Adalet Bakanı'na açık mektup...
Figen Çalıkuşu / KARAR
Sayın Bakan,
Siz ‘adalet ve yargı’ işlerinden sorumlu bakansınız.
Ama...
Bakanlığınızın beşinci yılında hala yargı paketi açan bir bakansınız.
Anayasa ve yasaların eksiksiz uygulanmasına ihtimam gösterseydiniz paketlere mesai harcamak zorunda kalmayacaktınız.
Şayet ilerde anılırsanız, anayasa ve yasaların uygulanmadığı bir dönemde sürekli paketler açan bakan olarak anılacaksınız.
‘Adalet ve yargı’nın, gün be gün bir hiçliğe doğru büzüldüğü seyretmeye herkes gibi ben de artık dayanamadığımdan size açık mektup yazmaya karar verdim.
Sayın Bakan,
Siz aynı zamanda bağımsız yargının teminatı olması gereken Hakim ve Savcılar Kurulu’nun da Başkanısınız.
Bir kaç gün önce ‘Adalet figürünün gözünü açmayın ki faillere değil de dosyadaki delillere bakarak karar verebilin’ sözlerinin de yer aldığı konuşmanızı dinledim.
Gerçekten adalet figürünün gözünün kapalı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Sanmam...
Adalet figürünün göz bağı nicedir yok Sayın Bakan, nicedir...
Bir Bakan yardımcınız var örneğin; aynı zamanda HSK 1. Daire üyesi.
Malum bir de Sezgin Baran Korkmaz vakıası var.
Sizin bakan yardımcısı yaptığınız ve ülkenin hakim ve savcıları hakkında söz sahibi HSK 1. Daire üyesi kişi, Sezgin Baran Korkmaz’ın, MASAK raporu olmamasına karşın mal varlığı üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını isteyen kişi.
Bu talebini ne zaman yaptı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili iken yaptı. Tarih 5 Ekim 2020.
Siz bu kişiyi ne zaman Adalet Bakanlığı’na aldınız; on gün sonra, 16 Ekim’de...
Bunun açıklaması ne?
Ülke aylardır yolsuzluk iddialarında çığlık çığlığa boğuluyor.
Adalet figürünün göz bağı mı kaldı Sayın Bakan?
Her ay 10.000 dolar alan bir siyasetçi vardı...
TBMM Başkanı partiliniz ve İçişleri Bakanı partiliniz de doğruladı.
Ne oldu?
İçişleri Bakanı “ismini savcıya verdim” diyor.
Savcı yükümlü olduğu “etkili soruşturmaya” başladı mı?
Başladı ise niye kamuoyuna bilgi vermiyor veya siz neden sessiz kalmayı tercih ediyorsunuz?
Başlamadı ise neden görevini yapmayan savcı için soruşturma açmıyorsunuz?
Çok benzer bir örneği de İzmir Limanına gelmek için yola çıkacakken yakalanan 4.9 tonluk kokain için vereyim... Kime geliyordu o kokainler?
Ülke insanları günlerdir ‘savcı yok mu’ çığlığı ile size sesleniyor. Duymuyor musunuz...
Açtığınız yeni paketin hemen öncesinde...
Devletin polis merkezine üstelik hiç bir suçu olmadan, sadece bir arkadaşını sormak için gelen Birol Yıldırım, sağ girip ölü çıkıyor. Haberiniz var mı?
İstanbul Valiliği beklerken fenalaştı açıklaması yaptı.
Ardından video görüntüleri çıktı.
Birol Yıldırım’ı karakoldan çıktığı halde ite kaka içeri alan polisleri gördük.
Darp edenlerden bir polis ise cinayet sorasında eline buz sarıyordu.
Birol Yıldırım ailesine yüzü gözü dağılmış, her bir yerinden kan sızan bir ceset olarak teslim edildi.
Savcı ise polisleri ‘tanık’ sıfatı ile dinledi.
Görüntülerin çıkması ve kamuoyu hassasiyeti üzerine, tanık olarak ifade alan savcı görevden alındı, başka bir savcı atandı ve derhal gizlilik kararı verildi.
Görevden aldığınız savcıya HSK Başkanı olarak işlem başlattınız mı Sayın Bakan?
Gazetecileri tahliye eden mahkeme başkanı İbrahim Lorosdağı’nı, üyeleri ve mahkeme savcısını, başkanı olduğunuz HSK bir gecede açığa almıştı oysa, değil mi, hatırladınız mı?
Son bir örnek...
Anayasa’ya direnen ve suç işleyen hakimler var Sayın Bakan. Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan, AİHM kararlarına rağmen insanların özgürlüklerine el koyan hakimler.
HSK’ya yapılan şikayetler var.
Bu hakimler yüzünden benim bir müvekkilim de fazladan suç işlenerek 5.5 ay cezaevinde tutuldu.
Keyfi olarak Anayasa’yı yok sayan bu hakimler yüzünden insanlar acı çekiyor, bu ülke insanlarının vergileriyle tazminatlar ödeniyor Sayın Bakan.
Ama sizin başkanı olduğunuz HSK, bu suç işleyen hakimleri koruyor, soruşturma imkanını tıkıyor.
Anayasa’yı yok sayan hakimlerin olduğu ülkede “adalet figürünün” göz bağı nerede Sayın Bakan?
Kim bu hakimlerin anayasayı, hukuku, vicdanı yok sayacak şekilde böyle davranmasına izin veriyor?
Sayın Bakan,
Hakim ve savcılar “adalet figürünün” göz bağını yeniden bağlasınlar, göz bağını çözenlerden kurtulsunlar.
Hukuk bir kandırma aracı olmasın, oyun bitsin, perde kapansın... Paket açmayın...
Ama bunu sağlayın.
Yapabilir misiniz?
Adalet, insanlığa ait bir kavramdır, Sayın Bakan, bir onurdur.
Bu onuru reddetmekse insanlığa karşı bir duruştur...
Çıkmaz bir yoldur. Çıkmaz yollarda kaybolmayın Sayın Bakan.