Afganistan’a Asker

Ahmet Varol

“Barışçı (!)” görünümüyle öne çıkan ve Bush’un saldırgan stratejisinden uzaklaşarak Amerika’ya yeni bir imaj kazandıracağı umulan Obama, Afganistan’a yaklaşık 35 bin yeni asker yığmayı planladığını açıkladı.

Bu tutum onun da askeri tehdidi ve savaşı stratejik metot olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. Fakat Bush döneminde ABD’nin askerî gücüne fazla güvenilerek aynı anda iki ayrı cephe açılmasından doğan problemlerin ortadan kaldırılması için Irak cephesinin kapatılmasına ve Afganistan’a yüklenilmesine karar verilmiştir. Obama böyle yapmayı ve Afganistan üzerinde askerî planda ısrar etmeyi düşündüğünü daha önce dile getirmişti.

ABD önce Afganistan’daki işgale karşı sürdürülen direnişe lojistik destek sağladığından şüphelenilen bölgede kontrolü sağlamak için Pakistan’ın yoğun bir faaliyet yürütmesini istedi. Şimdi de Afganistan’daki asker sayısının artırılması suretiyle hâkimiyetin sağlanması, işgale karşı direnişin tamamen etkisiz hale getirilmesi hedefleniyor. Bunun başarılmasının ne kadar mümkün olabileceği konusunda tartışmalar ve değerlendirmeler olacaktır. Ama şimdilik hedeflenen bu. Çünkü ABD, Afganistan’ın siyasi yönden kontrol altında tutulmasını önemsiyor. Bunu başaramaması durumunda hem psikolojik savaş gücünü tümüyle kaybedeceğini, hem de Afganistan’da ortaya çıkacak durumun tüm bölge üzerinde etkili olabileceğini düşünüyor. O yüzden uzun vadeli bir formülle de olsa askerî gücü kullanarak kontrolü sağlama yolunu tercih ediyor. Bunun da asker sayısını ve teçhizatı artırmakla mümkün olabileceğine inanıyor.

Zaten global ekonomik kriz sebebiyle ciddi sorunlarla uğraşan ABD, asker artırma planının bütün yükünü kendi yüklenmek istemiyor. Öte yandan Afganistan’da işgal güçlerinin cephe savaşını kaybettiklerini ilan ederek kademeli bir şekilde çekilmek zorunda kalmaları sonucu hâsıl olacak durumun sadece kendi çıkarlarını ve planlarını değil tüm Avrupa’nın ve Asya’daki etkin güçlerin hesaplarını etkileyeceği söylemini tekrar ediyor. İlk etapta da NATO’dan asker talep etti. NATO da olumlu cevap verdi.

NATO birkaç ülkenin askerî işbirliği ile oluşturulmuş bir ittifak. Kendine özel ordusu yok. Ordusunu üye ülkelerin askerleri oluşturuyor. Dolayısıyla herhangi bir askerî faaliyete iştiraki üye ülkelerin desteğine bağlı. Bir NATO üyesi ülke olarak Türkiye’nin de ABD’nin ve uluslararası emperyalizmin Afganistan’la ilgili stratejik planlarının yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilecek asker artırımına katkıda bulunması isteniyor.

Türkiye adına yapılan açıklamalar bu konuda kesin kanaat oluşmasına imkân sağlayacak kadar net değil. Ama asker gönderme kapısının açık tutulduğu anlaşılıyor. “Zaten halihazırda 1750 askerimiz var; bir miktar daha göndersek ne olur?” gibi bir mesaj verilmeye çalışıldığı anlaşılıyor. “Giden askerler cephede çarpışmada olacak mı olmayacak mı?” türünden tereddütlere de “biz oraya sağlık görevlisi göndermiyoruz” tarzında izah getiriliyor. Bu izahı normal karşılamak gerekir. Çünkü Obama da sizden orda ilk yardım hizmetleri yapacak sağlık görevlisi istemiyor; asker istiyor. Üstelik asker istemesinin amacı Afganistan’da işgale karşı verilen direnişin etkisiz hale getirilmesi, böylece önce ülkede askerî yönden kontrolün sağlanması, ardından da uluslararası güçlerin kumanda edebileceği bir siyasi mekanizmanın hâkim kılınması. Göndereceğiniz asker ABD’nin bu amacı doğrultusunda bir işe yaramayacaksa göndermenizin ne anlamı olacak?

Afganistan’daki işgale destek için asker gönderilmesi en başta Kürt açılımı veya demokrasi açılımı planına tamamen terstir. Akan kanın durmasını ve annelerin evlatları için ağlamasının son bulmasını hepimiz istiyoruz. Obama’nın çirkin ve kanlı hesapları için bizim evlatlarımız neden ölsün ve anneler emperyalizmin kirli savaşında ölen evlatlarına niçin ağlasınlar? Evlatlarını Obama’nın kirli savaşına feda etmek zorunda kalmanın ızdırabını bir ömür boyu yüreklerinden atamayacaklar, o zaman evlat acısı içlerine daha çok oturacak.

Emperyalizmin Afganistan işgaline destek için asker gönderilmesi “komşularla sıfır problem” stratejisine de tamamen terstir. Ermenistan’la arandaki yüzyıllık dosyayı kapatmak için olumlu adımlar atarken, Afganistan halkının özgürlük mücadelesine karşı işgalciye asker desteği verirsen kendinle tenakuza düşmüş olursun.

Hâlen asker varsa bu bir hatadır ve bu hatadan dönülmesi gerekir; üstüne ekleme yapılması değil.

Afganistan’a asker konusuyla ilgili tespitlerimizi ve bu ülkede gerçek çözüm konusundaki kanaatlerimizi inşallah bugün akşam 19.30’da Özel FM’de Dünya Döndükçe programında da dile getirmeye çalışacağız. Programın ses kaydını Web sitemizde de (www.vahdet.com.tr) yayınlıyoruz.

VAKİT