Afrika'ya Dair Farkındalık Oluşturmak İçin Neler Yapılabilir?

Yazısında Bursa’da bir grup öğrencinin çıkardığı “Afrika’nın Sesi” bültenini tanıtan Hakan Albayrak, ayrıca hükümetin bir ara başlattığı Afrika Açılımı bağlamında neler yapabileceğine dair önerilerde bulunuyor.

Hakan Albayrak’ın konuyla ilgili yazısı şöyle:

Bursa’da Bir Afrika Gazetesi

Türkiye bir Afrika açılımı yapıyor; bu açılımın hakkını verecek kemiyet ve keyfiyette (nicelik ve nitelikte) Afrika uzmanları da yetiştirmeli.

Genel olarak Doğu Afrika ve ayrı ayrı Etiyopya, Kenya, Somali, Eritre, Cibuti, Tanzanya, Uganda uzmanları…

Genel olarak Batı Afrika ve ayrı ayrı Nijerya, Gana, Gine, Mali, Nijer, Burkina Faso, Senegal vs, vs, vs uzmanları…

Genel olarak Güney Afrika ve ayrı ayrı Güney Afrika Cumhuriyeti, Angola, Namibya, Malavi, Mozambik vs, vs, vs uzmanları…

Genel olarak Kuzey Afrika ve ayrı ayrı Libya, Tunus, Cezayir, Fas uzmanları…

Genel olarak Orta Afrika ve ayrı ayrı Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Burundi, Çad, Ruanda uzmanları…

“Osmanlı Afrikası” diye ayrı bir başlık da açılabilir; Mısır, Sudan, Libya, Tunus, Cezayir o başlık altında mütalaa edilebilir.

Ayrıca Afrika’yı bir bütün olarak ele alan ve geçmişten geleceğe Afrika Birliği hakkında esaslı mülahazalarda bulunabilen uzmanlara da ihtiyacımız var.

***

Bugün Kampala’da görev yapan bir diplomatımız yarın Pekin’de, öbür gün Amman’da, ertesi gün Buenos Aires’te görev yapıp kariyerini Berlin’de tamamlayabiliyor.

Halbuki, diplomatların hepsi için değilse bile büyük bir kısmı için ‘İşe dünyanın şu bölgesinde başlayacak ve kariyerinin sonuna kadar o bölgede kalacak’ anlayışının benimsenmesi lazım.

Mesela, bütün meslek hayatını Batı Afrika ülkelerinde -diyelim ki “Frankofon” Mali, Nijer, Benin, Burkina Faso ve Fildişi Sahili’nde- geçirip bu ülkeleri en ufak hücrelerine kadar ‘tahsil’ eden, mahalli lisanlarını da öğrenen uzman diplomatlarımız olmalı.

Sorumlu oldukları bölgelere, o bölgelerin Türkiye ile münasebetlerini geliştirmeye adanmış kimseler, düpedüz dava adamları olmalı bunlar.

Senelerdir Afrika’nın her yerinde faaliyet gösteren İHH gibi yardım teşkilatlarının belirli bölgeler ve ülkeler üzerinde uzmanlaşmış kadroları var; onlardan da istifade edilebilir.

***

Afrika açılımı milli bir davadır ve millilik-yerlilik iddiasındaki televizyonlarımız, gazetelerimiz, internet haber sitelerimiz de bu davaya -Afrika konusunda bir ‘farkındalık’ oluşturarak, kitlelere bir ‘Afrika şuuru’ aşılayarak- katkıda bulunmalıdır.

İmparatorluk bakiyesi olan ve yeniden küresel aktörlüğe soyunan ülkemizde Afrika’ya mahsus bir gazete (Ayrıca “Ortadoğu”ya mahsus bir gazete, Orta Asya’ya mahsus bir gazete, Balkanlar’a mahsus bir gazete, Kafkasya’ya mahsus bir gazete, Latin Amerika’ya mahsus bir gazete), hiç değilse haftalık veya aylık bir gazete çıksa yeridir.

Ona daha çok var herhalde, ama yıllık bir Afrika gazetesine kavuşmuş bulunuyoruz: AFRİKA’NIN SESİ.

Bursa’da İHH ile irtibatlı İpekyolu Uluslararası Öğrenci Derneği’nden bir grup genç, geçen ay bu gazetenin ilk sayısını çıkardı.

***

“Algıdan Gerçeğe, Geçmişten Geleceğe” mottosuyla çıkan AFRİKA’NIN SESİ’nde Afrika’nın her tarafından haberler ve o haberlerin yorumları var.

Manşetteki haber:

“SOMALİ KITLIKLA DEĞİL WFP (Dünya Gıda Programı) VE İSRAİL İLE MÜCADELE EDİYOR: 2011 yılından sonra yaşanan en şiddetli kuraklığa karşı mücadele veren Somali’de kıtlığın arkasından Dünya Gıda Programı ile Somali’nin su ihtiyacını karşıladığı Etiyopya’daki nehre baraj kuran İsrail çıktı…”

Birinci sayfadan anons edilen sekiz köşe yazısının yedisi Afrikalı yazarlara ait.

Andisalan Elmi, Traore Taoufic (Tevfik) Kassa, Abdulaziz Ouro Sama, Muhammed Munir Kabir, Muhammed Abdullahi Shoble, Muhammed Jisse ve Abdulkerim Kassongo.

Bunlar, Türkiye’de üniversite tahsili gören Somalili, Kongolu, Togolu, Mozambikli ve Nijeryalı gençler.

Ülkelerinde ve genel olarak Afrika’da yaşananlar hakkında çok kıymetli bilgiler ve fikirler veriyorlar.

İpekyolu Uluslararası Öğrenci Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Armağan, ilk sayıdaki yazısında diyor ki: “(Afrika’nın Sesi gazetesi) Afrika’ya dair söz söylenecekse, bu sözü öncelikle Afrikalıların söylemesi için mütevazı bir platformdur.”

İsabet… Afrika hakkında konuşmadan evvel Afrikalıları dinlememiz gerek.

***

AFRİKA’NIN SESİ’ne emeği ve parası geçen herkesten Allah razı olsun.

Ellerine, yüreklerine, kalemlerine sağlık.

Karar

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango