Adana'da Suriyeli Muhacirlere Uzanan Şefkat Eli

Adana’da sadece Suriyeli muhacirlere yardım amacıyla kurulan Fukara-Der Başkanı Hasan Süslü ile Suriyeli mülteci sorunu bağlamında Adana’yı ve Fukara-Der’in faaliyetlerini konuştuk.

HAKSÖZ-HABER

Suriye’de uzadıkça insani planda yol açtığı yıkım derinleşen savaş, milyonlarca Suriyeliyi göçe zorladı. Göç yollarına düşenlerin durumu birçok açıdan içler acısı. Tanıklığını yaptığımız coğrafya olarak Türkiye de en çok göç alan ülkeler listesinde. Öyle ki birçok ilde maalesef daha çok dilencilikle öne çıkan Suriyeliye giderek daha fazla tanık olunmaktadır.

Katil Esed rejiminin inatçı tutumu ve dünyanın takındığı umursamaz ve oyalayıcı tavırdan kaynaklı olarak uzayan savaş sonucunda Suriye halkının lehine bir tavır takınan Türkiye hükümeti ve Müslümanların sorumlulukları da doğal olarak ağırlaşmakta. Bir yandan Suriye’de, ülke içerisindeki savaş bölgelerine insani yardım ulaştırmak ve diğer yandan da Türkiye’ye doğru her gün yaşanan göç akını ile baş etmenin birçok açıdan zorlukları var. O kadar ki muhacirleri artık kamplara sığdırmak da orada tutmak da güç mesele. Kendi imkanlarıyla çeşitli illere akın edenlerin durumuyla ilgilenmek, bunun yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelmek ve krizi doğru yönetmenin zorlukları giderek daha da derinleşiyor.

Adana da iller bazında Suriye’den göç alan şehirlerin başında gelmektedir. Şehirde 30 binin üzerinde Suriyeli muhacir aileden bahsedilmekte. Ve bu durum beraberinde muazzam bir dramı ve çok yönlü sorunları da getirmektedir. Ama hamdolsun Adana’da birçok camiadan müslümanın katkılarıyla şehir içinde başlayan muhacirlere yardım ve onlarla ilgilenme faaliyetleri gün geçtikçe güçlendi ve 2013 sonlarında kurumsal boyut kazandı. Adana’da Suriyeli muhacir ailelere uzanan yardım ve şefkat elinin adı Fukara-Der oldu. Fukara-Der tamamen yerel bir bölgedeki, Adana’daki Suriyeli muhacirlerin durumuyla faaliyetlerini sınırlandıran Türkiye’deki belki de ilk ve tek kuruluş. Yerel çapta kriz merkezleri kurmak ve sorunu kendi içinde çözmek bağlamında Fukara-Der’in Adana’daki örnekliği göz kamaştıran cinsten olup benzeri birçok şehrimize ışık olacak nitelikte.

Adana’da sadece Suriyeli muhacir ailelere yardım amacıyla kurulan ve faaliyetlerini arttırarak sürdüren Fukara-Der Başkanı Hasan Süslü ile Suriyeli mülteci sorunu bağlamında Adana’yı ve Fukara-Der’in faaliyetlerini konuştuk.

Röportaj: Rıdvan Çelebi
Fotoğraflar: Mustafa Çelik

***

Fukara-Der’in açılışı hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle şunu söyleyeyim; bizim bir dernek açma gibi bir niyetimiz yoktu. Her şey Suriyelilerin Adana'ya gelmesiyle başladı. Bizler dernek kurmadan önce yardımları daha çok Adana'da bulunan kırtasiyemiz üzerinden yapıyorduk. Bizler yardımları kırtasiye üzerinden yaparken Suriyeli aileler daha yeni yeni gelmeye başlamışlardı. Çok fazla sıkıntı çekmiyorduk. Dükkânda yardım yapmaya 2 aile ile başladık; daha sonra mahallede bulunan bir arkadaşın tantuni dükkânında, biz bu ailelere:  “Siz her sabah gelin, biz size ekmek veririz.” dedik. Sonra ilk gün 2 ekmek, ikinci gün 3 ekmek, üçüncü gün 10 ekmek şeklinde Suriyelilerin Adana'ya gelmesiyle beraber dağıttığımız ekmeklerin sayısı da arttı. Ekmekleri 6 ay boyunca her sabah böyle dağıttık. Fukara-Der'i açmadan önce mahallede esnafın yardımıyla günde yaklaşık 250 ekmek dağıtıyorduk. Mahalleli esnafın kimisinden 1 lira kimisinden 3 lira toplayarak günlük 100 ile 150 lira arasında bir meblağ toplayarak finansman sağlıyorduk. Her geçen gün artan Suriyeli ailelerin evlerini dolaşıyorduk. Onların durumlarını öğrenmeye çalışıyorduk. Tabi bizim bu ailelerle ilgilendiğimizi duyan insanlar bizler aracılığıyla onlara yardım gönderiyorlardı. Daha sonra bizim gibi bu yardımları yapan insanlarla tanıştık. Onlarla bir araya gelip yardımların daha da organizeli bir şekilde yapılması için dernek kuralım dedik. Ve bunun neticesinde biz Fukara-Der’i kurduk. İlk etapta ben dernek kurmak yerine Adana'da bulunan yardım dernekleriyle bu işin yürütülmesini istedim. Ama arkadaşlarımız kabul etmediler. Onlar biz sadece Suriyelilere yardım amaçlı bir dernek açalım dediler ve süreç böyle işledi. Resmi olarak 11 Eylül 2013’te derneğimizi açtık.

