Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Üniversitesi öğrencileri, "Suriye’deki Zulme Karşı Susma Haykır!" adı altında Beyazıt’ta bir basın açıklaması yaptılar. Ayrıca zulmü teşhir eden bir resim sergisi açtılar.
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Üniversitesi öğrencileri tarafından okunan basın açıklamasının tam metni:
Bismillâhirrahmânirrahîm
Bugün burada İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak; unutulanları hatırlatmak, zalime Hakkı haykırmak, zulmü neyhetmek hususunda resim sergisi ve basın açıklaması yapmak için toplanmış bulunuyoruz.
Zalim bir dünyada mazlum bir ümmet, zulüm karşısında nerede kaldı “basiret”, diyerek öncelikle İslam ülkelerinin yöneticilerine sesleniyor ve derhal İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşlarının dinmesi yönünde somut adımlar atmalarını istiyoruz.
Yüzyıllar boyu İslamın şereflendirdiği ve hakkın tesisinin sağlandığı ümmet topraklarında uzun zamandır batıl çeşitli oyunlarıyla ölüm saçmakta, Müslümanlar ise inançlarından uzak davranışlarda bulunarak bu ölümlere çanak tutmaktadır. Adaletin en üstün devlet politikalarından olduğu geçmişimizde Müslüman yöneticiler kararlarında Kur’an ve sünneti temel almış, tüm sorunlarını İslamın gerektirdiği şekilde çözmeye çalışmışlardır. Müslüman, kararlarında kafirin kriterini değil Allah’ın kelamını uygulamalı ve düşmanını iyi tanımalıdır.
Tüm dünyanın adını dahi telafuz etmeye korktuğu Siyonizm illetini biliyor, ümmeti bu konuda şuurlandırıyor ve bu cani mahluklar karşısında var gücümüzle hakkı haykırıyoruz. Siyonist kaynaklı Batı kuruluşları dünyanın her yerinde kendi ırkçı emelleri için kan akıtmaya, Müslümanlar arasına nifak tohumları ekmeye devam etmektedir. Katil birer devlet olan ABD ve İsrail, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de , Vietnam ve Hiroşima’da milyonlarca masuma kıymıştır. Yine Siyonist güdümlü BM’nin katil uzantısı NATO barış için gittiği topraklarda katliamlara göz yummuş fırsat bulduğunda ise insan öldürmekten geri durmamıştır. Yakın bir zamanda barışı tesis etmek için gittiği Libya da binlerce masumun ölümüne sebep olmuş, Libya halkının birbirini öldürmesine ses çıkarmayarak siyonist silah tüccarlarına rant sağlamışlardır. Aynı düzen Bosna savaşında gerçekleşmiş ve binlerce Boşnak Nato eliyle sırplara verilmiş ve sonucunda katliamlar yapılmıştır.
Kafirin zulmü yetmiyormuşcasına Batı kuklası diktatörler de kendi halkına zulmetmiştir Birçoğu devrilip giden bu zalimlerden hala bilfiil katliamlar yapan Suriyeli kardeşlerimizi katleden Esed’i lanetliyor, Allah’ın onu ıslah etmesini temenni ediyor, ıslahı mümkün değilse kahrını diliyoruz. Müslümanlar eliyle kurtulacak bir Suriye için dua ediyoruz.
Hal böyleyken ümmetimiz ferasetli ve dirayetli olmak zorundadır. Dünyaya adaleti ancak ve ancak İslam getirecektir. Başka argümanlara yönelmek, başka ideolojileri çözüm görmek bizler için ancak zillet olacaktır.
Tüm dünya insanlığının saadeti için çalışmalıyız. Allah bizi yeryüzünün halifesi kılmıştır. İslam’a yakışır bir mü’min olarak hakkın tesisi yolunda cihad etmeliyiz, İslam bunu gerektirir. Bu nedenle zalime karşı haykırıyor, zulmün bitmesi için uğraş veriyoruz. BEYAZIT’tan ümmete bin selam, zulme karşı direnişe devam diyoruz.