“AK Parti yeni bir taahhütname ile güven tazelemeli”

Aydın Ünal, AK Parti’nin taahhütname niteliği taşıyacak bir seçim beyannamesi kamuoyuna deklare etmesi gerektiğini belirttiği yazısında, taahhütnamenin başında da liyakat olmasının önemine dikkati çekiyor.

Aydın Ünal’ın Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısı (27 Mart 2023) şöyle:

BİR TAAHHÜT İHTİYACI

21 yıl kesintisiz iktidarda kalmak… Türkiye’de serbest seçimler sonrası bu başarıyı elde eden parti ve lider yok. Demokratik seçimlerin yapıldığı ülkelerde de örneği yok.

Böyle bir rekora sahip olmanın beraberinde getirdiği zorluklar da var.

Bir noktadan itibaren kendinizle yarışmaya başlıyorsunuz. Kırdığınız rekorları aşmak gibi bir meydan okumayla karşı karşıya kalıyorsunuz. Kitleleri memnun etmekte geçmişe kıyasla zorlanıyorsunuz. Hatalarınızın tolerans eşiği daha da düşüyor.

10 yıl önce yaptığınız hata engin bir hoşgörüyle karşılanırken, 21. yılda yapılan aynı hatanın homurdanmalara, hoşgörüsüzlüğe, eleştiriye maruz kaldığını görüyorsunuz.

Küskünlerin, kırgınların, memnuniyetsizlerin sayısı biraz daha artıyor. Geçmişte, hatta yakın zamanda atılmış devrim niteliğindeki adımların dahi hatırı zayıflıyor. Biraz nisyan, biraz kadir-kıymet bilmezlik ama çokça da haklı gerekçelerle suratlar asılıyor.

14 Mayıs seçimlerine giderken, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işte bu kesimin gönlünü ferahlatması gerekiyor.

Bir tek oyun bile her zamankinden daha değerli olacağı 14 Mayıs seçimlerinde, rakip partilere oy vermeyecek olsa bile, sandığa gitme konusunda tereddüt eden kesimleri rahatlatmak gerekiyor.

Bu nasıl olabilir? Kanaatimce, bu kesimleri rahatlatacak bir taahhütnameye ihtiyaç var.

Kuşkusuz AK Parti ve Erdoğan seçim beyannamelerini yayınlayacaklar. Orada geleceğe ilişkin birçok vaat, birçok taahhüt olacak.

Ancak benim kastettiğim, mevzu bahis kesime doğrudan, tüm Türkiye’ye dolaylı hitap edecek bir taahhütname.

Böyle bir taahhütname şüpheleri giderebilir, tereddütleri ortadan kaldırabilir. Küskünleri, kızgınları, canı sıkılanları, memnuniyetsizleri, nazlananları rahatlatabilir ve sandığa götürebilir. 26. yıla uzayacak iktidar dönemine ilişkin “acaba şımarırlar mı” yönündeki kaygıları giderebilir.

Neler olmalı bu taahhütnamede?

Örneğin atamalar konusunda daha dikkatli olunacağı vurgulanabilir. Liyakat konusuna çok daha fazla dikkat edileceğinin sözü verilebilir. Kimi ailelerin, kimi soy isimlerin bu yeni dönemde Resmi Gazete’nin atama sayfalarında yer almayacağı lisanımünasiple ifade edilebilir.

Örneğin ekonomiye ve ekonomi yönetimine ilişkin kamuoyunu ve piyasaları rahatlatacak taahhütler yapılabilir.

Eskiden yapıldığı gibi her işin istişareyle yapılacağı vurgulanabilir örneğin.

Medyada ya da sosyal medyada öne çıkan ve AK Parti veya Cumhurbaşkanı Erdoğan adına konuşuyormuş havasındaki nefret objesi figürlerle araya mesafe konulacağının sözü verilebilir.

Kibrin, lüksün, şatafatın bu harekette asla yeri olmadığı, olmayacağı, bu tür görüntülere asla mahal verilmeyeceği, hoşgörü gösterilmeyeceği kararlılıkla ifade edilebilir.

Zaten müsamaha gösterilmeyen yolsuzluklar, usulsüzlükler karşısında çok daha hassas olunacağı, her türlü iddianın dikkatle inceleneceği belirtilebilir.

İşini kötü yapanların, başarısız olanların, vahim hata işleyenlerin makamlarında oturmaya devam etmeyecekleri, daha hızlı şekilde görev değişimlerinin gerçekleşeceği sözü verilebilir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti bir söz verdiğinde tutar. Geride kalan 21 yıl bunun ispatıdır. Yayınlanacak bir taahhütnamenin, bu güven ile, tereddütlü kesimleri kazanabileceği açıktır.

Böyle bir taahhütname itiraf anlamına gelmez elbette. Bazı konularda geçmişe oranla daha hassas olunacağı vurgulansa yeter.

Hem, itiraf olsa ne değişir ki? Hatasını kabul etmek ve af dilemek erdemdir ve insanı yüceltir.

6 Şubat depreminde Adıyaman gerek ulaşımı zor olduğu gerekse sesi az çıktığı için diğer illere nazaran ihmal edilmişti. Erdoğan’ın Adıyaman’da bu ihmali dile getirip Adıyaman’dan helallik istemesi depremzedelerden çok olumlu karşılık buldu.

Böyle bir helalleşme, AK Parti ve Erdoğan’a gönül vermiş ama çeşitli sebeplerle kırgınlık, küskünlük, memnuniyetsizlik yaşayan kesimlerle de yapılabilir.

Yeter ki bu kırgınlığın, küskünlüğün, memnuniyetsizliğin nedenleri görülsün ve kabul edilsin. Gönülleri almak inanın o zaman çok kolay olacaktır.

Yorum Analiz Haberleri

Meğer ne büyük sapmaymış!
Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?