Adana'da Mısır'ın 529 İdam Kararı Tel'in Edildi

Mısır’da 529 kişiye verilen idam kararını, Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformunun düzenlediği program ile protesto edildi.

Akşam namazı ile başlayan programda konuşmacı olarak Araştırmacı yazar Abdullah Yıldız, Yediveren derneği başkanı Muhammed Tosun ve yazar Ali Kaçar katıldı.

Programa İnönü parkında toplanan üniversite öğrencileri, çakmak caddesinden yürüyerek 5 ocak meydanına sloganlar atarak katıldılar. Yürüyüş sırasında cadde de bulunan esnaf ve vatandaşlardan alkış ve sloganlara katılım gerçekleşti.

Gün boyunca etkili olan sağanak yağışa rağmen Mısır’a dua ve destek programına katılım büyüktü.

Açılış konuşmasını yapan Erhan Atıcı, Mısır’da idam kararı verilen 529 Müslüman için bir araya geldiklerini ve haksız yere verilen idam cezasına karşı taraf olduklarını, zulme sessiz kalamayacaklarını belirtti. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından sinevizyon gösterisi yapıldı.

 Daha sonra yazar Abdullah Yıldız konuşma yaptı. 

Diyanet İşleri Başkanlığının “Din samimiyettir” sözüne atıf yapan Yıldız, “Dinde samimi isek kardeşlerimizin ayağına batan dikenleri kendi ayağımıza batmış gibi hissetmek zorundayız. Eğer Mısır’da, Filistin’de, Arakan’da, Suriye’deki katliamları yüreğimizde hissetmiyorsak, samimiyet testi yapmamız gerekiyor. Siz samimiyetinizin ispatı için buraya geldiniz, Allah hepinizden razı olsun. Arif Nihat Asya’nın şiirinde de bahsettiği Ebu Cehiller kim denildiğinde gösterilemiyorsa Allah ve Rasulu’nun mesajı anlaşılmamış demektir. Mısır’da İhvan küllerinden doğdu. İslam düşmanları İslam’ın egemen olmasını engelleyemeyeceklerinin farkındalar.” dedi.

Cemaatle kılınan yatsı namazının ardından program Erdoğan AKIN ve Grup DİRİLİŞ'in ezgileriyle devam etti.

Ezgilerin ardından yazar Ali Kaçar yaptığı konuşmada İhvan'ın direnişine dikkat çekti.

"Birinci dünya savaşı sonrasında Türkiye’de Cumhüriyet kadroları Halifeliği kaldırıp, İstiklal Mahkemeleri ile Müslümanları asarken Hasan el Benna ve arkadaşları tebliğ ve davet çalışmalarına başladılar. İhvan kısa sürede gelişmiş ve genişlemiştir. O dönemde Hasan El Benna ilkeleri vardı. İhvan mensupları gerek el benna döneminde gerekse daha sonra zalimler tarafından her türlü zulme uğrasa da sindirilememişti. Türkiye, Mısır, Libya ve Tunus gibi ülkelerde şube açarak ilerleyişlerini sürdürdüler. O yüzden Türkiye halkının kendisi üzerinde emeği olan İhvan'a vefa borcu vardır. İşte biz de onların seslerine ses vererek borcumuzu ödemeye çalışıyoruz. İhvan yönetimde kalabilseydi ne bölgesel ne de küresel güçler kalırdı, siyonistlerin korkusu da bu yüzdendir. Mısırlılar onurlu bir tavur göstererek meydanları doldurdu. Bu meydana iniş emperyalizmi korkuttu ve halkı katletmeye başladı." 

529 kişinin idam kararının Mısır cuntasının verdiği bir karar olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirten Kaçar, "Mısır darbecileri İstiklal mahkemelerini bile geçti. Dakikada 26 idam kararı, öldürülen 2 polis için verildi. Tüm zalimlerin olduğu gibi bu zalimlerin yeri de tarihin çöplüğü olacaktır. Mücadeleyi kazananlar davayı ayakta tutanlar olacaktır." dedi.

Kaçar sözlerini "Demokrasi adına Ebu Garib, Bagram ve Guantanamo gibi hapishaneler kurup nice Nur bacıları ve masum Müslümanları katletmediler mi? Bizim asıl düşmanımız emperyalizm ve siyonizmdir. Bölgesel güçler ise onların sadece birer kuklalarıdır. Mısır halkı da bu kukları istemediği için şuan yargılanıyor ve idam ediliyorlar. İdam kararlarını gülerek karşılayanların tavrı tıpkı iman edince Firavun'un zulmüne maruz kalan sihirbazlara benziyor. Onlar bedel ödüyor, bedeli ödenmeyen dava çabuk son bulur." diyerek bitirdi.

Sonra kısa bir konuşma yapan Muhammet Tosun'da İhvan'a desteklerini yineleyerek şunları söyledi.

"Muhammed Mursi ve arkadaşları, kendinden önce bu davayı devam ettiren büyüklerinin yolunda olduğunu ve örnek alınacak bir tutum sergilediklerini belirtti. Hz Peygamber ve sahabisinin yolunda yürüyen bu kardeşlerimizin bizim için örneklik teşkil ettiğini ve bu uğurda canlarını vermeye hazır olduklarını ifade etti. Biz yüreğimize işleyen acıları oturup TV'lerden izleyemezdik. Kardeşlerimize destek vermezsek bizden davacı olacaklarının bilincindeyiz. Biz de sesimizi duyurmak ve Rabbimiz katında şahitlik sorumluluğumuzu Adana’dan yerine getirmek istedik."

Zulme Karşı Duaya Davet programı Mehmet Çelebi'nin yaptığı dua ile  son buldu.

Program boyunca  “Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!”, “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke ya Allah!”, “Hama’ya Humus’a Direnişe Bin Selam!”, “Katil ABD/Katil Rusya Ortadoğu’dan Defol!” ve “Uyan, Diren, Özgürleş!”, “Suriye’den Mısır’a Direnişe Bin Selam”, “İdam Sehpası Yıldıramaz İhvanı!”, “Defol Sisi Seninleyiz Mursi!”, “İslami Hareket Engellenemez!” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Fotoğraf: Ali Birlikdoğan

Haber: Recai Aguş

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi