Muş Akademi Derneğinin davetlisi olarak 9 Haziran 2012 tarihinde Muş’a gelen ve Desopitzmin Sonbaharı Ortadoğu İntifadası adlı kitabı bugünlerde yayınlanacak olan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya Derneğin seminer salonunda “Suriye Konusunda Tavrımız Ne Olmalı?” konulu bir söyleşide bulundu. Muş’ta faaliyet gösteren derneklerin temsilcilerinin de katıldığı söyleşi, Muş Alparslan Üniversitesi akademisyenleri, personeli ve diğer dinleyiciler tarafından ilgiyle izlendi.
Söyleşide Kaya, Suriye gibi halk ayaklanmalarına şahit olan Tunus, Bahreyn, Mısır vs. ülkelerin hemen hepsinde baskı, hırsızlık, saltanat, aile yönetimi vs. olumsuzluklar olduğunu ve dolayısıyla bu halk tepkilerinin ardında başka uluslararası kuruluşlar veya ülkeler türünden etkenler aramanın gereksizliğine işaret etti.
Konuşması sırasında, “Mısır-ABD ilişkisi neyse Suriye-Rusya ilişkisi de odur.” diyen Kaya Rusya’nın zorba Suriye yönetiminin arkasında durmasına işaretle, “Suriye’de ne olması gerektiğine halk mı yoksa Rusya mı karar verecek?” diye sordu. Arap ülkelerinde başlayan olayların öncesinde söz konusu ülkelerde halkların durumunun zaten iyi olmadığını söyleyen Kaya, “Mısır, Camp David sürecinde İsrail ile iyi ilişkilerini sürdürüyordu. Libya’da 1170 Müslüman mahkum ağır silahlarla taranarak öldürüldü. Devrim öncesinde Tunus’ta başörtüsü yasağı vardı. Suriye Hama katliamıyla bilinen bir ülke ve ülkede halka örgütlenme imkânı verilmemekte.” dedi.
Konuşmasının sonunda “Suriye konusunda sorumluluklarımız nedir ve bu konuda neler yapabiliriz?” sorusuna cevap arayan Kaya, “Müminler bir zulme uğradıklarında topluca karşı koyarlar. Suriye halkının mücadelesini ‘Oradakilerin mücadelesi’ değil, bizim mücadelemiz olarak görmeliyiz. Kermeslerle, yardım kampanyalarıyla ve dualarımızla o halkın yanında olduğumuzu göstermeliyiz.” dedi.
Program sorular bölümünün ardından sona erdi.