Ajitasyon peşinde bir TV dizisi

Ömer dizisi dindar ana karakter ve aileler etrafında dönen hikayesi ile gündeme geldi. Netflix’in İsrail yapımı Shtisel dizisinin uyarlaması olarak hayata geçen projenin ilk bölümü nasıl okunmalı?

Abdulhamit Güler / Yeni Şafak

Eleştiri mi özeleştiri mi? Ömer ajitasyon peşinde!

Uyarlama meselesi sanatın en ilginç noktalarından biri. Hem uyarlandığı esere bağlı kalmak hem de kendi özgün tavrını yansıtacak derecede dönüştürmek zarureti söz konusu. Haliyle başarı çok zor. Başarılı örneklerin mumla aranması, parmakla gösterilmesi normal. Hele bir de dizilerden söz ediyorsak olay bambaşka yerlere gidiyor. Dijitalde işler biraz daha anlaşılır boyutta. Fekat major kanallar için dizi yapmak ve bunun uyarlama olması vahim sonuçlara evrilebiliyor.

Gündemdeki dizilerden biri olan Ömer, geçtiğimiz hafta yayınlanmaya başladı. Sinema sayfasında bir dizinin neden konu olduğunu soruyorsunuz, haklısınız. Ömer’in uyarlandığı iddia edilen Shtisel dizisi hususunda biraz hassasız. Zira Netflix’te yayınlanmasına rağmen “kesinlikle Netflix işi olamayacak yapımlar” listesinde yer alıyor. Shtisel’i özel kılan dili aslında. Sakin, dingin, yormayan, kesinlikle ajite etmeyen tarzı ile ele aldığı meseleyi de hakkıyla aktarma başarısı gösteriyor. O yüzden geniş kitlelerde karşılık buldu.

KUDÜS’TEN İSTANBUL’A

Shtisel, Kudüs’te “aşırı dindar” Yahudi ailelerin etrafında hikayesini örüyor. Haredi ailesindeki kuşak çatışmasını da derinlemesine anlatan dizi izleyicinin duygusunu sömürmekten o kadar uzak ki, insanın sarılıp izleyesi geliyor. Taassup sahibi Yahudilerin ortasında insani değerler, sanatın izah edici gücü ve zamanın ruhuna ışık tutan dizinin uyarlaması olduğunu iddia eden Ömer’de durum ne?

Eşya zıddıyla kaimdir. Shtisel’i daha iyi kavramak ve kıymetini anlamak için Ömer’i izlemek şart. Hikayenin uyarlanmaya çalışıldığı ama Shtisel’deki dokunaklı tutumun hiç umursanmadığı aşikar. Düşünceli baba, hayırlı evlat, sağduyulu komşular ve sıcak mahalle havası ile başlayan dizi, daha karşılaşma sahnesinden itibaren bütün klişelerini kullanıldığı, esas kız ile esas oğlanın gönül meselesine temel hazırlanan senaryo haline dönüşüyor. Shtisel ile aralarında hikaye açısından neredeyse hiç ilişki kalmamış. Sadece esaas oğlanın resim merakı, mahallenin ve dindar çevrenin buna sıcak bakmaması, sonrasındaki mücadele... Bu da uyarlama denilen yöntem için yeterli olmuyor.

PEKİ, NEDİR BU FARKLAR?

Sinema ve bağlı alanlarda ortaya konulan eserlerde ‘dil’ dediğimizde sadece hikayeden bahsetmiş olmuyoruz. Kamera kullanımı, ses tasarımı, müzik, kurgu, oyunculuk gibi unsurların kullanımı bir filmin dilini belirler. Dil dediğimiz şey de duygunun ve anlamın oluştuğu atmosferin mevcudiyetidir. Shtisel ile Ömer’in bu başlıklar altında incelenmesi aradaki devasa farkı ortaya koyacaktır.

Ömer’de daha ilk anlardan itibaren baskın bir müzik var. Hatta müziğin olmadığı anlar çok çok az. Müziğin bu denli manipülatif bir araç olarak kullanılması Türk dizi sektörünün değişmez kanunu zaten. Televizyonlardaki yapımların tamamına yakını müziği pazarlama ve ajitasyon unsuru olarak kullanır. Ömer’deki en baskın özellik bu. Shtisel’de ise müzik sadece gerekli olduğunda kullanılıyor ve hep sakin. Rol çalmıyor. Bir yemeğin içindeki bütün malzemelerin tek bir yemeği oluşturması gibi tadı diğer malzemelerin önüne geçmemeli.

