Abdüsselam Yasin


Ahmet Varol

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor: “Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet gününde ecirleriniz eksiksiz olarak verilecek. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulursa kurtuluşa ermiş olur. Dünya hayatı aldatıcı geçinmeden başka bir şey değildir.” (Ali İmran, 3/185)
Bir başka âyeti kerimede de şöyle buyrulur: “Her can ölümü tadacaktır. Bir imtihan olarak biz sizi hayra da şerre de mübtela kılıyoruz. (Sonuçta) bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya, 21/35)
Aslında, bilgisi sadece Allah katında olan ve kimsenin ne gün gerçekleşeceğini bilmediği büyük kıyamet gelmeden önce insanların yaşadığı kendi özel kıyametleri vardır ki o da ölümdür. Kimin nerede ne zaman öleceğini de yalnız Allah bilir. Ama tüm insanlar “küçük kıyamet” adı verilen bu özel kıyamet ihtimaliyle her an karşı karşıyadır. 
Şu âyeti kerime büyük ve küçük kıyamet hakkında bilinmesi gerekenleri çok özlü ve özet bir şekilde ortaya koyuyor: “Kıyamet saatinin ilmi şüphesiz Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. Rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah bilendir, haberdar olandır.” (Lokman, 31/34) 
Türkiye’de galatı meşhur haline gelmiş bir şekilde “Fas” adıyla bilinen doğru adı ise Mağrib olan ülkedeki İslâmî hareketin ileri gelenlerinden Şeyh Abdüsselam Yasin’in küçük kıyameti de 13 Aralık Perşembe günü koptu. Gündemdeki bazı önemli gelişmelerle ilgili değerlendirmeleri öne almamız sebebiyle Abdüsselam Yasin’den söz eden yazımızı biraz geciktirmek zorunda kaldık. 
Bu zatla ilgili değerlendirmemize, Kur’an-ı Kerim’de de öğütlendiği üzere “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi raci’ûn (Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz)” (Bakara, 2/156) diyerek başlamak istiyoruz. Sonra da bizim bu zattan daha önce, ülkesindeki zulüm rejimine karşı tavırlarından dolayı eziyet çekmesi, haksızlıklara uğraması sebebiyle söz ettiğimizi hatırlatalım. “Fas’ın Sembolü Abdüsselam Yasin’e Özgürlük İsteği”, “Fas’ta İslami Hareket”, “Kuzey Afrika’da İslam ve Devlet Terörü”, “Fas’ta Zulmün Dozajı Artırılıyor” ve “Fas’ta Yaşananlar” başlıklı yazılarımız bunlardan bazıları. Bu yazılarımızı ve diğerlerini kişisel web sitemizden yani www.vahdet.info.tr adresinden okuyabilirsiniz. 
Şeyh Abdüsselam Yasin, Fas’taki İslâmî cemaatler arasında kitlesel taban yönünden ikinci sırada ve ülkenin etkin İslâmî oluşumları arasında yer alan Adalet ve İhsan Cemaati’nin kurucu lideriydi. Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin çatısı altında cemaatin bazı ileri gelenleriyle birlikteliğimiz ve ortak faaliyetlerimiz olduğundan kendilerini biraz daha yakından tanıma fırsatımız oldu. 
Liderliğini yaptığı cemaatin mensupları tarafından bir mürşit ve müceddit (yenileyici) olarak kabul edilen, ülkedeki İslâmî hareketin geneli tarafın saygın bir şahsiyet olarak tanınan Abdüsselam Yasin en çok, şimdiki kralın babası kral II. Hasan’a yönelik olarak yazdığı ve yüz sayfadan oluşan “Ya İslâm ya da Tufan” başlıklı açık mektubuyla yankı uyandırmıştı. Kendini “emiru’l-mü’minin (mü’minlerin yöneticisi)” olarak tanımlayan Kral II. Hasan, bu mektubundan dolayı onun delirdiğini iddia ederken kendisini hapse attırdı. Oysa bu iddiası onu hapse değil tedavi için bir hastaneye göndermesini gerektiriyordu. Dolayısıyla iddiasına tamamen ters bir uygulamaya başvuran kralın aklından şüphe edilmesi belki daha isabetli olurdu. Fakat o aslında tabir yerindeyse cin gibi bir diktatördü ama ne yazık ki bu aklını Müslümanları ezenlerin, topraklarını gasp edenlerin işine yarayacak yerlerde kullanıyordu. 
Abdüsselam Yasin ile ondan önce sahip olduğu makama ve mevkiye veda ederek dünyadan göçen Kral II. Hasan arasında geçen bu çekişmeyi düşününce Yüce Allah’ın şu âyeti kerimesi akla geliyor: 
“Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.” (Zümer, 39/30-31)
Keşke bu gerçeği dünya saltanatlarının hiç bitmeyeceğini zanneden kâtil diktatörler, örneğin Suriye’deki zalim Beşşar Esed ve dünyevi çıkarları hatırına ona destek verenler, onun korkunç katliamlarının üstünü örtmeye çalışanlar da biraz düşünebilseler. 
Yüce Allah’tan Şeyh Abdüsselam Yasin’e rahmet ve mağfiret diliyoruz. Allah, bizlere de iman üzere yaşayıp, iman üzere ölmek nasip etsin.

YENİ AKİT