HAKSÖZ-HABER
Afgan mülteci Vezir Mohammad Nourtani’nin yakılarak öldürülmesine ilişkin davanın yeni duruşması yapıldı. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dava karşısında bir ikisi dışında medya organlarının genel sessizliği dikkati çekiyor. Yanı sıra siyasetin duyarsızlığı da mültecilerin hayatının ne kadar değersiz olarak görüldüğünün acı bir göstergesi.
Halbuki bu hadise mahşeri vicdanı galeyana getirmeli, yeri yerinden oynatmalı, ülkeyi ayağa kaldırmalıydı. Ama insanın tüylerini diken diken edecek cinsten iddialar ve hatta itiraflar bu vahşi cinayetin medya ve siyasetin radarına girmesi için yeterli olmuyor maalesef. Mültecilerin hayatının bu derece ucuz olarak algılanması vicdan sahibi her insanda utanç uyandıracak bir durum.
Vezir Mohammad Nourtani’nin katil zanlılarının yargılandığı davaya ilişkin Karar gazetesinin yer verdiği detayları aşağıya iktibas ediyor, konu karşısındaki duyarlı yayınlarından ötürü Karar camiasını tebrik ediyoruz...
Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin davasında tutuklu sanıkların yargılanmasına devam ediliyor. Zonguldak'ta ruhsatsız bir maden ocağında çalışırken hayatını kaybeden Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedi, geçen yıl 9 Kasım’da ormanda yanmış halde bulundu. Dava süreci, Nourtani’nin eşi ve ailesinin sanıkların cezalandırılmasını talep etmesiyle devam etti. Mahkeme, duruşma sırasında sanıkların ifadelerini dinledi.
DURUŞMA DETAYLARI
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada, 9 Kasım 2023’te cesedi bulunan Nourtani’nin durumu ele alındı. Duruşmada, tutuksuz sanıklar A.Ç. ve E.D. ile tutuklu sanıklar A.A., E.G. ve H.K. hazır bulundu. Nourtani’nin cesedinin tanınabilir olduğu, ancak böbrek ve pankreas bölgesinde yanıkların bulunduğu ifade edildi.
Avukat Kerim Bahadır Şeker, Nourtani’nin eşine böbrek istenmesi ve sonrasında bu organların yanmış olarak bulunmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şeker, "Nourtani, bir off-road aracının bagajında saatlerce gezdirildi. Sonrasında diri diri yakıldı" dedi.
NOURTANİ'NİN BÖBREĞİ NEREDE?
Olaydan önce Nourtani'nin eşine 20 bin dolar karşılığında böbrek teklif edildiği iddiaları gündeme gelmişti. Nourtani'nin ailesinin avukatı, cesedin bulunduğu yerden organlarının yanmış halde çıkmasının bu iddiaları güçlendirdiğini savunarak, bu durumun cinayetle bağlantılı olabileceğini öne sürdü. Adli tıp raporları ise böbrek ve pankreas bölgesinde derin yanıkların bulunduğunu doğruladı. Bu çerçevede, Nourtani’nin böbreğiyle ilgili soru işaretleri devam ediyor.
SANIKLARIN SAVUNMALARI
Duruşmada, sanıklar organ kaçakçılığı iddialarını reddetti. H.K., suçlamaların asılsız olduğunu, Nourtani’nin hayatını kurtarmak için elinden geleni yaptığını savundu. A.Ç. ise, "Böbrek işinde olsak paramız olurdu" şeklinde konuştu.
Sanık avukatları, adli tıp raporunun geçerliliğine vurgu yaparak, Nourtani’nin ölüm nedeninin yanma olmadığını iddia etti. Ayrıca, sanıkların suçlamalarla ilgili bilimsel mütalaaların kabul edilmemesi gerektiğini belirtti.
Mahkeme salonunda, tutuklu sanık Hakan K. ifadesinde, “Rahmetlinin ölümüyle alakam yok. Hayata döndürmek için elimden geleni yaptım. İlkyardım konusunda deneyimliyim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" dedi. Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçlamalarını reddederek, olayda delil yetersizliği olduğunu savundu. Bu ifadeler, duruşmanın seyrini etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.
YENİ RAPOR TALEBİ
Cumhuriyet savcısı, eksikliklerin giderilmesi için adli tıp kurumundan yeniden rapor alınmasını istedi. Sanık avukatları ise, suç vasfının değişmesi ihtimaliyle müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşma çıkışında Nourtani’nin ailesine destek vermek için bir araya gelen Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’na yönelik saldırıların yaşanmasının ardından dikkat çekti. Olayların büyümesini önlemek amacıyla polis müdahale etti.
AİLE VE SANIKLAR ARASINDA GERİLİM YAŞANDI
Duruşmanın ardından adliye önünde, sanık yakınları ile Nourtani’nin ailesine destek veren grup arasında tartışma çıktı. Aile üyeleri, adaletin yerini bulması için taleplerini dile getirirken, sanık yakınları olaya tepki gösterdi.
GELECEK DURUŞMA
Mahkeme, dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 20 Aralık’a erteledi. Nourtani’nin ailesi, adaletin sağlanması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Olayın gelişimi ve böbrek ile ilgili iddialar, hem hukuk camiasında hem de kamuoyunda tartışılmaya devam edecek.
ADLİ TIP RAPORU BEKLENİYOR
Mahkeme, Nourtani’nin ölüm sebebinin belirlenmesi için dosyayı Adli Tıp Kurumu’na göndermeye karar verdi. Raporun, olayın detaylarının netleşmesi açısından büyük önemi bulunuyor. Duruşma, 20 Aralık tarihine ertelendi.
Nourtani’nin ailesi, olayın ardından adaletin sağlanmasını bekliyor. Dava, yerel halkta büyük bir merak ve tepki uyandırmış durumda. Aile, kaybettikleri eşleri için bir an önce adaletin yerini bulmasını istiyor. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapor, dava sürecinin ilerleyen aşamalarında önemli bir rol oynayacak
OLAY NE ZAMAN OLDU?
Olay, geçen yıl 9 Kasım’da Kırat Mahallesi'nde yaşanmış, ormanda bulunan yanmış cesedin benzin dökülerek yakıldığı tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda cesedin, 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlenmişti. Maden ocağı sahipleri, olaya ilişkin başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanmıştı.
Yakılarak öldürülmüştü
Karar gazetesinin duruşma öncesi konuyla alakalı yaptığı başka bir haberde de vahşi cinayete ilişkin şunlar kaydedilmişti:
Nourtani, ocakta kaçak çalışırken yaşadığı iş kazası sonrası baygınlık geçirmişti.
Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52), kaçak çalıştırılan Vezir Mohammed Nourtani hastaneye götürmemeye karar verdiler. Gerekçe olarak ise olayın duyulması durumunda maden ocağının kapanmasından korktuklarını öne sürdüler.
Mohammad Nourtani’yi yakarak katleden patronu Hakan Körnüş, eski MHP Gelik Belde Başkanı.
MHP, Zonguldak’ta işçi Vezir Mohammad Nourtani’yi yakan 3 isimden biri olan ocak sahibi MHP Gelik Belde Başkanı Hakan Körnöş'ün 'olaydan kısa bir süre önce görevden alındığını' öne sürmüştü.
Sanıklardan Alaattin Çayırlı ifadesinde, Hakan Körnöş'ün "Bu adamın kimliği yok, zaten Afgan, yakalım" dediğini belirtti. Ayrıca, ertesi gün Hakan'ı arayıp ne yaptıklarını sorduğunda, Körnöş'ün gülerek "Yaktık biz onu" cevabını verdiğini aktardı.