AK Partili kadınların İsrailli misafiri

Hakan Albayrak

AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı, 8 Mart "Dünya Kadınlar Günü" münasebetiyle düzenlediği "Yerel Yönetimlerde Kadın Şûrâsı"na 11 ülkeden kadın bakanlar ve belediye başkanları davet etti.

Davetliler listesinde Suriye Göçmen Bakanı Buseyna Şaban'ın ismi de yer alıyordu.

Fakat Buseyna Şaban, Türkiye'yi çok sevdiği, Suriye'deki 'Türkiye Lobisi'nin başını çeken siyasetçilerden biri olduğu ve Türkiye'ye gelmek için normalde hiçbir fırsatı kaçırmadığı halde, bu davete icabet etmedi.

Edemedi.

İsrailli bir belediye başkanıyla aynı karede görünmeyi içine sindiremedi.

Hele şu günlerde…

İsrailliler Gazze'de bir "SHOAH" (soykırım) harekâtı yürütürken…

Masum Filistinli kadınlar ve çocuklar Siyonist işgal ordusu tarafından hunharca katledilirken…

* * *

Toplantıya İsrailli bir belediye başkanı da davet edildi, evet.

Aşağılık Siyonist işgal rejimini böyle bir davetle taltif eden AK Parti Kadın Kolları Başkanı (Gaziantep Milletvekili) Fatma Şahin ve arkadaşlarına soruyorum:

"Apartheid" rejimi devam ediyor olsaydı, Güney Afrika'dan da bir belediye başkanı davet edecek miydiniz?

Malum; beyaz ırkın üstünlüğü hezeyanına dayanan "apartheid" rejimi, İsrail ve birkaç devlet daha hariç, bütün dünya tarafından boykot ediliyordu.

Güney Afrikalı devlet adamları ve dahi belediye başkanları, hatta sporcular, hiçbir uluslararası organizasyona katılamıyordu.

Boykotta ılımlı beyaz işgalci / ılımsız beyaz işgalci ayrımı filan da yapılmıyordu.

Güney Afrika devleti külliyen boykot ediliyordu.

Külliyen boykot ediliyordu, çünkü nefes alamaz hale gelip pes etmesi isteniyordu.

Pes edip ırk ayrımı uygulamasından vazgeçmesi isteniyordu.

Nitekim boykot etkili oldu ve "apartheid" sona erdi.

Şimdi söyler misiniz; İsrail'deki de bir "apartheid" rejimi değil mi?

'Nazilerin bize yaptığını biz de Filistinlilere yapmalıyız' diyen "SHOAH"çı İsrail, boykotu ziyadesiyle hak etmiyor mu?

Siz İsrail'i 'devletler içinde bir devlet' olarak görseniz bile, içinden geçtiğimiz dönemin hassasiyetini ve maşeri vicdanı göz önünde tutarak, "Yerel Yönetimlerde Kadın Şûrâsı"na İsrailli bir belediye başkanını çağırmaktan imtina etmeniz gerekmez miydi?

Ne olurdu yani o kadını çağırmasaydınız?

İsrail eksik kalsaydı, 11 devletten değil de 10 devletten kadın yöneticiler davet edilseydi veya İsrail yerine başka bir devlet seçilseydi Şûrâ'nın karizması mı çizilirdi?

* * *

Sayın Fatma Şahin ve arkadaşlarına bir soru daha:

"İsrail'siz olmaz!" dediyseniz, İsrail konusundaki şahinliği ile tanınan Buseyna Şaban'ı ne diye davet ettiniz?

Dalga mı geçtiniz Suriyeli bakanla?

Yeni Şafak gazetesi