Ahlak dışı yaşam tarzı nasıl normalleştiriliyor?

Voleybolcu Ebrar Karakurt'un sapkın eğilimleri sporcu kimliğiyle aklanıyor!

HAKSÖZ HABER

Türkiye Voleybol Milli Takımı oyuncularından Ebrar Karakurt her fırsatta cinsi sapkınlığını göstermeye çalışan bir kimse. Yaz aylarından gerçekleştirilen olimpiyatlar vesilesiyle gündeme oturan Ebrar Karakurt kısa pembe saçlarıyla bir jön gibi toplumun önüne koyuldu.

Daha 22 yaşında doğru düzgün konuşmayı dahi bilmeyen bir ‘çocukla’ karşı karşıyayız halbuki. Ebrar Karakurt üzerinden köpürtülün “kendini keşfet” masalı aslında Karakurt’un sapkın eğilimleriyle alakalı. Burada hiçbir şekilde ontolojik veya felsefi bir sorgulamadan bahsedilemez baştan ayağa yozlaşmış bir durum söz konusu…

Elidor isimli şampuan markası ise Ebrar Karakurt’un oynadığı bir reklam filmi çekerek çıtaya iyice yukarılara çıkardı. Bu durumun farkında olmayan muhafazakar siyasetçiler ise “filenin sultanları” argümanına destek olarak sapkınlığın yayılmasına istemeden bile olsa katkı sağlıyorlar. Türkiye gerçekten çok komik bir ülke!

Cinsi sapkınlığa en azından bunun normalleştirilmesini ve toplumsallaştırılmasına karşı çıkanlar hedef tahtasına oturtulurken 22 yaşında ne yaptığını dahi bilmeyen bir çocuk kahramanlaştırılarak ünlü markaların yüzü haline getirilip sermaye zincirine dahil ediliyor. Kapitalist üretim ve tüketim ahlakı sapkınlığa her şeyiyle destek veriyor kısaca!

Irkı, dili, dini veya dünya görüşü ne olursa olsun daha kendinin bile farkında olmayan bir kimsenin “kendisini keşfetmesiyle” değil reklam filmleri ve normalleştirilen sapkınlıkların içinde “kendisini kaybetmesiyle” karşı karşıyayız. Buna rağmen Oda TV, DW Türkçe vb. ise Ebrar’ın “kendisini keşfetme hikayesi” saçmalığı Z kuşağı zırvalarıyla ballandırarak servis ediyor. Karşılaştığımız ahlaki bunalıma mı yoksa akıl tutulmasına mı üzülüp şaşırsak bilemedik!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!