Adem ve Hamite Kavuşmak Duasıyla

Suriye’nin sahipsiz insanları ne yapsın? Yaşanan bunca acıyı, telafisi olmayan dramları kime şikâyet etsin!

Bahadır Kurbanoğlu; Baas rejimi tarafından esir alınan Adem Özköse ve Hamit Çoşkun hakkında yazdı:

Adem ve Hamit’e Kavuşmak Duasıyla

Gerçek Hayat dergisi Ortadoğu muhabiri ve Milat gazetesi yazarı Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun kardeşlerimiz, gelişmeleri yakından takip etmek ve yaşanan trajediyi belgeselleştirmek amacıyla yaklaşık on gün önce Suriye’ye gitmişlerdi.

Kendileriyle irtibatın kesildiği süreçte, “yedi gün önce bulundukları ifade edilen İdlib’de rejim yanlısı milislerin olduğu bir köyde rehin tutulduklarına ilişkin” bilgiler gelmişti. Ardından rejim yanlısı milislerin kardeşlerimizi Suriye istihbaratına teslim ettikleri, onların da Adem ve Hamit’i zırhlı araçlarla bilinmeyen bir yere götürdükleri iddia edilmişti. Genç kardeşimiz Hamit’in yaralı olduğu da gelen bilgiler arasındaydı.

Bizler bir yandan kardeşlerimizin istihbaratın elinde olmasına üzülürken, öte yandan en azından artık yerlerinin tespit edildiği ve sağlıklarının yerinde olduğu haberlerine sevinmekteydik. Ancak Suriye’de kadın, çoluk, çocuk demeden halka yapılan baskı, zulüm, tecavüz ve katliamları düşündükçe, hâlihazırda yeryüzünün en zalimane uygulamalarına imza atan bir rejimin en karanlık örgütünün elinde olmaları da bizleri ziyadesiyle endişelendirmekteydi.

Milat Gazetesi’nde İslami kuruluşların katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısı, Özgür-Der’in Suriye konsolosluğu önünde ve 16 Temmuz Hareketi’nin Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirdikleri eylemlerin yanında, Anadolu Ajansı’nın kriz masası çalışmaları, duyarlı kalemlerin makaleleri ve görsel medyada yapılan yayınlar kardeşlerimizin sağ salim geri dönmeleri hususunda umutlandırıcı bir motivasyon sağladı. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da açıklamalarına yansıdığı şekilde Başbakanlık ve Dışişleri de konunun sıkı takipçisi konumunda oldular.

AA muhabiri Samet Doğan yerel kaynaklardan edindiği, “İdlib’in Binniş kasabası yakınlarında bulunan el-Fua köyündeki Şebbiha’ya bağlı milisler, kardeşlerimizi Suriye istihbaratına teslim ettiler” bilgilerini kamuoyuyla paylaştı. Ardından 11 Mart Perşembe akşamı Kanal 24’e konuşan Beşir Atalay “Gazeteciler Özköse ve Coşkun için yoğun çaba sarf edildiği, alınan haberlerin kendisini sevindirdiğini” açıkladı. Atalay şöyle devam etti: “Açıklamayı önemli görüyorum. Bundan sonrası daha rahat olur, kısa bir zaman içinde Türkiye'ye sağ salim ulaşırlar diye bekliyorum.” Atalay, ayrıca “gazetecilerin nerede olduğunun da bilindiğini” kaydetti.

AA’dan da teyid edilen bilgilere göre şu sıralar Türkiye ve Suriye makamları müzakere halinde, kardeşlerimizin durumu iyi ve Hamit Coşkun kardeşimiz de hafif yaralı.

Hepimiz Sınavdan Geçiyoruz, Kardeşlerimiz de…

Bu haberler bizleri ziyadesiyle sevindirmekle birlikte, inşallah sağ salim ailelerine ve sevenlerine ulaşmaları Cenab-ı Hak’tan niyazımız. Aslında bu olay bile başlı başına Suriye’de yaşanan trajedinin hangi boyutlarda olduğunun göstergesi. Zaten Sevgili Adem ve Hamit de bu amaçla Suriye’ye gitmemişler miydi? Belki kamera ve fotoğraf görüntüleriyle bu durumu belgeleme niyetleri amacına ulaşamayacak ama şer bildiğimiz bu durumda nice hayırların da söz konusu olabileceğini Rabbimiz bizlere bir kez daha göstermiştir. Böylece kardeşlerimiz vesilesiyle onların amaçladıkları şeylerden çok daha fazlası gözler önüne serilmiş, kalpleri ve zihinleri harekete geçirmiş oldu.

Yazının Devamı İçin Tıklayınız...

***

 

İLGİLİ HABERLERİMİZ:

Dostlarımızı Bekliyoruz; Saniyeler Yıllar Gibi...

RSF: Türkiyeli Gazeteciler Serbest Bırakılsın!

ÖZGÜR-DER’den Adem ve Hamit İçin Teşvikiye'de Eylem

A. Özköse ve H. Coşkun'dan Haber Var!

Davutoğlu: 'İki Gazetecinin Burunları Dahi Kanamasın'

Özköse ve Coşkun'un Hayatından Endişeliyiz! (Basın Toplantısı)

Adem Özköse ve Hamit Coşkun Suriye'de 6 Gündür Kayıp (Dakika Dakika)

 

 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!