ABD'yi nasıl bir gelecek bekliyor?

Abdullah Muradoğlu, Trump ile Biden arasındaki yarışın ABD için nasıl gelecek inşa edeceğini analiz ediyor.

Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak

Krallık Tacı için savaşacaklar!

ABD Başkanı Joe Biden ile Başkan adayı Donald Trump 27 Haziran’da “CNN”de karşı karşıya gelmişti. 81 yaşındaki Biden’ın bu münazarada çok kötü bir performans sergilemesi Demokrat cephede yeni bir aday arayışını gündeme taşımıştı. Münazara sonrasında yapılan anketler Biden’ın adaylıktan çekilmesi gerektiği yönünde sonuçlar vermişti. Amerikan liberal ana akım medya kuruluşları da Biden’a adaylıktan çekilmesi için çağrılarda bulunmuştular.

Bu çağrıları şiddetle reddeden Biden 5 Kasım’daki seçimlerde Trump’ı mağlup edeceğini savunmaya devam ediyor. Biden gittiği şehirlerde “Mirasınızı koruyun, çekilin” yazılı dövizlerle karşılanmasına rağmen adaylıktan geri adım atmıyor. ABD Kongresi’nin her iki kanadındaki Demokrat liderler takımı da Biden’ın arkasında saf tutuyor. Kezâ CNN’deki münazaranın hemen ardından gerçekleştirilen bir toplantıya katılan 22 Eyaletin Demokrat valileri de Biden’ın adaylığını desteklemeye devam edeceklerini bir kez daha ilân ettiler.

Temsilciler Meclisi’nden beş Demokrat Vekil açıkça Biden’ın çekilmesinden yana görüş bildirdi. ABD medyasına yansıyan bilgilere göreyse bir başka adayın Trump’a karşı yarışmasını isteyen Vekillerin sayısı çok daha fazla. Çok sayıda Demokrat bağışçınınsa Biden’ın durumu netlik kazanıncaya kadar desteklerini askıya aldıkları belirtiliyor. Son olarak, Demokratlar’a yakın 200’e yakın bir iş adamları grubu da adaylıktan çekilmesi için Biden’a mektup gönderdi.

Biden’ın performansının seçmenlerin oy tercihleri üzerinde yapacağı etki merak ediliyordu. Çarşamba günü yayınlanan “New York Times/Siena” anketine göre Biden kayıtlı seçmenler arasında Trump’ın sekiz puan gerisinde. ” Wall Street Journal“ anketinde de Trump ulusal seçmenler arasında Biden’ı altı puanla geride bırakıyor. Seçmenlerin Yüzde 80’i ise Biden’ın ikinci bir dönem için aday olamayacak kadar yaşlı olduğunu düşünüyor. Daha da çarpıcı bir gelişmeyse Demokratlar için çalışan “OpenLabs” firmasından sızan anket verileriydi. Bu ankette Trump rekabetçi eyaletlerde önde çıkıyor, Biden’ın oy oranı her önemli kararsız eyalette düşüyor. 2020’de Biden’a oy verenlerin yüzde 40’ı ise Biden’ın çekilmesini istiyor.

Biden Madison kentinde Cuma günü düzenlenen mitingde de gaflar yaptı. Bu gaflardan birisi, Trump’ı kastederek “2020’de onu tekrar yeneceğim” demesiydi. Yaptığı gafın farkına varan Biden, “Ve bu arada, bunu 2024’te tekrar yapacağız” diyerek durumu kurtarmaya çalıştı.

Performansıyla ilgili şüpheleri gidermek amacıyla Biden Cuma akşamı “ABC News” kanalında bir programa çıktı. Sunucunun “CNN Münazarası”nı izlediniz mi” şeklindeki sorusunu Biden “Sanırım izlemedim, hayır” diye cevaplıyordu. Biden zihinsel durumunun Başkanlık için uygunluğunun kanıtlanması için bilişsel ve nörolojik testlere girip girmeyeceğini ve bu sonuçları kamuoyuyla paylaşıp paylaşmayacağına ilişkin bir soruyu da ortada bırakıyordu. Yani bu program da Biden’ın Başkan adaylığıyla ilgili tartışmaları sonlandırmaya yetmedi.

Gerek Biden’ın performansıyla ilgili tartışmalar, gerekse Trump’ın “CNN Münazarası”ndan önce bile Biden’dan önde görünmesi Demokratlar’ın içine kurt düşürdü. Trump’ın seçimleri kazanmasının ABD için ‘varoluşsal tehdit’ olduğunu savunan Demokrat elitler Biden’ın adaylıkta ısrar etmesinin bu söylemle çeliştiğini söylüyorlar. Demokratlar’ı korkutan bir diğer gelişmeyse 1 Temmuz’da “ABD Yüksek Mahkemesi”nin Trump’la ilgili bir davada verdiği karar idi. Oy çokluğuyla alınan bu karara göre ABD Başkanlarının ‘Yürütme’den kaynaklı işlemleri “cezaî soruşturma” dışında tutulmalıdır. Üçü Trump döneminde seçilen altı Muhafazâkâr yargıç çoğunluk görüşüne katılır iken üç Liberal yargıç ise karşı oy kullandı.

Demokratlar cephesinde Yüksek Mahkeme’nin bu kararı yeniden Başkan seçilmesi halinde Trump’a “Krallık” yetkisi vereceği şeklinde yorumlanıyor. Trump yaptığı bir konuşmada, Başkan seçilirse Federal bürokrasiyi kökten değiştireceğini ve bunun için bir günlüğüne “diktatör” olmayı seçebileceğini söylemişti. Dolayısıyla Demokratlar Yüksek Mahkeme’nin muhafazâkâr yargıçlarının Trump’a bir günlük değil tam dört yıllık Krallık bahşettiğini düşünüyorlar. Tabii bazı Demokrat yazarlar da Biden’ın Başkan seçilmesi halinde bu Krallık tacını giymekten kaçınmamasını, Trump hakkında tutuklama emri çıkarmasını, Yüksek Mahkeme’nin yapısını değiştirerek kanun ve düzeni yeniden tesis etmesini salık veriyorlar.

Yorum Analiz Haberleri

“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”
Esed sonrası Suriye: Katar-Türkiye Doğal Gaz Hattı artık hayal değil
Esed'in müftüsü Ahmed Hassûn şimdi ne yapıyor?
“Suriyeli mülteci” etiketi ve toplumsal imtihanımız
Suriyeli kadın devlet dairesinde gördüğü saygıdan dolayı gözyaşlarını tutamadı