Vincent Adejumo / The Conversation
Çeviri: Melike Belkıs Türkmen / Haksöz-Haber
George Floyd’un Minneapolis polis memuru tarafından öldürülmesinin ardından protestoların Amerika’yı sarsmasıyla, ulusal çaptaki kamusal söylemde Afro-Amerikan toplum liderlerinin eksikliği dikkat çekti.
Siyah siyaset disiplinindeki uzmanlığım ile neden Martin Luther King Jr., Fannie Lou Hamer ve diğer siyah liderlerin yerini doldurmak için hiç bir Afro-Amerikan liderinin olmadığını açıklayabileceğimi düşünüyorum.
Geçmiş dönemlerde, Afro-Amerikan topluluklarının liderleri 1964’teki Sivil Haklar Yasası, 1965’teki Oy Kullanma Hakkı Yasası ve 1968’teki Adil Konut Yasası gibi büyük sosyal ve yasal değişiklikler yaratmada etkili oldular. Köklü değişiklikler mümkündü çünkü siyah liderler problemleri krize dönüşmeden ortaya dökmeye ve Afro-Amerikalılar’ın sosyal, eğitimsel ve ekonomik konumlarını iyileştirmek için kendi hayatlarını ve geçim kaynaklarını riske atmaya hazırdı.
Doğrudan meydan okumanın riski
Malcolm X 1964’te Cleveland’da “Oy Pusulası ya da Mermi” konuşmasını yaptığında, Afro-Amerikalılar’ın eşit muamele görmediği Amerika’nın sosyal düzenine meydan okudu. “Kanunların, yasal haklarınızın ve ahlaki haklarınızın adalet çerçevesinde dışına çıkmadığınız her an inandığınız şey için ölün. Ama tek başınıza ölmeyin. Bırakın ölümünüzün bir karşılığı olsun. İşte eşitlik ile kastedilen budur,” dedi.
Fannie Lou Hamer |
Fannie Lou Hamer, 1964’teki Demokratik Ulusal Kongre’deki konuşmasında oy kullanmak için kaydolmaya çalışırken hayatını riske attığını açıkladı.
Martin Luther King Jr. 1967’de New York’taki Riverside Kilisesi’ndeki “Vietnam’ın Ötesinde” başlıklı konuşmasında Lyndon Johnson’ın hem Amerika hem de yurt dışındaki emperyalizm ve tiranlığından bahsederek benzer bir risk aldı. “Amerika’nın imajı bir daha asla devrim, özgürlük ve demokrasi ile anılmayacak. Bunun yerine şiddet ve militarizm ile anılacak,” dedi.
Assata Shakur, New Jersay’deki bir hapishanede yazdığı “Halkıma” adlı mektubunda “Bizi adam kaçırmakla suçluyorlar ama binlerce erkek ve kız kardeşlerimizi kaçırarak Amerika’daki toplama kamplarında tutsak eden biz değiliz. Bu ülkedeki cezaevlerindeki insanların yüzde doksanı siyah ve kefalet ödeyebilen ne de avuka tutabilen üçüncü dünya halkından oluşmaktadır” diyerek direk olarak Amerika’nın ceza hukuku sistemine meydan okudu.
Bu liderler, siyasetçilerin konuştuğu gibi basmakalıp ve klişe sözlerle konuşmuyordu. Beyazları üzmekten korkmuyorlardı ve bunu yaparak hayatlarını riske attıklarını biliyorlardı.
Bir siyaset partisi üyesi olarak değil açık ve yumuşatılmamış mesajları olan örgütlerin üyeleri olarak konuşuyorlardı. Örneğin, Martin Luther’in Johnson’un Vietnam’da yaptıklarına olan itiraz konuşması, Johnson’ın Martin Luther hareketi için önemli bir fayda sağlayan Sivil Haklar ve Oy Kullanma Hakkı Yasaları’nı imzalamasından sonraydı. Martin Luther, Johnson ile bu gibi konularda birleşse bile, gerektiğinde Johnson’ın diğer politikalarını eleştirecek kadar bağımsızdı.
