İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, dün İstanbul merkezli 4 ilde düzenlediği operasyonda gözaltına alınan, aralarında Adnan Oktar, Oktar Babuna ile Babuna'nın 4 kız kardeşi ve 1 kız yeğeninin de bulunduğu 105'i kadın 179 şüphelinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasına başlanmadığı, diğer 56 şüphelinin yakalanmasına çalışıldığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında mal varlığına el konulan 235 şüphelinin adreslerinde yapılan aramalarda bulunan 6 kamyon tarihi eser, antika ve değerli eşya muhafaza altına alındı. El konulan eşyaların orijinal olup olmadığının araştırılması için müzelerden ve üniversitelerden uzman istendi.
Aramalarda ayrıca, 400'den fazla flash bellek, 70 silah, 3 binden fazla mermiye el konulduğu, kasalarda bulunan yüklü miktardaki para ve dövizin sayımının ise hala devam ettiği aktarıldı.
Polise ateş açıldı
Eş zamanlı operasyon sırasında, baskın yapılan adreslerden birinde polise ateş açıldığı öğrenildi. Açılan ateş sonucu merminin özel harekat polisinin yeleğinde kaldığı, şüphelinin ise yakalandığı ve silahına el konulduğu bildirildi.
Öte yandan, Adnan Oktar'ın örgütün 2 numarası olduğu ileri sürülen Didem Ürer'le kaçmaya çalıştığı araçta yüklü miktarda para bulunduğu ifade edildi.
Operasyonun ardından, korktukları için bu zamana kadar sustuğu belirtilen mağdurlardan bazılarının emniyete gelerek şikayetçi olduğu, bazılarının ise telefonla arayarak ihbarda bulunduğu belirtildi.
Oktar, Yahudi milletvekiliyle görüşmüş
Örgüt elebaşı Oktar'ın, 17-25 Aralık kumpası sonrasında, FETÖ üyesi firari Tuncay Opçin ve tutuklu Mehmet Baransu ile defalarca yüz yüze görüştüğünün tespit edildiği ileri sürüldü.
Ayrıca Oktar'ın, İsrailli Likud Partisi milletvekili Yehuda Glick ile de birçok kez görüştüğü iddia edildi.
Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınan 105'i kadın 179 şüphelinin, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri sürerken, soruşturmaya ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı.
Örgüte üye eğitim seviyesi yüksek, kültürlü, yakışıklı ve ikna kabiliyeti olan erkeklerin, lüks alışveriş merkezlerinde gösterişli şekilde gezerek tanıştıkları genç kızları ve zengin kadınları tuzağa düşürerek örgüte kattıkları ileri sürüldü.
Tuzağa düşürülen genç kızlara cariye gözüyle bakıldığı, zengin kadınların ise mal varlıklarının örgüte aktarıldığı iddia edildi. Kandırılarak örgüte sokulan kadınların ise bu andan itibaren hiyerarşik sınıflara ayrıldığı belirtildi.
Kadın üyelerin, en üst mevki olan "imam bacı" statüsüne gelebilmeleri için "turnike sistemi" adı altında çok sayıda örgüt üyesi erkekle cinsel ilişkiye zorlandığı, karşı koyanlara ise işkence yapıldığı öne sürüldü.
Bu zorlamaların ve işkencelerin ise kadınların iradelerini kırıp örgüt elebaşı Oktar'a sınırsız itaat etmeleri için yapıldığı iddia edildi.
Yaşı küçük 15 çocuğa cinsel istismar iddiası
Soruşturma kapsamında, yaşı küçük 15 çocuğun cinsel istismara uğradığının belirlendiği, bu çocuklardan ikisinin örgüt üyesi annelerince Oktar'a teslim edildiği öne sürüldü.
Ayrıca, örgüt içerisinde şarabın yasak olduğu, diğer alkol türlerinin tüketilmesine ise müsaade edildiği bildirildi.
AA