Peki, Fukara-Der olarak sizin başka amaçlarınız ve hedefleriniz var mı? Sadece Türkiye'de bulunan Suriyelilere yardım için mi bu derneği kurdunuz? Allah'ın izniyle Suriye'de durum normaleştiğinde ve Suriyeliler kendi yurtlarına döndüğünde bu kuruluş tekrar devam edecek mi?

Açıkçası biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. Biz bu yola çıktığımızda niyetimiz sadece Suriyelilere yardım idi. Allah'ın izniyle Suriye'de savaş bittiğinde ve aileler döndüğünde belki derneğimizi kapatırız. Zamanın ne getireceği belli olmaz; bu kuruluşu devam ettirir miyiz ettirmez miyiz, buna o günün şartlarına göre karar verilir.                                                                                                         

Size gelen yardımları burada mustazaf durumdaki insanlara dağıtıyorsunuz. Bu yardımları dağıtırken öncelediğiniz kesim/ler var mı?

Yardımlarımızı yaparken öncelik verdiğimiz 3 sınıf var ve bunlara düzenli olarak yardımlar yapmaya çalışıyoruz. Bu 3 sınıf içerisinde öncelikle yetimlere yardımları yapıyoruz. Yetim sayısı çok olduğu için aileleri kayıt altına almışız. Şuan listemizde kayıtlı 353 tane yetim var. Eğer bir evde yetim çalışıyor ise her yetim başı 15 TL ve anneye 50 TL veriyoruz. Eğer evde çalışmayan var ise yetim başı 25 TL ve anneye de 50 TL’nin yanı sıra ayrıca erzak da veriyoruz. Bize gelen yardımlarla bazen onlara kira yardımında da bulunuyoruz. İkinci sınıf şehit aileleri ve üçüncü sınıf da mücahit aileleridir. Bizlere gelen yardımların çoğu da bu sınıf içindeki aileleredir. Ayrıca bunlara düzenli olarak aylık gıda yardımı da yapıyoruz. Bu üç sınıftan sonra yardımlarımızı diğer ailelere yapıyoruz. Tabi bizler yardımları yaparken gidip evlerini kontrol ediyoruz. Eğer evleri boş ise onlara halı, battaniye, yatak gibi eşyalar veriyoruz. Eğer gıdamız da varsa onlara bir gıda paketi veriyoruz. Sonra gidip kendilerine iş bulmalarını söylüyoruz.

Peki, siz bu ailelere iş bulabiliyor musunuz?

Suriye’de olayların başlamasıyla yeni yeni gelen ailelere iş bulmakta zorlanmıyorduk. Ama zaman geçtikçe Suriyeli ailelerin çoğalmasıyla şuan iş bulamıyoruz. Onlara iş bulmalarını söylüyoruz. Çalışan Suriyeliler de ya portakal tarlaları gibi mevsimlik işlerde çalışıyorlar ya da boya, inşaat vb. işlerde çalışıyorlar.

Adana'da halkının Suriyelilere bakışı nasıl? Onlara gereken yardımları kendi çaplarında bir nebze de olsa sağlayabiliyorlar mı?

Doğrusu bu sorunuza cevap vermek çok zor. Semt bazında düşünürsek semtten semte bakış açıları değişiyor. Adana halkı olarak genelleme yaparsak sınıfta kaldı diyebiliriz. Halk olarak destek çok az oldu. Ama şunu da söylemek gerekiyor: Gerçekten hakkıyla bu duruma şahitlik eden ve yardımlarını esirgemeyen dert sahibi Müslümanların varlığını unutmamalıyız. Şuan Adana'da 30 binin üzerinde aile bulunmakta. Bu ailelerin birçoğu kendi imkânlarıyla evler kiralayıp geçinmeye çalışıyorlar. Ensar-Muhacir ilişkisini anlayamamış ev sahipleri nasıl olsa bu insanlar dışarıdan geldi ve bir yerde kalma mecburiyetindedirler anlayışıyla kira bedellerini kat kat artırdılar. İnanın bazen öyle evler görüyoruz ki içine girmekten bile insan korkar ama buna rağmen akla hayale gelmeyecek fiyatlar söylüyorlar.

