Duy da inanma; AK Parti kadrolaşıyormuş!..
Yargıyı kuşatıyor; devleti ele geçirmeye çalışıyormuş!..
Boş laf!..
Bilmez miyiz bu işleri...
Varsın iktidarda AK Parti olsun;
Yine “bir kısım” CHP’lilerin, “bir kısım” MHP’lilerin, DP’lilerin borusu öter!..
•
Tarım Bakanlığı’ndaki, Orman Bakanlığı’ndaki kadrolaşmadan örnekler vermiştik...
Hatırlayacaksınız;
“Davul AK Partililerin boynunda, tokmak Ergenekon’un elinde” demiştik!..
İsteyen üzülsün, isteyen sevinsin;
AK Parti’nin alan hakimiyeti neredeyse sıfır!..
Vitrin, içeriden bîhaber!..
•
Birçok kurumda vaziyet bu;
Al sana TRT!..
“AKP, TRT’yi, üniversiteyi, YÖK’ü, özel kuruluşları ele geçirdi. Bırakın yargıyı da ele geçirsin” filan diyor ya Deniz Baykal!..
Al sana ne geçirme!..
Bizim Cahit İkbal bir dosya getirmiş;
Haberden okudunuz, okuyorsunuz...
Kısmetse daha çooook okuyacaksınız:
Nerede bir “Ergenekoncu” varsa, efendim; nerede bir “Ergenekon’a yakın CHP’li, MHP’li” varsa...
Eski Paşa filan; alayının karısı, kızı, mahdumu, yengesi TRT’de...
Adamlar; E. Genel Müdür Yücel Yener döneminde sermişler postu...
Ohhhh; AK Parti döneminde de pozisyonları güçlenmiş!..
İsim isim sıralayayım mı?..
Haberde var, gereksiz...
Genelkurmay eski Adli Müşaviri’nin kızı TRT’de...
Yücel Yener almış, AK Partililer omuz vermiş!..
Genelkurmay eski 2. Başkanı’nın kızı...
OYAK E. Yönetim Kurulu Başkanı’nın kızı...
Bir kilometrelik liste;
Yüksek yargıçların kızları, halaları, yengeleri...
MHP’lilerin, CHP’lilerin neleri, neleri!..
•
“Ayıp yaa, milletin faturalarına bindirmeler yoluyla dönen bir kurum, bu kadar hoyratça mı kullanılır?!..” filan diye bağırıp çağıracaksın da...
Laf boğazında düğümleniyor!..
Torpillilerin alayını Sosyal Demokrat Yücel Yener almış ama...
Tablo, yükselişin bu dönemde gerçekleştiğini gösteriyor!..
•
Hani yarın öbür gün “Ergenekon Koalisyonu” işbaşına gelse... Olacağı seyreyle!..
İki günde kazır AK Partilileri!..
Kabak gibi oyar; kapının önüne koyar!..
Gün olur, devran döner; dillere bir şarkı düşer:
“Geçmiş zaman olur ki;
Hayâli cihan değer!..”
BAYKAL’DA TIK YOK!..
Bu Deniz Baykal hep böyle güç durumda bırakıyor bizi...
Oysa nasıl da ümitlenmiştim;
“Aytaç Durak görevden alınırken, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan Melih Gökçek’e neden bir şey yapılmadı” dediğinde...
Hele Melih Gökçek, “Baykal’a düşen dedikodu yapmak değil; varsa, elindeki bilgi ve belgeleri derhal savcılığa intikal ettirmektir” restini çektiğinde...
Ve dahası “Onurlu siyasetçi böyle yapar!” çıkışıyla tahrik ettiğinde...
“Haaah, tamam!..” diye haykırmıştım;
“Aslan sosyal demokrat, şimdi dayanamaz, aynen savcıya gider... Melih Gökçek’i rest çektiğine çekeceğine pişman eder!.. Atatürk’ün partisinin başında ya... Kurucusunun ‘Onur’una yakışır bir duruş sergiler...”
Bekle bekle... “Tık” yok!..
Ya kefil de olmuşuz; “Baykal bu işin peşini bırakmaz” filan demişiz...
Baktık çizilecek karizma, iyisi mi Baykal’ı yakala...
Ve sor ona:
“Melih Bey’e ne cevap vereceksiniz?.. ‘Onurlu siyasetçi beni savcılığa verir’ dedi ya... Gidecek misiniz?..”
Sorduk dün...
Tek kelimeyle; “Yok” dedi..
Baktı şöyle bir...
Ve aynen; “Yok” dedi.
•
“YOK!!!”
Ne demekse!..
VAKİT