Afgan mültecilerin "Sinan abisi"

Tatvan Özgür-Der yönetiminden Sinan Kıranşal, Türkiye’ye sığınan Afgan mülteciler ile yakından ilgileniyor.

Tatvan Özgür-Der yönetiminden Sinan Kıranşal, Afgan mülteciler ile alakalı çalışmalar yürütüyor. Son aylarda giderek artan Afgan mülteci akını karşısında kimileri ırkçı nefreti körüklerken kimileri de İslami ve insani sorumlulukları sebebiyle elini taşın altına koyuyor. 

Sinan Kıranşal'ın Afgan mültecilerle alakalı çabası Milliyet gazetesinden Çiğdem Yılmaz tarafından haberleştirilmiş.


Afgan mültecilerin "Sinan abisi"

Sınırdan geçen Afgan göçmenler, tüm paralarını kaçakçılara verince, açlıkla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Tatvan’da kaldıkları sürede ise en büyük destekçileri 47 yaşındaki matematik öğretmeni Sinan Kıranşal. Kıranşal, yaklaşık 4 yıldır bu güzergâhı kullanan göçmenler için her gün 200 kişilik yemek yaptırıyor.

Afganistan’dan Türkiye’ye geçişler yıllardır sürüyor. Ancak bölgede Taliban’ın etkisini arttırmasıyla birlikte bu geçişler son günlerde daha da arttı. Türkiye’ye ulaşmak için kilometrelerce yürüyen göçmenler yolda çeşitli tehlike ve kazalarla da karşı karşıya kalıyor.

‘Bu insanlar mağdur’

Günlerce süren yolculukta hayatını kaybedenler de var, kol-bacağı kırılan da. Birçoğu yürümekten ayaklarının yarıldığını söylüyor. Umut yolculuğuna çıkan bu göçmenlerin yürüyerek geldikleri ara nokta; genelde Bitlis’in Tatvan İlçesi oluyor. Burada toplanan göçmenler, birkaç gün Tatvan’da kaldıktan sonra araçlarla gitmek istedikleri şehirlere kaçakçılar aracılığıyla gönderiliyor. Göçmenlerin Tatvan’da kaldığı sürede ise en büyük destekçileri 47 yaşındaki matematik öğretmeni Sinan Kıranşal. Öğretmen Kıranşal, yaklaşık 4 yıldır bu güzergahı kullanan göçmenler için her gün 200 kişilik yemek yaptırıyor.

Yaptığı yardımlarla ilgili Milliyet’e konuşan Kıranşal şunları aktardı: “Sivil toplum üyesi ve aktivistim. 4 yıla yakındır burada geçen göçmenlere yemek veriyoruz. Bunu neden yapıyoruz? Çünkü biliyoruz ki, bu insanların hepsi, evini yuvasını terk etmek zorunda kalan mağdur insanlar. Tarih boyunca iç savaş ya da afetler nedeniyle de insanlar bu şekilde göç etmek zorunda kalmış. Buraya gelen göçmelerin çoğu da savaştan kaçıp geldiklerini söylüyorlar. Savaşın olduğu yerde de ne can güveliği ne de işi var. Böyle olunca da bu insanlar çözümü kaçmakta buluyor. Bu insanların Tatvan’a gelip günlerce beklediklerini biliyoruz birçoğunun da cebinde parası yok. Ben ve ağabeyimde, ‘Nasıl yardımcı oluruz?’ diye düşündük. Ve Tatvan’da kaldıkları sürece yemek ve giysi yardımı yapmaya karar verdik. Sonra bunları sosyal medya hesaplarımızda paylaşınca birçok kişi de yardım etti. Yıllardır gönüllüler tarafından yapılan bu yardımlarla bu insanlara yemek veriyoruz. Kendi cebimizden çıkartıp bu insanlara yardım ediyoruz dersem yalan olur. Ben sadece yardımların bu insanlara ulaşmasını sağlıyorum.”

Bu yardımları daha çok iş insanları yapıyor. Bunun yanı sıra zekatını, fitresini birçok insan göçmelere yardım etmemiz için veriyor. Yapılan tüm bu yardımlarla bir aşçı da tuttum. Her gün 200 kişilik yemek yapıyor. Her sabah mutlaka çorba veriyoruz. Akşam 17.00-18.00 gibi de yemek veriyoruz. Bu yemekleri, su ve ekmekle birlikte arabamın arkasına koyuyorum. Göçmenlerin bu bölgede nerelerde durduğunu biliyorum ve götürüp dağıtıyorum. Bazen yapılan yemeğin yetmediği oluyor, o zaman da en yakın marketten sandviç, emek gibi şeyler alıp veriyorum. İnanın kuru bir ekmeğe bile ihtiyaçları var. Tüm bunları da Allah rızası için yapıyorum. Bu insanlarla empati yapmak lazım. Onların yerinde bizler de olabilirdik. Ne umutlarla çıktıkları bu yollarda çok ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar. Açlık, yoksulluk, çaresizlik zor. Bu insanlara sadece yemek yardımı yapmıyoruz. Zaman zaman kıyafet de dağıtıyoruz. Çünkü ellerindeki tüm paralarını kaçakçılara veriyorlar.”

‘Yardım ettiğim için kızıyorlar’

Gelen her göçmenin aç olduğunu belirten Sinan Kıranşal, şunları anlattı: “Buraya günde 300-400 göçmen geliyor ve bunlar sadece bizim gördüklerimiz. Biz bu insanlara yardım ettiğimiz için çevredeki bazı insanlar, polis ve jandarma da bize tepki gösteriyor. Güvenlik güçleri ‘Burada ekmek vermeyin’ diyor. Tamam da bu insanlar, buraya gelene kadar güvenlik güçleri hiç mi görmüyor. O zaman hiç almayın Türkiye’ye. Geçişlere izin verdikten sonra, biz de Allah rızası için yardımımızı yaparız.”

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"