liraya dayandı.

Dayandı dayanmasına da, hafta başından beri zammın kendisi değil, “Benzinin litre fiyatı 1,5 dolarda sabitlendi” haberleri konuşuluyor.

Baksanıza, bazı medya organlarında “5 yıl önce yaklaşık 2.5 dolar olan benzinin litre fiyatı son 2 yıldır adeta 1.5 dolarda sabitlenmiş durumda” türünden haberler yayınlanıyor.

¥

Güler misiniz, ağlar mısınız!

Allah aşkına, bu türden haberler, niçin yapılıyor?

Öyle ya, “Benzinin litre fiyatı 1,5 dolarda sabitlendi” diyenler, herhalde doların da 5 yıldır yerinde saydığını düşünüyor olmalı.

Ne olmuş yani? Benzinin litre fiyatı 1,5 dolarda sabitlenirken, bu süre zarfında dolar da mı sabitlenmiş?

5 yıl önce 1.80 TL olan dolar, bugün gelmiş, 4 liraya dayanmış.

5 yıl önce 2.70 TL olan 1.5 dolar, bugün 6 lira olmuş.

Hadi tüm bu gerçekleri bir tarafa bıraktık; benzin fiyatlarını dolara sabitlemek de ne demek oluyor şimdi?

Türkiye’de Türk Lirası yerine ABD Doları tedavülde de bizim mi haberimiz yok?

Zannedersiniz Türkiye Cumhuriyeti’nde değil, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyoruz.

¥

Ya hu bize ne ABD’den, bize ne dolardan?

Eğer böyle diyemiyorsanız, ABD’yi ve ABD Doları’nı da çok seviyorsunuz demektir.

O halde, bir zahmet ABD’nin o dolarıyla başka hesaplar da yapın.

Mesela, asgari ücretin bin 600 dolar olduğu ABD’de, benzinin litre fiyatının 50 ila 70 sent arasında değiştiğini yazın…

Türkiye’de asgari ücretle yaklaşık 250 litre benzin alınabilirken, asgari ücretli bir ABD’linin, maaşıyla 2500 litre benzin alabildiği gerçeğini es geçmeyin... 

Örneğin, “Türkiye’de asgari ücret 400 dolara karşılık geliyor, ancak benzinin litresi 1.5 dolardan satılıyor. Asgari ücretin Türkiye’den 4 kat fazla olduğu ABD’de, benzin bizden 3 kat, hatta 10 kat daha ucuza satılıyor” tespitinde bulunun...

Sadece bu kadar mı?

Tabii ki hayır.

Benzinin litre fiyatının 1,5 dolarda sabitlendiği haberinin yanında, bir litre benzinin yüzde 60’tan fazlasını ÖTV-KDV olarak ödediğimizi, böylece vergi alanında da dünya şampiyonu olduğumuzu okuyucularınıza bir hatırlatıverin...

Türk halkının, kişi başına düşen 10 bin dolar civarındaki milli geliri göz önünde bulundurulduğunda, dünyanın en pahalı benzinini aldığını aman ha atlamayın...

(Tabii ki dünyada benzinin Türkiye’den daha pahalı olduğu ülkeler var... Mesela, İzlanda, Norveç, Monako ve Hong Kong gibi ülkelerde benzinin litresi 2 doların biraz üzerinde... Ancak saydığımız ülkelerde kişi başına milli gelir çok çok yüksek. Örneğin, İzlanda’da 60 bin, Norveç’te 70 bin, Hong Kong’da 45 bin dolar milli gelir var.)

¥

Şimdi biz bunları anlattık ya, hemen “İyi güzel diyorsun da, ham petrol fiyatları da yerinde durmuyor ki kardeşim” argümanına sığınanlar olacaktır...

Peşinen söyleyelim, hiç öyle bir argümana bel bağlamasınlar.

5 yıl önce petrolün varil fiyatı neymiş, bugün ne olmuş bir bakıversinler.

5 yıl önce 110 dolar civarında olan petrolün varil fiyatının şimdi 70 dolarlarda seyrettiği gerçeğini bir zahmet görüversinler...

Kimse kusura bakmasın!

Doğruya doğru, eğriye eğri...

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!