Batı'da çok büyük nispette çökmüş bulunan aile, Batılılaşma sürecindeki ülkemizde de büyük bir hızla çökmeye doğru gidiyor. Bunun sebeplerini iyi tahlil edebilmek için önce bazı rakamlara bakmakta fayda var.
Avukat M. Şerif Sağıroğlu'nun yayınladığı araştırmaya göre, boşanmayla ilgili rakamların kayıt altına alındığı 1930 yılı ile 2008 arasında ülkemizde 3 milyon 4 bin 148 kişi boşanmış. Ülkenin ekonomik yönden en geri, halkın en fakir olduğu 1940 ile 1949 yılları arasında 58 bin 395 çift boşanırken, en fazla kalkındığına inanılan 2000 ile 2007 yılları arasında ise 603 bin 622 çift boşanmış. Daha ilginç bir rakam olarak, 2000 ile 2006 yılları arasındaki, yani 6 yıldaki boşanma sayısı, 1940 ile 1999 yılları arasındaki, yani 59 yıldaki sayıya neredeyse eşit. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 1990 yılında 25 bin 712 olan boşanma sayısı, 2004 yılında 88 bin 736'ya çıkmış. Yani, 1990-2004 arasını kapsayan 15 yılda boşanma oranı yüzde 245 artış göstermiş. 2007 yılında 94 bin 219 çift boşanırken, bu sayı 2008 yılında % 5,7 artarak 99 bin 663'e yükselmiş. İçinde bulunduğumuz 2010 yılının 2. dönemini kapsayan Nisan-Mayıs-Haziran aylarında 32 bin 743 çift boşanmış. Bu rakamı 2010'un tamamı için genel-geçer kabul edersek, bu yıl boşanmaların sayısı 110 bini aşacak demektir.
TÜİK'in rakamlarıyla ilgili bir gerçek var ki, bunlar, daha çok muhtarlık verilerine dayanıyor. Boşanmayla sonuçlanan davalardan bazıları ise muhtarlıklara yansımıyor. Dolayısıyla daha gerçekçi olması gereken Adalet Bakanlığı'nın boşanmayla ilgili rakamları çok daha yüksek. Meselâ, TÜİK verilerine göre 2008 yılında 99.663 aile, Adalet Bakanlığı'na göre ise 166.389 aile yok olmuş.
Ailede yaşanan çöküntüyle ilgili bir diğer gerçek, muhafazakâr bir parti olan ve döneminde ikide bir dindarlığın arttığı ileri sürülen AK Parti'nin iktidar yıllarında boşanmalar, rakamların ortaya koyduğu gibi, önceye nazaran % 100'den fazla artış göstermiş. TÜİK'in rakamlarına gore 2003'te 50.108 aile boşanırken, 2010'da bu rakamın 110 bini aşacağı anlaşılıyor.
Yine, TÜİK'in bir araştırmasına göre, ailelerde çocuk sayısı arttıkça boşanmalar azalıyor. 1993 ile 2003 yılları arasında boşanan çocuksuz çift sayısı 175 bin 132 iken, 1 çocuklu 98 bin 243, 2 çocuklu 73 bin 683, 3 çocuklu 29 bin 273 ve 4 çocuklu 11 bin 787 çift boşanmış. Çocuk sayısı azaldıkça boşanma sayısı dramatik biçimde artıyor. Boşanmalarda çocuk sahibi olamamanın kadınlar için % 1,4, erkekler için binde 8'lik bir nispette sebep teşkil ettiği nazara alındığında, fazla çocuğun aileleri korumada son derece etkili olduğu görülüyor.
Ailenin çöküş sebeplerini tahlil edebilmede bir başka önemli veri, boşanmanın sebepleri. TÜİK'in 2006 yılı verilerine göre, birinci sebep, aldatma: Kadınlarda % 31,9, erkeklerde % 34,8 nispetinde boşanma sebebi. Daha sonra, kadınlarda % 21, erkeklerde % 20 nispette sorumsuzluk ve ilgisizlik; kadınlarda % 17, erkeklerde % 0 nispetinde dayak/kötü muamele; kadınlarda % 12,2, erkeklerde % 3,6 nispetinde içki ve kumar; kadınlarda % 3,9, erkeklerde % 14,5 nispetinde eşlerin birbirlerinin ailelerine karşı saygısız davranması geliyor. Diğer sebepler ise, önemsiz denecek nispette. Meselâ, pek çok büyütülen ekonomik sebep olan evin geçimini sağlayamama, kadınlar için % 1,1, erkekler için ise % 1,4'lük bir nispet oluşturuyor.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün değerlendirmelerine göre, 2005 yılı rakamlarıyla boşanmalarda İstanbul % 22, Asıl Ege % 19, Akdeniz % 13, İç Ege % 12, Marmara % 7, Orta Anadolu % 6, Batı Karadeniz % 6, Güney-doğu Anadolu % 4, Doğu Karadeniz % 2, Orta-doğu Anadolu % 2, Kuzey-doğu Anadolu % 1'lik bir nispete sahip. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun Türk ailesinin hangi bölgelerde daha güçlü olduğuyla ilgili araştırması da, bu rakamları aynen destekliyor.
Bu rakamların ne manâya geldiğini inşaallah gelecek hafta incelemeye çalışalım.
ZAMAN