Ahrar Şehitleri Diyarbakır’dan Selamlandı

Ahrar şehitleri Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla selamlandı. Esed'in Suriye'deki vahşeti bir kez daha lanetlendi.

Ahrar eş-Şam el-İslami’nin çoğu şûra meclisi üyesi olmak üzere 50 civarında mensubunun toplantı halindeyken katledilmeleri Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşle protesto edildi.

“Yolunuz Yolumuz, Şehadetiniz İftiharımızdır!”

Özgür-Der Diyarbakır Şubesinin çağrısıyla Diyarbakır Ofis Camii’nde buluşan Diyarbakırlı Müslümanlar Ahrar şehitlerini bağırlarına basarak, onları şehit edenleri protesto ettiler. Cuma namazı müteakip Ofis camii’nde şehitler için cenaze namazının kılınmasıyla başlayan eylem, açılan pankart ve taşınan dövizlerle Ofis-AZC plaza önüne kadar sürdü. “Ey Rabbimiz, Önderliğini Şehadetle Taçlandıran Suriye Direnişini Zafere Ulaştır!” ve “Ey Ahrar, Ey Şam Beldesinin Öz Erleri Kıyamınız ve Şehadetinizle Ümmetin İftiharısınız” pankartlarının açıldığı eylemde, “Önderliğini Şehadetle Şereflendiren Suriye Halkı Allah’ın İzniyle Kıyamını Zaferle Taçlandıracak! Şehit Hasan Abdud ve Ahrar Komutanları Yolunuz Yolumuz, Şehadetiniz İftiharımızdır! Ey Şam Beldesinin Özgür Erleri Kıyamınız Mübarek Şehadetiniz Kabul Olsun!” dövizleri taşındı.

“Katil Kerry Ankara’dan Defol!”

Yürüyüş sırasında kitle sık sık “Şehid Abbud Yolun Yolumuz, Ahrara Selam Direnişe Devam, Şehadet Yolumuz Özgürlük Şiarımız, Suriye Kıyamı Onurumuzdur! Müslüman Zulme Boyun Eğmez! Katil Beşşar Suriye’den Defol! Katil ABD Ortadoğu’dan Defol! Katil Kerry Ankara’dan Defol! Diktatörler Yenilecek İslami Direniş Kazanacak” şeklinde sloganlar atarak, basın açıklamasının yapılacağı alana geldi.

“Yılmayacak, Suriye Direnişini Desteklemeye Devam Edeceğiz”

Ömer Arslan’ın yönettiği eylemde Arslan, burada kısa bir giriş konuşması yaptı. Suriye direnişinin büyük zorluklara rağmen devam ettiğine işaret eden Arslan, direniş sırasında acılar yaşandığına ama en büyük acının bu şehitler sırasında yaşandığına vurgu yaptı. Bütün katliamlara rağmen Suriye direnişinin devam edeceğini ve kendilerinin de direnişi desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.

“Samimiyetlerine, Fedakarlıklarına ve Mütevaziliklerine Şahidiz”

Arslan sözü Özgür-Der Suriye Halkıyla Dayanışma Komisyonu Başkanı Hasip Yokuş aldı.  Ahzap, 33 ayetini okuyarak konuşmasına başlayan Yokuş, saldırıda kimyasal bulgularına dikkat çekerek, saldırının şekli ve kimler tarafından gerçekleştirildiği ile ilgili detaylara girmeden önce üzerinde durulması gerekenin; şehitlerin Allah’a verdikleri söze sadık kalmaları ve bu uğurda canlarını vermeleri olduğunu belirtti.

Bu insanların ortak noktalarının Esat zulmüne karşı İslami bir şuurla mücadele etmek olduğunu ifade eden Yokuş, Suriye direnişinden önce de Suriye’de tebliğ, davet ve irşat faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle Baas Rejimi tarafından yıllarca cezaevlerinde işkenceye tabi tutulduklarını ve hiçbir yılgınlığa düşmeden mücadelelerine devam ettiklerini kaydetti.

“Bu insanların samimiyetlerine, fedakarlıklarına ve mütevaziliklerine Allah için şahidiz.” diyen Yokuş, “Burada bir kayıptan söz edilecekse; öncelikle zulüm, katliam ve Allah’a isyan halinde olanları ve destekçilerini birinci sırada zikretmek lazım. İkinci olarak bu zulüm ve katliamlara sessiz kalanları ekleyebiliriz. Üçüncü olarak da ABD ve destekçilerinin yeni bir işgale hazırlandıkları bir sırada bu öncü şahsiyetlerin aramızda olmayışları başta Suriye İslami Direnişi olmak üzere tüm Müslümanlar için büyük bir kayıptır.” şeklinde konuştu.

Diğer tüm şehitler gibi bunların da yolumuzu aydınlatan birer meşale olduklarının altını çizen Yokuş, “Kendilerinden sonra gelenler için kutlu bir yol ve emsalsiz bir miras bırakmışlardır. Nitekim aynı gün bu bayrağı devralan insanların ortaya çıkması bunun en somut göstergesidir. Allah şehadetlerini kabul etsin” dedi.

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç’un kitle adına okuduğu basın açıklamasıyla eylem sessizce son buldu.

Basın açıklamasının tam metni:

Ahrar’uş Şam’ın Yiğitlerinin Şehadetleri Mübarek Olsun! İslam Ümmetinin Başı Sağolsun!