 Şunu da söyleyeyim; bazen tarlalarda veya gündelik işlerde çalıştırılan bu insanların haklarını da yiyorlar. Bunları götürüp çalıştırdıktan sonra onlara verilmesi gerekenin çok altında ücret veriyorlar. Bu duruma çok şahit olduk. Hatta parasını alamayınca gelip ağlıyorlar, bize yardım edin diyorlar. Bunun için çoğu zaman güç kullanmak zorunda kalıyoruz. Onlardan nemalanan bu insanlardan haklarını alıyoruz. Ama ne yazık ki hepsine yardımcı olamıyoruz.  

Bu anlattıklarımızın yanında evdeki malzemelerini Suriyelilerle paylaşan, Suriyelilere iş fırsatı sağlayan ve onların haklarını almaları için mücadele eden duyarlı kişiler de bulunuyor.  

Bu yardımlar dışında başka yaptığınız çalışmalar var mı? Örneğin Adana'ya gelen bu aileler arasında binlerce çocuk var; bunlara yönelik çalışmalarınız var mı?

 Evet, bunların dışında bizim yaptığımız çalışmalar da var. Madem siz çocuklardan bahsettiniz onun üzerine konuşalım... Gençlere yönelik olarak üzerinde çalıştığımız bir okul projemiz var. Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmemiz oldu. Okul için izin alındı ve bu 3 aylık tatilden yararlanarak inşallah okullarda ders vermeye çalışacağız. Öğretmenleri de kendi çabalarımızla temin ettik. Öğretmenlerin maaşlarını da yardımsever esnaftan temin ediyoruz. Okul projemizdeki çocuklara yönelik ders içeriğimizde Kur’an, tefsir, hadis ve fıkıh gibi dini eğitimler var. Şuan çocuklara yönelik çalışmamız bunlardan ibaret. Allah izin verir de ileride bu tutulursa ailelere yönelik de çalışmalarımız olacaktır.

Fukara-Der olarak yardımlarınızı nerelerden karşılıyorsunuz? Yurt dışından yardın geliyor mu? Yardımları hangi hesaplarda topluyorsunuz?

Bizim Türkiye ve yurtdışında bağlantımızın olduğu hiçbir dernek, vakıf veya yardım kuruluşu yok. Fukara-Der, Adana’da bulunan yerel bir yardım kuruluşu olduğu için Türkiye'de çok tanınan bir dernek değil ve buna bağlı olarak da yardımlarımızı Türkiye genelinden çok az alıyoruz.   Biz yardımlarımızı da daha çok sosyal paylaşım sitelerinde kurmuş olduğumuz hesaplar üzerinden yurt dışındaki ülkelerden alıyoruz. İnternet üzerinden açtığımız hesaplar aracılığıyla insanlar bizlere ulaşıyor ve yardımlarını gönderiyorlar. Gelen yardımların çoğu da Hollanda, Almanya ve Belçika'dandır.  Bize yardım gönderen bu insanların birçoğu da Türkiyelidir. Örneğin Almanya'dan 4 bayan öğrenci internetten bizlere ulaşıp yardım gönderdiler. Bu bayanlar içinde birisi de Diyarbakırlı idi.  Bu bayanlar okudukları üniversitede 4 ay önce topladıkları 20 bin Euro’yu getirip burada yaklaşık olarak 250 aileye dağıttılar ve bizler de onlara yardımcı olduk. Şuanda da Almanya'da “Children Of Salam” adlı bir kampanya adı altında yardım topluyorlar.

Yani söylediğim gibi Türkiye'de çok fazla tanınmadığı için yardımlarımızı da Türkiye'den çok az alıyoruz. Şuan Adana'da mülteci durumunda bulunan çok fazla Suriyeli insan var. Ve biz bunlara yardım etmekte çok sıkıntılar çekiyoruz. Dert ve tasa sahibi insanlardan yardım bekliyoruz. Biz bu insanlara yardımcı olmak durumundayız. Onların dertlerini paylaşıp ortak olmalıyız.

Adana içinde yerleşik olan Suriyeli muhacirlere yardımlarını bizim üzerimizden ulaştırmak isteyen kardeşlerimiz şu adresleri kullanabilirler:

Türkiye Adana: 0539 836 80 04 / 0322 432 78 78

ZİRAAT BANKASI İBAN NO: TR21 0001 0009 3066 2927 4250 01 

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"