Afrika'nın ‘Ekmeğini Taştan Çıkaran’ Emekçi Kadınları

Burada yasa böyledir. Ya ekmeğinizi taştan çıkaracaksınız, ya da taşlaşmış bir dünyanın medeniyet algısında bir köşede kalacaksınız.

Bizim illerde “Ekmeğini taştan çıkarmak” diye bir deyim vardır. Biraz yaşlı olanlar, gençlere şöyle nasihat eder: “Bak evlat! Bizim zamanımızda ekmek aslanın ağzındaydı. Lakin devir değişti… Bugün ekmek aslanın midesine indi.” Böylece zor şartlarda çok çalışmayı, başkasına muhtaç olmamayı öğütler ve önemserler: “Kim kazanmazsa bir dilim ekmek parası, dostunun yüz karası… Düşmanının maskarası…”

Afrika deyince, birçok insanın aklında şöyle bir manzara canlanıyor: Miskin miskin bir köşede uyuyan, çalışmayan, varsa yiyen, yoksa bekleyen, başkalarının eline bakan insanlar…

Ama ben öyle bir manzara görmedim. Burada da sokak başlarında dilenen kucağı çocuklu kadınlar var elbette… Ancak “ekmeğini taştan çıkaran insanlar” deyince bundan sonra benim aklıma Afrikalı kadınlar gelecek.

TOPRAĞIN DEĞERİ

Afrika'da su değerlidir, ama toprak ve taş da ayrı bir değere sahiptir. İnşaat yapacak insanlar, kumlarını bizde olduğu gibi dışardan satın alırlar. Ama ne var ki bizim ülkemizde olduğu şekliyle dere yataklarına birikmiş kolayca alınabilecek kumlar yok. İlk anda hayretle karşılayacağınız ilginç yöntemlerle elde ediliyor inşaat kumu.

Kadınlar, yol kenarlarındaki toprakları, boş meralardaki alanları süpürürler. Toprakları biriktirirler, bunu rüzgârda savunurlar. Tozları uçar. Kalan bölüm toprak ise, kerpiç yapımında kullanılacak. Yere dökülmüş olan taşlar alınır, bir elekten elenir. Büyüklüklerine göre tasnif edilir ve sonra hepsi ayrı ayrı öbek yapılır. Bir eşeği ve arkasında küçük bir arabası varsa, çok şanslıdır bu kadın… Taşıyabilecek bir imkânı var demektir. Bu ayrı öbeklerin hepsini satabilir. Eşeği yoksa, eline ve omuzlarına kuvvet…

Şu anda dışardaki sıcaklığı termometreler 46 ° diye ölçüyor. Hissedileni söylemeye gerek bile yok. Akşama kadar çalışmanın karşılığı nedir, bilir misiniz? Bu sıcakta akşama kadar çalışan bir kadının eline geçecek olan, bir ya da iki ekmeği satın alabilecek bir paradır.

Ekmek burada taştan çıkıyor gerçekten. Yılmadan, yıkılmadan, bir başkasına muhtaç olmak yerine çalışan kadınlar…

“Neden erkekler değil de kadınlar çalışır?” diye soranlarınız olacak. Özellikle Hristiyan ve putperest kesimde, kadınlar çalışır. Erkekler, akşamdan sabaha kadar içki içer, zilzurna sarhoş olur, gündüz de kısmen çalışırlar. Bu içkinin parasını bile çoğunlukla kadınlar kazanır. İçkinin parasını değilse de evdeki çocukların yiyeceklerini alma görevi kadınlara aittir.

SOKAKLARDA KADINLARIN SAYISI DAHA FAZLA

Burası erkek egemen bir toplum… Çok eskiden beri erkeklerin bir egemenliği varmış. Ama beyaz adam buraları sömürmek için gelmiş. Erkeklerin çoğunu kaçırmış. Kalanları da yeni şeylere alıştırmış. O da kadınların sırtından geçinip zilzurna sarhoş olacak kadar içmek, evin ve çocukların tüm geçimini kadınlara yüklemek…

Sabah namaz saatlerinde sokaklarda erkeklerden daha çok kadınları göreceksin. Özellikle bisikletine binmiş, arkasına bağladığı büyükçe sepetiyle tarlalara veya sebze meyve toptancılarına giden kadınlar caddeleri doldurur. Bunlar, sabah erkenden gidecekler, meyve ve sebzelerini alacaklar, akşama kadar da bir köşe başında mallarını satacaklar. Erkeklerin meyve ve sebze satması çok ayıp karşılanır bu coğrafyada… Bu, kadınların işidir. Toptancılığını bile erkekler yapmaz.

Burada yasa böyledir. Ya ekmeğinizi taştan çıkaracaksınız, ya da taşlaşmış bir dünyanın medeniyet algısında bir köşede kalacaksınız. Belki sizi taştan daha değersiz görecekler. Veya sizin acılarınız karşısında onlar taş kesilecek, feryatlara kulak tıkayacaklar.

Kaynak: Dünya Bizim

... Haberleri

İİT'ten BMGK'ya Gazze'de ateşkes için bağlayıcı karar alma çağrısı
Çad'da saldırı: 40 asker hayatını kaybetti
Kadirov'dan Çeçenistan'da özel medreseleri kapatma girişimi
Yıllarca işkence gören eski Guantanamo mahkumu 45 yaşında vefat etti
Şehid Heniyye suikastı Ürdün ve Fas’ta protesto edildi