Suriye’nin kuzeyinde rejime karşı savaşan en güçlü gruplardan İslami Cephe’nin Sözcüsü Ahram Halebi, Halep'teki Ahraruş Şam merkezinde gerçekleşen saldırıdan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) sorumlu olduğundan şüphelendiklerini belirtti.
Ebu Halid Suri, İslami Cephe'nin içindeki Ahraruş Şam grubunun komutanı ve El Kaide lideri Eymen Zevahiri’nin elçilerinden biri olarak biliniyor. Suri, ayrıca ABD operasyonuyla katledilen El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in de yakınında yer almış isimlerden biri.
Muhalifler, Suri’nin Zevahiri tarafından IŞİD ve diğer gruplar arasındaki anlaşmazlıkları çözmesi amacıyla görevlendirildiğini öne sürüyor.
Suriye’nin kuzeyinde önce Rakka kentinde güçlenen, daha sonra Halep ve İdlib’de de diğer muhalif gruplara karşı saldırılar başlatan IŞİD, bu gruplar tarafından ‘Suriye devrimine zarar vermekle’ suçlanıyor. Muhalifler ayrıca, IŞİD ile Esed rejiminin rejim karşıtı grupları zayıflatmak için birlikte çalıştığını da öne sürüyor.
IŞİD El Kaide'den koptu
El Kaide Şubat ayının başında Suriye’de muhalif gruplara karşı savaşan IŞİD ile bir bağlantısının bulunmadığını ve grubun eylemlerinden sorumlu olmadığını ilan etmişti.
Örgüt genel komutanlığının bazı internet sitelerinde yer alan mesajında, “IŞİD El Kaide’nin bir kolu değildir ve El Kaide IŞİD’in gerçekleştirdiği hiçbir eylemden dolayı sorumluluk kabul etmez” ifadeleri kullanılmıştı.
Zevahiri, daha önce yaptığı çağrıda örgüt ile bağlantılı savaşçılardan ve muhaliflerden çatışmalara son vermelerini istemişti.
Zevahiri, internette yayınlanan ses kaydında, "Suriye’de tüm cihad yanlısı gruplar ile Esed'i devirmek isteyen her özgür bireyi, cihad ve İslam kardeşleri arasındaki savaşa hemen bir son vermeye çağırıyorum” demişti.
Ebu Halid es-Suri, Ahraruş Şam komutanı Hasan Abbud (Ebu Hamawi) ve Tevhid Tugayı komutanı şehit Abdulkadir Salih ile birlikte...
Eserleri ABD'de askeri akademilerde okutulan Ebu Mus'ab es-Suri ünlü kitabı el Mukaveme'de Ebu Halid Suri için şunları söylemiştir:
Başta bu eser olmak üzere bütün yazdıklarımı, en azından yazdıklarımın belli bölümlerini okumalarını istediğim ve bu konuda kendileriyle istişare etmeyi çok arzuladığım pek değerli bazı insanlar vardı. Bu kardeşlerimizin birçoğu ne acıdır ki ya öldürüldü ya da esir edildi. Geriye kalanlarla irtibat kurmak ise imkânsız bir hal aldı.
Mesela kardeşim ve dostum, cihadımızın remzi, Mücahid Usame b. Ladin'in (Allah onu korusun ve selametiyle ümmeti bahtiyar kılsın, hiçbir düşmanın gönlü ondan dolayı bir sevinç yaşamasın) yine kardeşim ve dostum, şeyhim (hocam), öncü mücahid, Kinane - Mısır toprağının dürr-i yektası Doktor Eymen ez-Zevâhirî'nin (Allah onu korusun ve bekasıyla ümmeti bahtiyar kılsın), aynı şekilde kardeşim ve dostum, öncü mücahid, Libya'dan geriye kalan salihlerden Şeyh Ebu'l-Leys el-Lîbî'nin (Allah onu korusun ve onun eliyle düşmanlarını kahra boğsun), yine kardeşim, dostum, yol arkadaşım ve bir sabır dağı olan Mücahid Ebû Halid es-Sûrî'nin (Allah onu korusun, bizi ve ümmeti, onunla ve onun gibilerle bahtiyar kılsın), evet, benzerleriyle pek nadir karşılaştığım, dirayet ve liyakat sahibi bütün o insanların ve onlar gibi bizlere kalan başka bazı zatların, yayımlanmadan önce bu eseri okumalarını ve kıymetli mülahazalarıyla katkıda bulunmalarını çok ama çok isterdim. Ne yazık ki dünyada ayrı düştük, yollarımız kesildi ve bu arzumuz gerçekleşmedi.
Saldırı ile beraber El Kaide'nin birinci kuşak liderleri arasında tanınan son bir kaç şahsiyetten birisinin daha hayatını kaybettiği ifade ediliyor.