Acaba muhataplarımız bize baktıklarında ne görüyorlar?

Rıdvan Kaya gündelik hayatın koşuşturmacası içinde unuttuğumuz ancak bir Müslümanın asla aklından çıkartmaması gereken hususları hatırlatıyor.

Sınırlı bir hayat yaşıyoruz. Ömür sermayemiz her geçen gün tükeniyor. Çoğumuz için önümüzde kaldığını tahmin ettiğimiz, zannettiğimiz süre geride bıraktığımıza, geçene nazaran çok daha az kalmış görünüyor.

Peki, bunun gerçekten farkında mıyız? Şu dünya hayatında ve kainatın tamamında en büyük lütuf olan hidayet nimetinin bizler için ne büyük bir ayrıcalık olduğunun yeterince idrakinde miyiz? Ki bu sayede sıradan, basit, süfli bir hayat yaşayanlardan ayrılıyoruz.

Bilmeliyiz ki ancak bu sayede sorumluluk hissetmeden tüketip, hayatlarını tüketenlerden; hicaba savaş açıp edepsizce vücutlarını teşhir edenlerden; insanları insan olarak, kardeş olarak görmek yerine kökenlerinden, geldikleri coğrafyalardan ötürü tasnif edip tahkir edenlerden; insanların acılarına, yardım çağrılarına kulaklarını tıkayıp cimrilik yapanlardan; Allah Teala’ya kulluk etmekten, secde etmekten kaçınıp başta nefisleri olmak üzere, ihtiyaçlarına, hazlarına, özlemlerine kul-köle olanlardan, dünyevi arzularının önünde yerlere kapaklananlardan, adeta sürünenlerden ayrışıyoruz.

YAZININ DEVAMI

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!