Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM'le birlikte 15 ulusal ve 200 yerel bölgesel radyodan ortak canlı yayınlanan "Mehmet'in Gezegeni Seçim Özel" programının konuğu oldu.
Kendisinin okuduğu Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirinin dinletilmesiyle başlayan programda, Kral FM'in 1990'lı yıllarda gerçekleştirdiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde katıldığı programlardan kesitler dinletildi.
Erdoğan, "Canım İstanbul" şiirinin Kısakürek'in İstanbul'u ne kadar güzel anladığını, tanımladığını ve İstanbul'u tanımlarken de İstanbul'a aşık olmanın ne kadar farklı bir şey olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Erdoğan, kendisinin de bir İstanbul aşığı olarak okuduğu bu şiirin de içinde bulunduğu 10 şiirin yer aldığı kasedi cezaevine girmeden kısa bir süre önce hazırladığını söyledi.
Bu şiirin o duygularla dolu mısraları arasında İstanbul'a aşkın ne demek olduğunun bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bugün bile az önce dinlerken yine oralara gittim. Şimdi de Üsküdar'da olduğum için. 'Beyoğlu tepinirken Ağlar Karacaahmet' derken, geçenlerde Nakkaştepe'deki piknik alanlarını dolaşırken yine aklıma bu gelmişti." dedi.
Program sırasında cezaevine girmeden önce telefonla katıldığı radyo programı ile Gülhane Parkı ve Cumhuriyet'in 75'inci yılında Kral FM tarafından düzenlenen Kazlıçeşme konserindeki bazı kesitler de dinleyicilerle paylaşıldı.
Merhum Sanatçı Ahmet Kaya'nın da katıldığı konserden anların verildiği programla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada Cumhuriyetin 75. Yıl dönümüne katılan sanatkarlar geceye çok farklı zenginlik kattılar. Hepsine ayrı bir sevgim, muhammetim var. Fakat bunların içinde özellikle Ahmet Kaya'nın, rahmetlinin o akşamki anneme olan o şarkısı, o türküsü, annem öldükten sonra ben de çok farklı bir dünyayı meydana getirdi. Ne ne zaman Ahmet Kaya'nın bu 'Şafak Türküsü'nü dinlediğim zaman çok duygulanırım. Annemle adeta haşır neşir olmaya başlarım." ifadelerini kullandı.
"Böyle bir şeye biz hazırız"
"Ahmet'e o otelde yaptıkları o hainliği, o ihaneti, o alçaklığı, 'sanatçıya, sanata sevgi' diye konuşanlar, köşelerinde yazanların o gece ne yaptıklarını da hiç mi hiç unutamıyorum" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi sanatçısına sahip çıkan değil, kendi sanatçısını bu ülkeden kovana kadar ellerinden geleni yaptılar ve ne oldu Ahmet, vatan topraklarında değil, gurbette durdu. Başbakanlığım döneminde, o zaman Kültür Bakanlığımız vasıtasıyla aslında Ahmet Kaya'nın bir nakli mekan ile kendi topraklarımıza getirilmesini de arzu ettim. Eşine de haber gönderdik. Bugün yine Ahmet Kaya ile ilgili böyle bir imkan olsa, ailesi Ahmet Kaya'nın topraklarımıza getirilmesini kabul etse, biz elimizden gelen her şeyi yaparız. Bizim inancımızda buna 'nakli kubur' deriz. Yani 'kabrin taşınması' deriz. Böyle bir şeye biz hazırız."
Sunucunun, Yeni düzenden sonra bazıları 'Cumhurbaşkanım' diyor. Bazıları da 'Başkanım' diyor" ifadesini kullanması üzerine Erdoğan, "Her ikisi de kabulümüzdür." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine değinen Erdoğan, "İstanbul seçimleri neden iptal edildi?" sorusu üzerine şöyle devam etti:
"Burada iki tabir kullanacağım. Bunlardan biri hukukidir, diğeri siyasidir. Siyasi olan, oylar çalınmıştır. Çalındığı için bu seçimlerin tekrarı noktasında AK Parti olarak Yüksek Seçim Kurulu'na bunu götürmek durumunda kaldık. Çünkü bu sandıkların yüzde 10'u adil bir şekilde sayılmış yüzde 90' maalesef sandık kurullarındaki yolsuzluklarla usulsüzlüklerle ne yazık ki bu safhaya gelmiştir. 'Usülsüzlük nedir?' noktasına gelince burada da özellikle sandık kurullarında, mesela sandık tutanakları sandık başına gelince kurul tarafından imzalanmaz. Sandık kurulu üyeleri oyları sayar, oyları saydıktan sonra bunu imza altına alırlar. Şimdi buradan bir çok sandıkta ne yazık ki sandık kurulu üyelerinden imzalar peşinen alınmış ama gel gör ki sayım meselesine gelince orada sandık kurulunun başındaki kişiler, bu tutanaklara istedikleri rakamları koymak suretiyle işi neticeye bağlamışlar."
AA