Çekingen yorumlar
Son zamanlarda, Temsilci John Lewis ve Senatör Kamala Harris gibi siyah liderler, ülkenin iki partili siyasi sisteminin dışında konuşan aktivistler değil Demokrat Parti’ye bağlı siyasetçilerdi. Her seferinde George Floyd, Breonna Taylor, Ahmaud Arbery ve bir çok sivil siyahların ölümüyle ortaya çıkan trajedi sonrasında bu siyah siyasi sınıfın aynı anlamsız retoriği tekrarladığını görüyorum. Genellikle sosyal medya üzerinden veya mektup ile siyahların isyan etmemeleri için yalvaran, Demokrat Parti için oy kullanmaya çağıran ve siyasi sistem üzerinden metodik bir süreci destekleyen ifadeler kullanıyorlar.
Örneğin, eski Başkan Barack Obama, Floyd'un ölümünü protesto eden insanlara “farkındalığı arttırmak için harekete geçin. Biz de oy pusulalarımızı reform için harekete geçecek adayları seçtiğimizden emin olmak için düzenlemeliyiz,” dedi.
Irk adaletsizliği hakkında bir forumda Demokrat Parti Kaliforniya Senatörü Kamala Harris “ABD’deki, Senato’daki, Kongre’deki liderler için çok uzun zamandır süren sistematik ırkçılık ve ırk yanlılığının etkisindeki ceza hukuku sisteminde reform yapmak için harekete geçmenin zamanı,” dedi. Ama Senato’da değişikliğe yol açabilecek anti-linç tasarısından bahsetmedi.
Benzer olarak, New Jersey Demokratı Senatör Cory Booker polislerin davranışlarını incelemek için bir mevzuat hazırlayacağını söyledi.
Bu politikacılar söyledikleriyle Luther’in, Shakur’un ve diğerlerinin yaptığının aksine herhangi bir risk almıyorlar. Sivil siyahların öldürülme sorununun daha derin ve temel nedenlerini ele almak için bir adım atmıyorlar. Halkın kendilerini desteklemesi için ahlaki bir standart belirleyememekle sorumlu tutulmaktan kaçınıyorlar.
Sorumluluk Eksikliği
Assata Shakur |
İyi bir lider, bazı yetkililer yanlış yaptığında bundan diğer yetkilileri de sorumlu tutar. Örneğin, Güney Carolina eyaletinin Demokrat Partili Afro-Amerikan Temsilci Jim Clyburn başkan adayı Joe Biden’ı destekledi, ama Biden tartışmalı bir şekilde siyahların onu otomatik olarak desteklemesi gerektiğini söylediğinde ve kendisini sorgulayanlara “sen siyah değilsin” dediğinde Clyburn halkın itirazına katılmadı.
Hatta, birkaç siyah siyasi sınıf üyeleri Biden’i önde gelen bir beyaz olarak kendi ayrıcalıklı konumundan bakarak siyah olmayı tanımlamaya kalkmasını kınadı. Biden’ın Afro-Amerikanlar’ı orantısız şekilde etkileyen “suçla mücadele” yasalarına verdiği desteği fark etmek halkın daha az güçlü üyelerine kaldı.
Bu lider eksikliği seçmenleri tatminsiz bırakıyor. 28 Mayıs 2020’deki Wisconsin, Dane County’deki belediye binası etkinliği, dini liderler ve kolluk kuvvetleri de dahil olmak üzere yerel siyah liderleri bir araya getirdi. Vatandaşlardan biri olan Jacquelyn Hunt, panelistlerin halkın endişelerine verdiği sıradan cevaplarına güçlü ve etkili bir biçimde itiraz etti: “Paneli dinlediğimde, panelistlerin, siyah bir anne olarak kulaklarımla işittiklerimi duyabildiklerine emin olamıyorum… Kendi söyledikleri sözleri duyamıyorlar ve daha çok siyah bir anneye benziyorlar.”
Sivil siyahların öldürülmesi sorunu için kolay bir çözüm yolu yok. Ancak güçlü bir siyah liderliğin eksikliğinde, güvenilmez çözümler ortaya konulmaya devam edecek.
*Vincent Adejumo, Florida Üniversitesi’nde Afro-Amerikan çalışmaları yürüten bir akademisyen.