12.09.2014

Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir. (Ahzab suresi, 33/23)

Ne mutlu Rablerine verdikleri sözlerinde duranlara, vahye yaşamları ve ölümleriyle şahitlik edenlere, hayatlarını zulme ve şirke karşı mücadele ile bereketlendirip, şahadetle taçlandıranlara! Ne mutlu Allah yolunda canını feda etmeyi arzulayıp, sözlerini asla değiştirmeyenlere, sadık olanlara!

Selam olsun Şam beldesinin aziz şehitlerine; yüreğini, bilincini tuğyandan, zilletten, kölelikten arındırıp, azade kılanlara! Bin selam olsun Şam beldesinin özgür erlerine, Ahrar şehitlerine, yiğit şehitlerimize!

Burada şehadetlerini anmak, şehadetlerine şahitlik etmek için toplandığımız Ahrar’uş Şam yiğitlerinin ardından ne söyleyebiliriz ki? Yaşadıkları gibi aramızdan ayrılan bu yiğitlerin geride bıraktıkları mücadele mirası her şeyi anlatıyor zaten. Onlar Ashab-ı Resul’ün Kitabullah’tavasfedildiği şekliyle Allah’a verdikleri sözleri değiştirmeyen müminler olarak yaşayıp aramızdan böylece ayrıldılar Allah’ın izniyle.

Hz. Hüseyin gibi “heyhat minez zille” dediler, günümüzün Yezid’lerine boyun eğmediler. Zindanlardan, işkencelerden korkmadılar, şehadeti saadet bilip, Ümmetin iftiharı oldular. Onlar sayesinde zulüm ve tuğyan karşısında direniş azmimiz bir kez daha bilendi, kararlılığımız perçinlendi.

İşte Ahrar’ın reisi HasanAbbud, Ebu Abdullah el-Hamavi ve arkadaşlarıEsed ailesinin açık bir hapishaneye çevirdiği Suriye’de Allah’ın özgür kıldığı kullarını köleleştiren zalimlere boyun eğmediler. Bu kardeşlerimiz, tağutlarla sadece Suriye’de savaşmadı. Irak’ta Amerikan işgaline karşı da savaştılar ve bu yüzden Beşşar zalimince zindana atıldılar. Yıllarca kaldıkları zindanlardan çıkar çıkmaz kıyam saflarına koştular. Ve son nefeslerine kadar da Allah’tan başkasına kulluk etmeme şiarıyla mücadele ettiler. Bu ne güzel hayat ve ne mutlu sondur!

Rabbimiz “ancak Müslüman olarak can verin” buyuruyor! Sadece Müslüman olarak yaşamak ve sadece Müslüman olarak ölmek, işte bütün mesele budur! Başaranlara ne mutlu!

Suriyeli kardeşlerimiz bugüne kadar her türlü zorluğa, engele, kuşatılmışlığa ve sahipsizliğe rağmen sadece “mennagayrek Ya Allah” nidalarıyla sürdürdükleri mücadeleleriyle işte bu hakikatin bir kere altını çiziyor, dünyanın paslanmış vicdanına sesleniyor, acze düşmüş Ümmete izzeti hatırlatıyorlar.

Allahu Teala onlardan razı olsun, ayaklarını sabit kılsın ve kafirler güruhu karşısında onlara yardım ve zafer nasip etsin inşallah!

Nasıl bir kuşatmayla, nasıl bir zorbalıkla yüz yüze olduğumuzu görmek, idrak etmek için işte son günlerde yaşananlar!

Bu defa da IŞİD’i bahane ederek İslam coğrafyasının altını üstüne getirmeye, işgali derginleştirmeye çalışıyorlar. Şüphesiz ki IŞİD İslami ölçülerden uzak, merhamet ve hakkaniyet ilkelerinden uzak, Allah’ın emrine muhalif tutumuyla çok çirkin ve vahşi eylemlere imza atıyor. IŞİD’in eylemlerini bizler de kınıyoruz, eleştiriyoruz, kendilerinin İslam’a ve Müslümanlara zarar veren davranışlarını asla kabul etmiyoruz!

Ama IŞİD’i bahane edip bir kere daha topraklarımıza üşüşmeye kalkışan emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin oyunlarına, tuzaklarına, yalanlarına da asla kanmıyoruz ve bir kere daha bu katiller koalisyonuna topraklarımızda “size yer yok” diye haykırıyoruz.

Kim bunlar, insanlıktan, adaletten dem vuranlar kimler?

Önce Afganistan’ı, ardından Irak’ı işgal ederek topraklarımızı cehenneme çeviren ABD’nin insani değerler diye bir derdi olabilir mi? Siyonist katiller 50 gün boyunca Gazze’de insanlığı katlederken katillere silah yağdıran, destek verenler bunlar değil mi?

Tam 3 yıldır Esed canavarına göz yuman, direnişçilere silah ambargosu uygulayarak, Suriye halkının kendisini savunmasına engel olanları tanımıyor, bilmiyor muyuz?

Şimdi karşımıza çıkıp biz Irak ve Suriye halkının mutluluğu için koalisyon kuracağız diyenler sizce yeryüzünün en sefil yalancıları, şarlatanları değil midirler? 

Rabbimiz Şam beldesinin yiğitlerini cennetle mükafatlandırsın inşallah! Başta Esed katili olmak üzere tüm despotları, hainleri, işbirlikçileri ve Amerikasıyla, Rusyasıyla tüm zalimleri zelil eylesin, paramparça etsin biiznillah! Ve Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Mısır’da ve tüm bilad-ı İslam’da vahye şahitlik eden Müminleri muzaffer kılsın!

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi şehitlerimizin, gazilerimizin ve tüm müminlerin üzerine olsun!   

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi