Ahmet Hakan Çoşkun’un o yazısındaki ilgili bölüm:
- Tayyip Erdoğan'ın düşmanı olsanız da...
- Tayyip Erdoğan’dan nefret etseniz de...
- Tayyip Erdoğan’ın politikalarının ülkeyi batırdığını düşünseniz de...
- Tayyip Erdoğan denilince... Nevriniz dönse de...
Jan Böhmermann denilen aşağılık Alman’ın televizyon ekranında okuduğu o iğrenç metin için...
“Ne var canım bunda! Altı üstü bir komedyenin okuduğu şiir! Niye bu kadar abartılıyor ki!” dememelisiniz.
*
“Şiir” adı altında ekrandan okunan metni, baştan sona dinledim.
- Midem bulandı.
- Kusacak gibi oldum.
- Öfkeden deliye döndüm.
*
Jan Böhmermann denilen aşağılık Alman...
- Mizah falan yapmıyor, küfrediyordu.
- Eleştirmiyor, düpedüz sövüyordu.
- Alay bile etmiyor, en kusturucu sözlerle alenen dümdüz gidiyordu.
*
Üstelik bu aşağılık Alman...
Sadece Tayyip Erdoğan’a da küfretmiyordu.
Türklere de ağza alınmayacak küfürler sallıyordu.
Kısacası...
Söz konusu olan...
- Küfürdür.
- Aşağılamadır.
- Hakarettir.
- Nefret suçudur.
- Irkçılıktır.
Bu nedenle...
“Şiir okuduğu için hapse giren bir siyasetçi, nasıl olur da bir mizahçının şiirine dava açar” falan denilmesin. Çünkü ortada şiir falan yok. Ortada... Mide bulandırıcı bir küfürname, kusturucu bir nefret sövgüsü, pespaye bir ırkçılık var.