Müzik ile bağlantılı şekilde oyunculuklar da Ömer’de abartılı. Shtisel’de ise genel sakin diliyle uyumlu olarak sahici. Ömer’de bütün çatışma durumlarında yakın ve geniş açılı çekimlerle müzikle oluşturulmaya çalışılan ajitasyon destekleniyor. Kamera kullanımı da bununla bağlantılı olarak pazarlama ve yönlendirmeye hizmet ediyor. Shtisel uyarlaması olarak yola koyulan dizi Takva filmi kıvamına ulaşmaya çalışıyor fekat onun da sinematik ögelerinden uzak kalıyor.

Ömer rolündeki Selahattin Paşalı’nın tercihi de manidar. Kurak Günler filminde canlandırdığı rol ve hikayedeki LGBT göndermesi sebebiyle geçtiğimiz aylarda sıkça gündem olan Paşalı, Ömer’de bir müezzini oynayarak kariyerinde yeni bir pencere açmış oluyor.

ÖMER, DİJİTALDE OLSAYDI?

Ömer’in hikayesindeki ‘aykırı dindar’ modeli daha önce de sinema ve televizyonda kısıtlı çerçevelerde yapıldı. Bir televizyon dizisinde olabilecekler çerçevesinde düşünmek de gerekli. Ömer, uyarlandığı Shtisel kodlarıyla, diliyle ekrana çıksaydı izlenir miydi? Kesin cevap vermek mümkün değil ama izleyici alışkanığının buna hazır olmadığını söyleyebiliriz. Haliyle yapımcı da yayıncı kuruluş da bu kolaycı kabule sığınabilir. Ancak sonuçta ortada büyük bir uyumsuzluk ve uyarlanamamışlık var. Dijital platformda olsa yapımcı da yönetmen de daha cesur olabilirdi. Netflix’te yayınlanan Bir Başkadır dizisi bunun örneği. Major kanalda yer alsa izlenmeyecek, sinemada vizyona girse gişe yapmayacak tarzdaki iş haftalarca konuşuldu. Dijital ile major kanal arasında böyle bir fark olduğunu da kabul etmek gerek.

SON BİR NOT

Ayrıca ele alınması gereken bir konu olsa da yeri gelmişken altını çizmek gerek... Ömer’deki bütün kriz sahnelerinde çocukların da işin içinde olması tek başına ayıp olmaya yeter. Kucaktaki bebek de karakteri yeni oturan çocuk da yetişkinlerin kavgalarının merkezinde bulunuyor. Shtisel’de kesinlikle göremeyeceğiniz bir durum bu. Kaldı ki uyarlama olmasa da bile 8-10 yaşındaki çocuk ya da bebeğin bağırış çağırışın ortasında kalması nasıl kabul edilebilir!

*Ajite eden dil... Shtisel ise sakin dili ve sahici tavrıyla kalıcı duygu bırakıyor...

*Düşünceli baba, hayırlı evlat, sağduyulu komşular ve sıcak mahalle havasu ile başlayan dizi...

*Daha karşılaşma sahnesinden itibaren bütün dizi klişelerini kullanıldığı ve esas kız ile esas oğlanın gönül meselesine temel hazırlanan senaryo...

*Shtisel uyarlaması olarak yola koyulan dizi Takva filmi kıvamına ulaşmaya çalışıyor fekat onun da sinematik ögelerinden uzak kalıyor...

*Shtisel’deki ana karakterin ressam olma arzusu ve çizim merakı, mahalle baskısı sebebiyle bunu hayata geçirmekte zorlanması Ömer dizisinde de esas oğlanın...

*Bütün kriz sahnelerinde çocukların da işin içinde olması tek başına ayıp olmaya yeter. Kucaktaki bebek de karakteri yeni oturan çocuk da yetişkinlerin kavgalarının merkezinde bulunuyor...

Kültür Sanat Haberleri

Bilgi, inanç ve eyleme yönelik bir ömür çaba: Sezai Karakoç
Genç Birikim dergisinin Kasım 2024 sayısı çıktı
Umran dergisinin 363. sayısı çıktı!
Dava ahlakına sahip bir Müslüman: Sezai Karakoç
Genç Birikim dergisinin Ekim 2024 (268'inci) sayısı çıktı