Acıyla Sınanan

ALİ EMRE

Saraya telâş düşer sokağa kıyım sabaha felâh

Halkın dinç ve doğurgan yazgısıdır bizde acı
bölüştükçe çoğalır deşildikçe içten içe tutuşur
imeceyle sarılan berrak bir yaradır bizde acı

Dile kelâm düşer döle civan dala şahan

Kara üryan ayakları ortadoğu atlasıdır anaların
göğün tebessümü altında çiçeğe durur göğsümüz
vuruldukça güzelleşir bilinci afrikanın asyanın

Çöle baran düşer güle hazan bülbüle figan

İri bir kan lekesidir az ötemizde Filistin
salihlerin izlerinde boy atar çocukluğumuz
diri bir can gömleğidir üstümüzde filistin

Göle akşam düşer yele feryat güzele gam

Sokulur meymenetsiz bir harami gibi ihanet
yine de kimselere vermez kendini sevgili Kudüs
sokulur gözü dönmüş bir mermi gibi ihanet

Zindana yusuf düşer yüreğe ateş ateşe ibrahim

Ölümcül ağular akıtılır hep sularına umudun
Silkinir / kardeşçe ineriz koynundan kitabın
Ölümcül kaygular bırakılır hep duldasına umudun

Zulme âsâ düşer tûra musa utanca zorba

Eğilip eşeleriz dağın eteğindeki kor ateşi
ne güzel ölürüz / ne güzeldir türküsü direnmenin
eğilip eşeleriz kızların avucundaki kor ateşi

Ele zincir düşer gönle cemre yola bismillah