CHP hakkında "siyasi partiden ziyade, kaos komisyonculuğu yapan bir işletme pozisyonunu almıştır" tespitinde bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, Eren Erdem'i ise "Bulduğu her fırsat ve her kürsüde ideolojilerin tükürük hokkasında ıslattığı kirli diliyle milletin tarihine ve değerlerine küfreden, mezar taşlarımızdan intikam almaya çalışan bu zatın, bırakın milletin iradesine vekalet etmesini; herhangi bir sivil toplum örgütünde temsil makamında dahi olması büyük sakıncadır. Sakıncadır çünkü, insana ve ötekine karşı zerre sorumluluk hissetmeyen , işgal ettiği her mevzide, sahibinin sesi hüviyetiyle kaos ve tefrikaya memur bir provokatör olduğu aşikardır"şeklinde tanımladı.
Boyraz şunları söyledi:
Siyaset, herhangi bir grup, zümre, mezhep veya etnisitenin sözcülüğü olmadığı gibi; kendinden olana menfaat sağlamak için başkalarına ve insanlığa karşı hiçbir sorumluluk hissetmeden yapılan şovenist, muhteris bir yürüyüşün adı da değildir. Toplumsal alanının değerler alanı haline gelebilmesi ve bu alanda insanın inşa edebilmesi için bütüncül ve ontolojik bir sistem şuuruyla yapılan faaliyetin adıdır.
Bu anlamda bir evsaf ihbar etmeden siyaset yaptığını zannedenler, değerler alanı olarak tanzimle mükellef olduğumuz toplumsal alanı kaos ve çatışma meydanı haline getirme davasındadırlar.
İnsana karşı hiçbir sorumluluk hissetmeden kendi “Çer direğine” sarılıp öteki obayı itham eden ve ötekine küfreden anlayış; siyasi bir anlayış değil ‘buçuk’ bir anlayıştır.
Eren Erdem gibiler vesilesi ile bu anlayışı siyaset kürsüsüne taşıyanlar siyasi partiden ziyade, kaos komisyonculuğu yapan bir işletme pozisyonunu almıştır.
Bulduğu her fırsat ve her kürsüde ideolojilerin tükürük hokkasında ıslattığı kirli diliyle milletin tarihine ve değerlerine küfreden, mezar taşlarımızdan intikam almaya çalışan bu zatın, bırakın milletin iradesine vekalet etmesini; herhangi bir sivil toplum örgütünde temsil makamında dahi olması büyük sakıncadır. Sakıncadır çünkü, insana ve ötekine karşı zerre sorumluluk hissetmeyen , işgal ettiği her mevzide, sahibinin sesi hüviyetiyle kaos ve tefrikaya memur bir provokatör olduğu aşikardır.
Her seferinde Osmanlı'ya söven Farsı, Persi öven hangi millet ve medeniyete ait olduğu şaibeli olan bu mezhep bezirganının ne olduğundan ziyade ne olmadığını ve ne olamayacağının altını çizmek gerekirse; asla siyasetçi olamaz! İnsanı ve insanlığı temsil kastıyla teşekkül etmiş her hangi bir kurum ve kuruluşun bırakın temsilciliğini, kesinlikle üyesi dahi olamaz!..
Her seferinde filin zücaciye dükkanına girdiği gibi lafa giren mezhep bezirganı, Fars hayranı Eren Erdem gibilerin zatında,aidiyet üzerinden vergi tarhiyatında bulunan etnik kimlik pazarlamacılığı yapan siyaset kalpazanlarına şu kadarını söylemek gerekirse; kendinizi farklı bir tarih, sosyoloji ve millete ait hissediyor olabilirsiniz ve fakat dünya fatihliğine ermiş bir milletin huzurunda konuşurken o milletin tarihini ve değerlerini tenzih etmek zorundasınız; bu ihtiyari değil icbari bir durumdur. Kanun ve vicdan önünde bir mecburiyettir. Siz kendinizi buna mecbur hissetmezseniz, millet sizi buna mecbur edecektir.
HABER7